Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

perihan reyhan ALKAN

http://blog.milliyet.com.tr/pra

05 Haziran '15

 
Kategori
Güncel
 

Sayın R. Tayyip Erdoğan'a açık mektup

Sayın R. Tayyip Erdoğan'a açık mektup
 

Ah be Tayyip Bey Kardeşim, yeter yahu. Millete acımıyorsan, kendine bari acı!..

Dünyalığını fazlasıyla, torunlarının torunlarına bile yetecek kadar yaptın, gelebileceğin en üst makama da geldin!..

Yaşın geldi 60'a, rahatsızlığın da malum, bir ayağın eşikte, diğeri eşikten ötede!..

Bırak böyle sıkıntılar, korkular içinde, sevdiklerinden uzak diyar diyar bağıra çağıra dolaşmaları!..

Tak eşini koluna, gez dolaş gönlünce… Geziyorum zaten diyeceksin ama öyle değil, siyasi kaygı ve gayelerle, korku ve endişelerle değil. Özgürce, huzurla...

Git pikniğe, al çoluk çocuğunu da yanına, mangal yap, torunlarınla top oyna, çimlerde güreş tut, onlar da mutlu olsun sen de... Huzurla dön evine, otur eşinle sohbet et, ona biraz zaman ayır, son günlerinizi güzel ve birlikte geçirmeye çalış. Onu da mutlu et, kendin de mutlu ol.

Mutlu olmak için saraylara, köşklere de gerek yok. Yaptır beğendiğin sahillerden birinde denize sıfır bir ev, gerçi belki de vardır öyle bir evin de, bilmiyorum ama al eşini oraya yerleş…

Sabah kuş cıvıltıları, martı sesleri, iyodun kokusuna karışan çiçek kokularıyla uyan, yaşadığını hisset. Kümesinden taze yumurtanı al, bahçenden, domates, salatalık, biber topla, mis gibi çayını demlemiş olsun eşin, onlarla verandanda huzurla yap kahvaltını…

Denize gir, güneşlen, balık tutmaya git, teknenle açıl mavi sulara, kitap oku, gazete oku, eşinle uzun yürüyüşler yap…

Akşamları bahçeni sula, toprakla uğraş, bahçendeki birkaç kümes hayvanını besle, onların yeme telaşını izle… Tavus kuşları dolaşsın çiçekler arasında, süs havuzundaki balıkları, nilüferleri izle…

Akşam yak mangalını yine, tuttuğun balıkları pişir, eşin salatayı hazırlasın…

Yapamayız, alıştık hazıra dersen de, mangal ve yemek işini yine hizmetlilerin yapsın ama kendin yapmanın keyfini bulamazsın onda.

Akrabalarını ziyaret et, komşularına çay kahve içmeye git, onlar gelsin…

İbadetini de yap yine…

Hem dünyanı, hem de ahiretini mamur eyle…

Gerçi anladığım kadarıyla ahiretinden eminsin, şehit olacağından bahsediyorsun ama bu kadar emin olma. Peygamberler bile emin olamamışken hesap günü ve cennete girebilmekten, bu denli emin olma bence!.. Allah bilir onu ancak!

Biraz da hayır dua almayı dene!..

Arkandan herkesin hakkını helal etmesi için gerekenleri yap!..

Allah razı olsun demelerini temin et!..

Torunlarına dedeleriyle onur duyacakları bir geçmiş bırakma gayretinde ol.

Dedeler torunlarına mal mülk bırakamamış da olsa, torunlar bir şekilde yine de kazanır ama kaybedilen onur, kaybedilen hayat, kaybedilen ahiret kazanılamaz. Geri dönüşü yoktur çünkü telafi edebilmeye. Zaman geçmiştir!..

Bu mektubumu okusan, verebileceğin yanıtı da biliyorum. “Ben bunu görev edindim, İslam’a hizmete adadım kendimi, ben cihat ediyorum, tüm çabam ve vazgeçmişliklerim ondan, son nefesime kadar devam edip bu yolda öleceğim” diyeceksin ama hiç kusura bakma kardeşim, İslam’a hizmet böyle olmaz, cihat böyle yapılmaz!..

Sen hizmet değil, kötülük ediyorsun… İslam’ın kötü şöhrete sahip olmasına vesile oluyorsun!.. Hem kendini, hem de milleti dinden imandan ediyorsun!..

Hiç mi korkmuyorsun kul hakkından, Allah’ın karşısında nasıl hesap vereceğim bunca vebal ve ahla diye hiç mi endişe duymuyorsun?!

Hadi vazgeç…

Allahtan af, bizlerden özür dile, çekil köşene yukarıda bahsettiklerimi yaşa ve her gün bağışlanmayı dile!!!

Sen de kurtul, biz de!!!

p.r.alkan

 
Toplam blog
: 290
: 553
Kayıt tarihi
: 11.03.08
 
 

İlk ve orta öğrenimimi Gölcük/ Kocaeli, lise ve üniversite öğrenimimi Ankarada gördüm. İlk okuldan..