- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Seçim broşürü ve bir gazeteci…

Sevim Kılıçdaroğlu bir gazeteye, eşi Kemal Kılıçdaroğlu’nu anlatmış. Gazeteci Ahmet Kekeç ise, Sevim Hanım’ın bu değerlendirmesini, ‘sana bi çakarım’ başlığıyla sütunlarına taşımış.
Kekeç, Sevim Hanım’ın anlattıklarını özetledikten sonra “bence hanımefendi taraf tutuyor” diyerek eklemiş; “beyidir, elbette taraf tutacaktır”.
İhtimal ki, Kekeç’in de vurguladığı gibi ‘beyidir’ ve taraf tutmuş olsun. Fakat bırakın beyi olmasını, başka birisinden söz ederken dahi meziyetleri ön plana çıkarmak makul bir davranış tarzı değil midir..?
Söz konusu yazı, gayet doğal bir eleştiri olup, aslında üzerinde durmaya bile değmezdi. Şayet yayınlandığı gazete, bırakın köşe yazılarını haberlerinde bile sürekli bir siyasi partinin ‘taraf’ını tutup, o partinin seçim broşürü havasında yayınlanıyor olmasaydı. Üzerinde bir fiyat yazmasına rağmen, tıpkı seçim broşürleri gibi ücretsiz dağıtılıyor olmasaydı.
Hadi gazeteyi boş verelim; söz konusu gazeteci her yazısında sürekli aynı partiyi ve onun genel başkanının ‘taraf’ı olup, sürekli diğerlerini eleştiriyor olmasaydı. Ahmet Kekeç’in bir gazetecilik geçmişi var ve o geçmiş, Kekeç’in geleceğini işgal etmiştir. O’nun, başkalarını ‘taraf’ olmakla suçlaması, gülümseme sebebidir artık.
Kekeç’in de vurguladığı gibi; Kemal Bey, Sevim Hanım’ın ‘beyi’dir, “elbette taraf tutacaktır”. Fakat Başbakan, Kekeç’in ‘beyi’ değildir. Hemcinsi olması da cabası…