Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Sayın Şahin, sizden açılımla ilgili tatmin edici bir cevap istiyoruz!

Sayın Şahin, sizden açılımla ilgili tatmin edici bir cevap istiyoruz!
 

www.milliyet.com.tr


Tarih: 9 Eylül 1922

İstiklal savaşının son günleri. Türk ordusu İzmir'e giriyor. Halk heyecanlı, coşkulu. Kendi bağırından çıkan askerine minnet duygularını ifade ediyor. Herkesin elinde ay yıldızlı bayraklar, zaferi kutluyorlar. Denize dökülenlerin dışında düşman bir an önce kaçma telaşında. O halkın içindeki coşku anlatılmaz, yaşanır. Düşman 3 Ekim 1922 de başlayan mudanya mütarekesi görüşmeleri sonunda yenilgiyi kabul ediyor.

Tarih: Ekim 2009

ABD nin Kuzey Irak'tan çıkma niyetiyle birlikte başlayan, "Buradaki PKK lıları bir şekilde bünyenize alın" talimatından sonra hükümet bir açılım başlatıyor. Habur sınır kapısından giren PKK lılar, sınırda bir kahraman gibi karşılanıyor. Sanki bir ordu zafere ulaşmış da anlaşma yapmaya geliyorlar. Alelacele bölgeye getirilen hakim ve savcılar, sanki yenilgiyi kabul etmiş ülkelerin anlaşma imzalamaları gibi, bu teröristlere vize veriyorlar. "Silahlı mücadelemiz sonunda isteklerimiz için ilk adımı attık" söylemlerini bütün bölgede görmek mümkün. Şu sıralarda ortalarda görünmeyen liberaller ve aydın geçinen çevreler bu olaya alkış tutuyorlar.Sonra istekler sıralanıyor. Ülkenin anayasası iki toplumlu iki resmi dili olacak şekilde değiştirilsin. Bir sonraki aşama eyalet sistemine geçiş. Son aşama ise bağımsızlık. Yani ülkenin bölünmesi. Kafalardaki gizli amaç bu. Ama bizim saf liberal ve aydınlarımız bu istekleri görmezden geliyorlar. Hükümet açılımı başlatıyor. Ama onların bir sonraki istekleri uygulama kapsamına alınmayınca, beklentileri boş çıkıyor ve terör eylemleri artan bir hızla devam ediyor. Zafer kazandığını düşünenler silahlı mücadeleye devam kararı alıyorlar, gerçek bir zafer kazanma düşünceleriyle......

Bu terörün arkasında dış güçlerin varlığından söz ediliyor. Şu anda şüpheliler listesinde, ABD, İsrail ve Yunanistan var. Şu sıralarda Yunanistan kendi derdine düşmüş, ekonomik dar boğazdan kurtulma çabasında. ABD ile ilişkiler, son İran olayından sonra, İsrail'le ilişkiler de gemi baskınından sonra gerilmiş durumda. Terör eylemlerinin artması da böyle bir zamana rastgeliyor.

Peki bu durumda ne yapılabilir?

Saldırılar Irak tarafından geliyor. Bu bölgede yetkili konumunda bulunan Talabani ve Barzani ABD' nin kuklası durumunda. Söylemleri ile icraatları birbirinden farklı. Kesinlikle güvenilmez kişiler. Eğer bu kişiler PKK nin bitirilmesi konusuna gerçekten destek veriyorlarsa, her şeyden önce teröristlere giden lojistik desteğin kesilmesi konusunda harekete geçerler. Bu teröristler silah ve cephaneyi nereden sağlıyorlar? Silah kaçakçılğına hangi ülkeler göz yumuyor? Bunlara direkt olarak silah satan ülkeler var mı? Ele geçirilen silahlardan bu kolayca anlaşılabilir. Ama ülkelerin bu konuda samimi olmaları gerek. Bunu da sağlayacak olan siyasi otorite.

Cumhurbaşkanlığı makamından sonra protokolun 2. ismi olan TCMM başkanı sayın Şahin daha önce Spordan sorumlu devlet bakanlığı ile Adalet Bakanlığı yaptı. "Genelkurmaydan tatmin edici bir açıklama bekliyorum" ibaresi kendisine yakıştı mı? Bu ifadeye karşılık bizim de "Sayın Şahin, açılım hakkında sizden tatmin edici bir açıklama bekliyoruz" demeye hakkımız yok mu?

Sayın Şahin, keşke hep Spor Bakanı olarak kalsaydınız......

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..