Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

Sayın Erdoğan’ın hani övündüğü % 50 var ya…

Sayın Erdoğan’ın hani övündüğü % 50 var ya…
 

Alıntıdır Düşünme zamanı


Ülkemde son yıllarda siyasette % 50 olayı çok meşhur. Bunu en çok dillendiren lider Sayın Erdoğan’dır.  Bugün gerek  Sayın Erdoğan’ın gerekse de diğer siyasetçilerin  kaçtığı , asla konuşamayacakları gerçek ateş topuna bir bakalım dedik.  Özellikle Sayın Erdoğan gerek meydanlarda, gerekse de  medyada  sandıktan bahseder  fakat elini yakacak olan konuya asla değinmez.  Bu sandığa oy atanlardan bahsetmezler. Kapıyı şöyle bir aralayalım. Çok çok sıcak hava geliyor.  Mahşerdeki asıl gerçeğe bir bakmaya başlayalım.

Mahşer yerinde adımlarımızı atıyoruz. Önce  Allah(c.C) ın ilk emri “İkra” karşımızda.  TUİK araştırması gerçeği ortaya koymaya başlıyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri eğitim durumuna göre nüfus dağılımı ise şöyle:

Okuma yazma bilmeyen 2 milyon 784 bin 257 (yüzde 5), okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 3 milyon 784 bin 667 (yüzde 7) insanımız var. İlkokul mezunu sayımız; 15 milyon 220 bin 28 (yüzde 28). Oranlara baktığımızda ülke insanının yaklaşık 21 milyonu .  Seçmen sayımıza bakıyoruz. Sayı 54 milyon olduğunu görüyoruz. Nüfusa bakıyoruz. 75 milyon.  Çocukları ve bebekleri çıkardığımızda seçmen sayısına göre hareket etmemiz doğru olacaktır. Oranladığımızda 100 seçmenin 39 ‘ u  cahil.  Bir lider 10 kişiden 4'ünün cahil olduğu insanlardan oy almaktan mutlu olabilir mi veya övünebilir mi. Kimin kime oy verdiğini bilmiyoruz bu nedenle ortalama ile hareket ediyoruz. İşte Türkiye gerçeği seçmenin % 40'ı cahil. Liderlere çağrı yapıyorum. Siyasilere çağrı yapıyorum. Meydanlarda ve ekranlarda bangır bangır bu gerçeği söyleyin seçmenin % 40'ı cahildir deyin. İşte bu yürek ister.Bitti mi. Durun yahu mahşerdeki adımları yeni attık.  Hala karşımızda Allah(c.c) ın ilk emri  ”İkra” karşımızda bize eşlik ediyor. Bir Fin atasözü ile söze devam edelim” Kitaplıklar demokrasinin kaleleridir” demekte.2000 yıl öncesinden Ovidius’da (İ.Ö. 43 – İ.S. 17)”Gençlerini kitapla beslemeyen toplumların sonu acıdır.” uyarısını yapmış.  Araştırmaya göre, günde ortalama 6 saat televizyon izleyip 3 saat internette gezinen Türk halkı ne yazık ki, kitap okumaya yılda sadece 6 saatini ayırıyor. KİTAP BEYİN GELİŞİMİ AÇISINDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ.   Birazda  azıcıkın  bilimsel olalım. Kitap okumak kişisel gelişimin yanı sıra beyin gelişimi açısından da oldukça önemli.Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu, bu konuda şunları söyledi:“Beynimiz sağ ve sol hemisferlerden oluşmaktadır ve kitap okurken biz ağırlıkla sol hemisferimizi geliştirmekteyiz. Bu da mantıksal matematiksel ve sözel hemisferdir ama televizyon izlerken biz sadece sağ hemisferi geliştirmekteyiz. Yani sol hemisfer bayağı geride kalmaktadır. Bu da beynin tüm olarak gelişmesini, oluşumunu etkilemektedir.”  Liderler ve siyasiler bilim diyor ki  ”kitap okursan beynin gelişir” Bu toplum okumuyorsa beynin gelişmesi nasıl olacak.Meydanlarda ve ekranlarda bu konuyu bu cahil insanımıza cahillikleri ile birlikte bir anlatsanız minnettar kalırım sizlere. Lakin buda yürek ister. Gelelim tekrar verilere ;• Türkiye’de dergi okuma oranı yüzde 4, gazete okuma oranı yüzde 22, radyo dinleme oranı yüzde 24, televizyon izleme oranı yüzde 95.  • Biz Türklerin kitap okumaya ayırdığı zamanı, Norveçli 300’e, ABD’li 210’a, İngiliz 87’ye, Japon 97’ye katlıyor. Unutmayalım bu oranlar 54 milyon için geçerli. Sadece % 40 için değil. Yok öyle 3 kuruşa beş köfte. Burası mahşer yeri. Buram buram terleniyor.  ”Ülkemizde 10 bin kişiden 3 kişi yılda 10 ve üzerinde kitap okuyorsa kitap kurdu sayılıyor.” Türkiye’de kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.

