Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

Schengen'e Selam Vizeye Devam...

Schengen'e Selam Vizeye Devam...
 

Schengen'e Selam Yasa Dışı Aşağılayıcı Vize Uygulamalarına Devam

Dağ fare doğurdu. AB, resmen bir parmak bal çalıp Egemen Bağış'ı uğurladı. AB, kendi mahkemelerinin bile kabul etmediği vize uygulamasını hala kaldırmadığı gibi Konya ve Antalya'da merkezler kurarak Hukuk dışı vize uygulamalarını yasallaştırma peşinde.

Bakan Bağış son derece başarısız bir toplantının akabinde uğurlandı. Vizelerin kolaylaştırılması demek vizeler daha uzun bir süre uygulanacak demek. İnsanlarımız yine yasa dışı uygulanan aşağılayıcı ve ayrımcı vize kuyruklarından yine kurtulamayacak. Yine bir sürü belgeyi daha kibar isteyecekler. (En çok ta kraldan çok kralcı olan vize veren konsolosluktaki asık suratlı vize gişecisi Türk çalışanların havasının daha az olmasına sevineceğim).

Vizeler sadece bir avuç elite kolaylaşacak hepsi bu. Zira proflarımız, sanatçılarımız vb bir yana ensesi kalın bilimum iş adamlarımızın işi daha kolay olacak ama İşçi emeklisi Ahmet Amca hala kızını Almanyaya gidip görmek için kuyruklarda sürünmeye devam edecek.

AB, budur işte, çifte standartçı, iki yüzlü, Hristiyan fundamentalisti bir birlik olduğunun görüntüsünden bir türlü kurtulamıyor. Zaten bu yüzden başarısızlığa sürükleniyor, çünkü kendini kıtanın içine hapsederken Rusya Federasyonu ve Türkiyenin potansiyelini anlamıyor.

İnanın Hristiyan olsaydık 30 yıldır üyeydik. 

Bu vize kolaylaştırma uyanıklığı ve tuzağı aslında vizeleri en az 2020'ye kadar kaldırmamak ve halkımızdan vize soygunlarına ses çıkarmaması için bulunan bir yöntem ve kurnazlıktır.

(Gerçi kendi vatandaşından bile yurt dışına çıktı diye haraç kesen bir devletin vatandaşıyken, AB'ye de ne diyeceğimi bilemiyorum)

Bu aynı zamanda Türklerin ve Bakan Bağış'ın ağzına bir çay kaşığı bal çalıp göndermektir. Benim Sayın Bakan Bağış'tan beklentim, bu hukuksuz ve ayrımcı uygulamanın derhal kaldırılmasını isteyip toplantıyı derhal terk etmesiydi. Bunu yapsaydı o zaman hem vizeler en geç bir yıl içinde tamamen kalkar hemde Türkiyeyi Kıbrıs Rum kesimi konusunda sert bir şekilde uyaramazlardı bile. Şu halde vizler 10 yıl daha uygulanacak demektir ve bu Türk siyasetçisinin beceriksizliğinden kaynaklanmaktadır. İki kamyoncunun (AB'ye dava açtılar) yaptığını siyasetçiler yapamıyor.

Türkiye artık AB'yi takmadığının görüntüsünü vermek zorunda, bunu yapmak için illa Kıbrıslı Rumların Dönem Başkanı olmasını beklememeli, derhal yapılan AYRIMCILIKLARI protesto edip görüşmeleri askıya almalı.

Hatta daha ileri gidip, yavaş yavaş mütekabiliyet gereği başta krizdeki Yunanistan olmak üzere vize uygulamasını sınırlarımızda başlatılacağını duyurması yerinde karar olurdu.

Biz AB'nin hep ağzımıza bir çay kaşığı bal çalmasını umarak hep ağzı açık gittik AB toplantılarına. Yunanistan gibi hiç bir mal ve hizmet üretemeyen Sakız ağacından başka markası olmayan sadece sorun ve kaos üreten bir ulus, AB den tam 400.000.000.000 (dört yüz milyar AVRO) söğüşledi, bize ise VİZE KOLAYLIĞI. 

Nasıl, güzel değil mi? İşta bu AB.

