Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Seçim sonrası akıllarda kalanlar…

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçim mitinglerinde AK Parti Genel Başkanı ve Sayın Başbakan Erdoğan hakkında sarf ettiği sözler eleştirilebilir, maksadını aşan laflar olarak nitelendirilebilir. Mesela; ‘Recep Bey’, ‘Dişlerini sökerim’, ‘Haramiler’, ‘Korkak’ gibi benzeri polemik kokan ifadeler Sayın Kılıçdaroğlu için nezaket sınırlarını zorladı denebilir. Sayın Başbakan Erdoğan ise ‘Yalancı’, Sahtekar’, ‘Namert’… gibi sözcükleri çok sık kullandı. Bence bunlar da hiç sorun yoktur. Kızışan siyaset meydanlarında rakibini alt etmek için argo jargonundan sözcükler yerli yerinde olursa; kullanılabilir kanaatindeyim.

Ama bir şey var, asla kullanılmaz, kullanılmaması gerekir. Maalesef Sayın Başbakan bolca ve tüm Anadolu şehirlerinde hoyratça polemik konusu yaptı.

Neydi o konular?

Kimlik, mezhep ve din…

Nasıl mı?

‘Bu Kemal Kılıçdaroğlu hem Kürt Hem de Alevi’ cümlesini Sayın Başbakan kurdu ve tüm kitle ‘yuh’ sesleriyle miting alanını inletti.

Gerisi unutulur gider… Ama Kürt kimliği taşıyanlara ve Alevi mezhebine dahil olanlara hitaben, yuh çektirmek; nasıl unutulur?

Çaktırmadan MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli de yapacağını yaptı. Bakın ne dedi?

"Erdoğan, Alevi bir kardeşimizin genel başkan olmasından rahatsızlık duyuyor"

Bu mesajı tersten okumak gerekiyor. Ey Sünniler sakın CHP Genel Başkanı Alevidir ve sakın oy vermeyin...

Velhasıl çok yazık oldu, bu ülke için…

Alevi kardeşlerimizin, Kürt kardeşlerimizin yıllara dayanan sorunlarını; yüzde 50 oy alan AK Parti iktidarı, izlediği bu propaganda yöntemi sonrası acaba nasıl çözecek? Bu insanlarla nasıl bir araya gelecek?

Yüzde 50 oy bile almış olabilirsin ama ben Kürt olsam, ben Alevi olsam, Sayın Başbakan Erdoğan’a asla inanmam!

Sonra bu insanları hem miting meydanlarında siyasi propaganda malzemesi yap, hem de birlik, bütünlük, kardeşlikten söz et… Hani derler ya ‘Bu ne yaman çelişki’… En kötüsü de bağlılık duygularında gevşeklik yaratıyor.

Türkiye’nin geleceğinde siyaset dışı tutulması gereken değerlerin varlığına çok inanmaktayım. Atatürk, Laiklik, din, mezhep, kimlik, cinsiyet gibi değerler siyaset üstü olmalıdır. Asla kullanılmamalıdır. Böyle yapılmazsa bu ülke asla dirliği, birliği göremez. Burada hem CHP, hem de AKP hatalıdır. Atatürk neden sadece CHP’nin değeri oluyor? AKP, MHP Atatürk’ü kabul etmiyor mu? Yahu bu ülkenin kurucusu, öyle de böyle de bu toprakların kurtarıcısı, dolayısıyla hem AKP, hem CHP, hem de diğer partilerin ortak değeri değil mi?

Güya din ya da yüzde 99’u Müslüman olan bir toplumun kutsal değerlerini AK Parti savunuyor, karşısında olan CHP seçimlerde yeniliyor havası vermek ne kadar yanlıştır… Maalesef çok partili hayata geçtiğimiz yıldan bugüne yani 2011 yılına gelinceye kadar hep böyle siyasi oyun oynandı. Din, geçmişte DP’nin AP’nin, ANAP’ın, bugünlerde AKP’nin tekelinde ne kadar değilse, Atatürk de en az o kadar CHP’nin tekelinde değildir.

Hele siyasi partilerin cemaatlerle, tarikatlarla yan yana anılması, işbirliği yapılması ama bilerek ama bilmeyerek din değerlerine çok zarar veriyorlar ve maalesef aşındırıyorlar…

Hele, hele bir siyasi partinin TSK ile yan yana anılması hem TSK’ye güveni azaltıyor hem de çok büyük tahribat yaratıyor.

Velhasıl geleceği bu siyasi atmosfer içinde çok aydınlık görmüyorum. Önümüzdeki yıllarda daha çok bağrışlar, daha çok çağrışlar olacak, en az 50 yılımız daha galiba heba olacaktır.

Ömer ÖZDAMAR

Bucak-BURDUR

 
Toplam blog
: 689
: 2433
Kayıt tarihi
: 17.01.07
 
 

 2007 yılından beri Milliyet Blog'da yazarım. 2009 yılında 'Normal Ötesi Aşk' ve 'Normal Ötesi Aş..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara