Sayın Yargıç!

Her şey cevapla başlar;

büyümeye başlarken, dünyayı tanıma, tanımlayabilme adına hep sorular sorar cevaplarını alırsın.

Biraz daha büyürsün, sorular sorar bu sefer cevaplarını alamazsın,

Sus ne çok soru soruyorsun! bu bir cevaptır senin için!! Kahrolası yıkıcı bir cevap.

Sonra, kendin aramaya başlarsın büyük sorularının büyük cevaplarını ya da minik sorularının minik cevaplarını.

Büyüdükçe ilişki ve iletişiminde sorunlar yaşar, hedeflerine ulaşamaz, ne yapacağını bilemez halde zihnin oradan oraya savrulur durur.

Çevrendekiler sürekli akıl verir. Aldığın akılları uygulamaya, yapmaya çalışır bir süre sonra motivasyonunu kaybedersin. Hay Allah!

Düzenli bir maaşın vardır. Artık bilgi anlamında geliştirmeye, emek vermeye yanaşmamışsındır kendine. Zaman zaman yukarıdan aşağıya bakmışsındır gözlerinle ve zihninle insanlara.

Gün içinde milyon tane şeyle uğraşırsın; mesajlar, mailler, görüşmeler, sosyal medyada kaç kişi beğenmişler, eşinin-sevgilinin  istekleri, iş arayışları, çalışıyorsan yöneticinin bitmek bilmeyen istekleri… liste böyle uzar gider.

Akıl almak işe yaramamıştır anlaşılan.

Bir de bakmışsın ki zaman geçmiş, yaş ilerlemiş ve avuç içindeki artan çizgilerle baş başa kalmışsın. Bunlarla beraber çıldırmak üzere olan bir beyin, iflas etmek üzere olan bir beden...

Sonra bir soru(lar) gelir ardından aklına!

Bazen cevaplarını bulamasan da sorar durursun kendi kendine.

Kim bilir belki de Mutlu, huzurlu, sağlıklı oluş halinde olduğunun farkına varmak adına.

Ne yaptım, neler yapmadım, ne için yaptım, neler yapmalıydım, keşke şöyle mi yapsaydım, bundan sonra nasıl davranayım ya da yapayım?

Kendi kendinin yargıcı olup çıkıverirsin. Yargılarsın, acımasızca eleştirirsin. Sonunda cezayı kendine kesmek yerine sorumluluğu başkasına atıverirsin.  

Bazen bir ışık yanar zihninde, tamam ne olursa olsun yapacağım ya da yapmayacağım deyip arkasında duramayacağın, sürekli bozguna uğratacağın kararlar alırsın. Böyle olunca da, ya yerinde sayar ya da geriye doğru gidersin.

Her şey cevapla başlar, cevapsız sorularla devam eder…

Soru sorabilmenin farkındalığına erişebilmen, sorularının cevaplarını bulabilmen, bulduğun cevaplara istinaden verdiğin kararların arkasında, yanında, önünde her neresinde olursa olsun durabilmen, buğday dolu bir ambarda olduğunun farkına varabilmen en önemlisi sınırsız kaynaklara sahip olduğunu anlayabilmen

dileğiyle…

Sevgiler

Melek DÖNMEZ

İletişim Uzmanı