- Kategori
- Güncel
Seçimden çıkan net sonuç

Yıllardır aynı şeyi söylüyorum ama kimseye dinletemedim. Kendim çalıyor, kendim oynuyorum ama yine söyleyeceğim, ta ki doğrusu olana kadar.
Yıl olmuş 2015, Türkiye’de hala kafalar değişmemiş, en büyük kanıtı da dün yapılan seçimlerin sonuçlanmasıyla apaçık ortaya çıktı.
AKP
Aynı toprakları paylaşan, Türk bayrağı altında yaşayan insanları bölmüş ve bir kısmını ötekileştirmiştir. Parti yönetimi paralel batağına saplanmış, Büyük Türkiye hedefinden sapmıştır.
CHP
Ülke yönetimini hedef almış, ne olursa olsun AKP iktidara gelmesin de kim gelirse gelsin edasında icraattan yoksun, parti olarak Ülkenin kalkınmasına yapacakları katkıyı değil de koltuğu hedefleyerek rakibin gölgesinden sıyrılamadığını göstermiştir.
MHP
Hala Milliyetçilik söylemlerinde direten ve Kürt toplumu gerçeğini göz ardı ederek hayalperest politikalarını sürdürmektedir.
HDP
Yukarıda saydığım üç partinin seçim süresince yaşadıkları çekişmeleri fırsata çeviren ve beklenen oy’ un üstüne çıkarak seçimden zaferle ayrılan tek partidir.
Seçim sonucuna göre olacakları ise hep beraber göreceğiz; Kim tükürdüğünü yalayacak, iktidar uğruna kim ne tavizler verecek, dün rakiplerine ağır söylemlerinden kim çark edecek.
Malum Siyaset şöyle bir şey; Yalan söylemler üstüne kurulmuş bir düzen.
Ben, kendi adıma bu seçimde şunu gördüm; AKP’nin ölüsü % 40 eder. Karşısına HDP, MHP duramaz. CHP hazırdaki yönetimi ise başarısız vizyonu ile bundan öteye gidemeyeceği gibi, partisine ve tabanına de artık bir katkı sağlamaktan çok uzak. Yıllardır aynı yerde saymaları kendilerine göre bir başarıdır… Neden biliyor musunuz? Çünkü başkan o koltuğu hiç bırakma niyetinde değildir, bin bir bahane üretip yıllarca baki olmaya çalışacak ve “buna da şükür” demeye devam edecektir.
Bundan anlayacağınız, Türkiye’nin gelişen vizyonuna paralel gelişen, AKP iktidarına karşı doğru muhalefet yapacak, ileride emanet alacağı yönetimi daha öteye taşıyabilecek yeni bir lider farz olmuştur.
Türkiye’nin Toprak ve bayrak bütünlüğünü gözeten, herkesin hakkına duyarlı, dini siyasete alet etmeden adaleti sağlayacak ve Kürt kökenli Türkleri de benimseyecek, en önemlisi de halkın refahı için çırpınacak yeni Kan aranıyor!
Ancak şu anda böyle bir seçenek ufukta dahi görünmemesi daha somut çözümleri konuşmayı gerektirir ve bu, beğensek de beğenmesek iktidara en yakın parti olan CHP’nin sürpriz hamleler yapması ile gerçekleşebilir.
Ancak Sn. Kılıçdaroğlu, kişisel başarısızlığını örtbas etmek için iktidarda olan AKP’nin başarısızlığına çalıştıklarını ve bunda başarılı oldukları gerçeğini parti yönetimine benimseterek daha çok koltuğuna tutunmak isteyecektir. Kendi deyimiyle; “Ben Dürüstüm… Ben Hırsızlık yapmadım… Ben Demokratik bir yöneticiyim, ben AKP’nin oylarını düşürttüm, yapacak biri varsa o da benim!” vs.
Ancak bana göre kendisi;
Yıllar boyunca tüm artı meziyetlerine rağmen partisine katkıda bulunamayan, İktidarın gölgesinden sıyrılmayı başaramayan, CHP’nin vizyonunu geliştirecek hamleler üretemeyen ve kütlelere hitap edemeyen ayırımcı bir başkandır.
Kimse Kusura bakmasın, kendisindeki belirgin meziyetlerden fazlası bende de var. Ama halkın %25’ini temsil eden bir partinin başında olmak ve seçmen payını yükseltmek için daha fazlası gerekir ve yıllarca görüldü ki bunu sağlayacak özellikler kendisinde YOK.
Israrla başkanlıkta diretmesi bencillikten öteye geçmemektedir ve eğer o kişisel söylemlerin azı bile doğruysa gerektiğinde bırakabilmelidir.
Daha önce de belirtmiştim, şimdi de aynı şeyi söylüyorum; Sn. Muharrem İNCE ve diğer parti kurmayları da bu gerçekleri görmeli ve biran önce önlem almalı yoksa CHP tarih sayfalarına gömülecektir.
CHP’nin halihazırda ki parti içi demokrasiden uzak duruşunu öncelikle düzeltmek adına parti tüzüğünde iyileştirmeler yapılmalı, başkanlık dönemi oy değişim oranı ve partinin asgari başarı endeksine paralel olmalı, başarı devam niteliği taşır, başarısız yönetim gitmek istemese de derhal tasfiye edilebilmeli. Yöneticiler değişen ve gelişen Türk siyasetinde, iktidar ya da muhalefet olarak bulunacağı konumu doğru değerlendirebilmeli ve din, ırk gözetmeksizin Türk toplumunu eşit bir bütün olarak kucaklamalı. Bunlar hayırlı bir gelecek için atılacak ilk adımlardır… Çözüm bu kadar net (Nokta)