Sayın Başbakan... Bizim mayamız sağlam...

Adıyaman'da Başbakan Erdoğan, vatandaşlara Gezi Parkı eylemcilerinin Adıyaman'a gelip gelemediklerini sorar. Ne alaka? İstanbul'daki "eylemciler" kalkıp da neden Adıyaman'a gitsinler?

 

Elbette soru bu değil. Amaç, Adıyaman'da "Gezi" eylemlerine destek veren olup olmadığını sormaktır...

 

Tören alanındaki vatandaşlar "Hayır" diye cevap verince, sözlerine yine akıl almaz bir üslupla devam ederek şöyle söyler: "Niye gelemediler? Maya sağlam, maya... Yapay tartışmalara Adıyaman prim vermedi. Milletin enerjisini heba edenlerden olmadı. Bizler de olmayacağız. Biz ülkeye zaman kaybettiren, zarar veren, yakıp yıkan, ellerinde molotofkokteyliyle benim halkımın, vatandaşımın, milletimin huzurunu kaçıranlardan olmadık, olmayacağız. Ülkenin umudunu, hedeflerini, hayallerini örseleyen kirli işlerin, kirli tuzakların içinde iktidar olmadık, olmayacağız. Tek derdimiz var, o da sizlere hizmet etmektir. Bizi kimse hizmetten alıkoyamaz."

 

Sizi artık hiç bir şekilde doğruya çekemeyeceğimizi anladığımdan, bundan sonra Allah'a havale ediyorum...

 

İnsan hakları ve özgürlükleri çerçevesinde düşüncesini açıklayanlara söylemediğini bırakmayan Recep Tayyip Erdoğan, bir de "Mayaları bozuk" demiş oldu böylece...

 

Ben şimdi merak ediyorum...

 

Hangi ülkenin başbakanı, ülkesindeki vatandaşları için bu ve benzeri sözleri söyledi veya söyleyebildi?

 

Bir örnek göstersinler, söylediği bütün sözleri, nitelendirmeleri istisnasız kabul edeceğim. Yok öyle bir başbakan.

 

Bir kez daha hatırlatayım başbakana...

 

Ben, İbrahim Pekbay olarak...

 

Birincisi, merak buyurmayınız, benim mayam, en az sizinki kadar temiz ve sağlam...

 

Sonra... Sizin "Halkı"nız değilim... Sizin "Vatandaşı"nız değilim... Sizin "Milleti"tiniz değilim... Ezcümle, sizin "Malınız" da değilim.

 

Bırak ikide bir "Benim" diyerek bana sahiplenmeyi. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin "Halkı", "Vatandaşı" ve "Milleti"yim...

 

Aslında çok söylediğin "Sandık"tan çıkarak, demokratik koşullar içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başbakanı sıfatını taşımanız gerekirken, kendinizi "Zor tuttuğunuz" yüzde ellinin başbakanı olarak tanımlıyorsunuz, farkında değilsiniz.

 

Sizi ve iktidarınızı, demokratik koşullar içinde protesto edenleri dışlıyor, size yalakalık yapanı, size yandaşlık yapanı "Vatandaş" olarak görüyor, onlara da "Benim" diyorsunuz. Zaten onlar da gerçekten "Sizin", çünkü "Sorgulamadan" itaat ediyorlar, biz öyle düşünen değiliz.

 

Siz ne kadar ayrıştırmaya çalışırsanız çalışın, Anadolu toprakları üzerinde, Atatürk ve O'nun silah arkadaşları öncülüğünde kan ile yoğrulan bu vatanın sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Halkı, vatandaşı ve milletiyiz.

 

Ve başbakan...

 

Bütün gayretlerinize rağmen, hiç kimse yıkamayacak, dağıtamayacak. Dipdiri ayakta durmaya devam edeceğiz.

 

O nedenle, sizi bir kez daha ve bundan sonra Allah'a havale ediyorum.

 

17 EYLÜL 2013

İBRAHİM PEKBAY