Biz canımızı dişimize takıp asgari ücretlerle çalışalım, dünyanın en yüksek oranlı dolaylı ve dolaysız vergileriyle anamız ağlasın, benzine 5 lira, mazota 4 lira, gaza 2 buçuk lira ödeyelim, AB den beş kuruş fayda gelmesin sadece bu gibi toplantılarda Vize Kolaylağını ( oda ensesi kalınlara) büyük bir şaşa ile sanki lütufmuş gibi sunsunlar ama çoğu tembel ve ehli keyf Yunanlılara 400 milyarı bağışlasınlar.

Sayın bakanın soyadı bence yunan devlet başkanına verilmeli, eh bu kadar AB parasını yutan bir ülkenin devlet başkanına da Papendreu değil Bağışidis daha çok yakışır herhalde.

Sonuç olarak şunu belirtmek isterimki, bırakın Türklere vize kolaylığını bu hıristiyanlığın kör ettiği AB derhal kapılarını vizesiz ve serbest dolaşımı ve malların ve işgücünün serbest akışını sağlamak zorunda Türkler için. Türklerin AB'ne göç etmeleri aslında AB nin çıkarınadır çünkü Türkler para harcamasınıda kazanmasınıda bilen bir millet. (Bugün Alman ekonomisi para harcamaktan korkmayan cömert Türk işçileri sayesinde ayakta - Almanların çoğu pintidir ve kriz ve resesyonda asla para harcamayıp ekonomiyi darboğaza sokaralar)

Milliyet blogta daha önce yaptığım öngörülerin bir çoğu nasıl tutmuşsa aşağıda yaptığım öngörüde tutacaktır.

"AB, Türkiye ve Rusya Federasyonunu içine almadıkça hızla dağılma sürecine girecek, AVRO ve Schengen Bölgesi dağılmaya başlayacak önce, sonra birlikten yavaş yavaş kopmalar baş gösterecek. Türk vatandaşları asla serbest dolaşımı ve vizesiz Avrupayı göremeden AB, ABli faşist ve kör siyasetçiler yüzünden dağılacak. AB dağılır dağılmaz da Avrupada paylaşım ve etnik çatışmalar Balkanlardan başlayarak, terör ve yağmalarda yer yer hızlanacak. Bunlar görmek içinde Bulgar Yaşlı Pomak Kadın Baba Vanga olmaya hiç gerek yok"

Umarım AB yaptığı hataları Putin ve Obama gibi görerek kendisi ile Müslümanlar arasına duvar örmekten vaz geçer. Unutmamalı ki Dünya'da Fastan Endonezyaya, Tataristandan Güney Afrikaya kadar olan geniş bölgede 2 milyara yakın müslüman tüketiciyi görmemek tam bir salaklıktır.

AB bu salaklığında hala inat ediyor ve gücü hergün dahada azalıyor, bakmayın AVRO'nun şimdilik değer kazandığına, onun gücü tamamen değersiz ve karşılıksız piramitçi Doların boşluğunu doldurmaktan geliyor. (ZATEN ALTIN DA DOLARA DUYULAN GÜVENSİZLİK YÜZÜNDEN ARTIYOR).

Lütfen AB ülkelerine zorunlu olmadıkça gidipte VİZE parası vermeyin. Bir önceki yazdığım yazıda belirttiğim vizesiz ülkelere gidin, inanın çoğu hem ucuz hemde paranızla daha çok hizmet ve bilgi satın alırsınız. AB'ye yaptığınız vizeli her gidişiniz onların uyguladığı hukuksuzluğu kabul etmektir.

Saygılar

Not: Şu koskoca 74 milyonluk ülkede 300 tane her meslekten adam çıkıp protesto amacıyla ve avukatlarla AB'ye vizesiz uçakla basın mensuplarıyla gitmiyor. İki kamyoncunun yaptığını ( ABye dava açtılar ve kazandılar) ne siyasetçiler nede sivil toplumcular yapamıyorlarya YAZIKLAR OLSUN.

En kötüsüde, AB şimdiye kadar sürdürdüğü son derece katı  jakoben ve sıra dışı vize prosedürünü kolaylaştırma adı altında aslında normalleştirmeyi de bize güzel kakaladı. Bizim siyasetçimizde ve vize alıcılarımızda bunu bi güzel yedi...

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..