» Japonya’da toplumun % 14'ü,
» Amerika’da %12' si,
» ingiltere ve Fransa2da % 21'i düzenli kitap okur iken,
» Türkiye’de durum % 0, 01 yani on binde bir.
» Toplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan’da kitap ortalama 100.000 tirajla basılırken, Türkiye’de bu rakam 2000- 3000 civarında basılmaktadır.
» Birleşmiş Milletler insani Gelişim Rapor’unda kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sıradadır. Özetle diyebiliriz ki toplum olarak okuma özürlüyüz. Haydi liderler meydanlarda bağırın % 40'ınız cahilsiniz ama istisnalar hariç hepiniz okuma özürlüsünüz diye bağırın şayet yüreğiniz yetiyorsa.

Birde bu ülke sözde Müslüman ya hani.  Türbanı tattık Müslüman olduk. Burada bir noktayı vurgulayayım örtünme emri vardır. Araf suresi 26. ayet “Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takva elbisesidir. İşte bu(nlar), Allah’ın âyetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar.” Şekle girmiyoruz. Lakin örtünmeyi anlıyoruz lakin  takva elbisesini anlıyor muyuz ona geleceğiz. Amerikan araştırma şirketi Pew’ in yaptığı araştırma da ; Türkiye’de Aralık 2011’de 1500 denek üzerinde yapılan ve hata payı +- yüzde 5.8 olarak verilen araştırmanın ilginç sonuçları şöyle:-  Türkiye’de yaşayanların yüzde 89’u Sünni, yüzde 1’i Şii olduğunu söylüyor. Yüzde 2’si kendini yalnızca Müslüman olarak tanımlıyor. Ankete katılanların yüzde 17’si Şiilerin müslüman olmadığın söylüyor. Yüzde 5’i Şii diye bir grup olduğunu hiç duymamış. -  Türkiye’de günde 5 vakit namaz kılanların oranı yüzde 27. Günde birkaç kez namaz kılanların oranı da yüzde 15. Dinin hayatında çok önemli ya da önemli olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 88. 54 milyon seçmenin % 88'i dini önemsiyor. Fakat Allah(c.c) ın emrini önemseyen beş vakit namaz kılan % 27.  Kainatı yaratan güç olan Allah(c.c) tan bahsedeceğiz Kur’an-ı  rehber edineceğiz  fakat Allah(c.c) ın emrini önemsemeyeceğiz. Birde Allah korkusundan bahsedeceğiz. Bu toplumda sizce Allah korkusu var mı.  Bu ülkede zina var,gıybet var, adam kayırma var,  kul hakkı yemek var . Devletten para almaya gelince herkes sıraya geçer ve kavgalar olur. Lakin bu parada saçı bitmemiş yetimin de hakkı var ben bunu hak edecek ne yaptım diye sormak yok. Ben bu parayı hak etmek için devlet millet için ne yapmalıyım ki bunu hak edeyim diyen var mı. Bunun İslamiyetle bağdaşır tarafı var mı. İstisnaları yine tenzih ediyorum ama biz inancımızda da samimi değiliz.  Liderler şunu meydanlardan ve ekranlardan sormalıdır sen devletten bekliyorsun da sen devlet millet için ne yapıyorsun diyebilirler mi. İnanın buda yürek ister. Takva elbisesine gelemedik.  Biliriz ki  Kur’an-ı Kerim bir deryadır ve Allah(c.c) sözlerini yazmaya ne tüm ağaçlar kalem olsa ne de  denizler, deryalar mürekkep olsa yazmaya yetmez.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının mahşerde karşılaşacağı gerçeği burada Allah(c.c) huzurunda yazdım. Bu sadece aşikar olan eğitim ve  görünürdeki inanç kısmı. Şimdi soruyorum size bu toplumun % 50 sinden oy aldığınızla övünür müsünüz.  Sayın Erdoğan ve diğer liderler bu toplumda gelişmişlikten nasıl bahsediyorsunuz.  Kedi, köpek bile ettiği pisliği temizliyor. Biz  insanlar ise piknik sonrası duruma bir bakın.

Bende, Sayın Erdoğan’da, diğer siyasilerde ve temelde tüm yaratılan kullar  mahşerde hesap vereceğiz. Makamların olmadığı mahşerde.  Yeri gelmişken söyleyeyim. Peygamberin çevresi üç boyutlu bile baksak  o kadar geniş olmuyor. Komşu olmak istiyoruz ya işte onun için takva çok ama çok önemli. Kul hakkı verilen   “oy”dada  önemli.

 
Toplam blog
: 81
: 1191
Kayıt tarihi
: 13.02.11
 
 

Ben kimim? Ben 55 yaşında hekimlik sanatını icra eden bir kişiyim. Adım Selçuk Şensöz. Bugün için..