- Kategori
- Siyaset
seçimin galibi YDD
22 Temmuz 2007 seçimi, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir mihenk taşı olmuştur. Bundan sonraki 50 yada 100 yıl boyunca siyasi projeksiyonlarda hesaba katılacak bir veri olarak yerini alacaktır.
22 Temmuzda halk nasıl bir mesaj vermiştir?
Demokrasiye bürokrasinin müdahalesini sert şekilde cezalandırmıştır. Halkın seçilmiş temsilcilerinin, halktan aldıkları yetkiler ile Cumhurbaşkanını seçmesine, adeta yasadaki boşlukları zorlayarak yargının müdahalesini onaylamadığını açıkça belirtmiştir.
Cumhurun ve Halkın partisine, cumhursuz siyaset yapmanın mümkün olmadığını, yönetim erkini demokratik yollardan almanın yolunun cumhuru tanımaktan ve anlamaktan geçtiğini anlatmıştır. Türkiye’de cumhurun sadece elitler sınıfıyla sınırlı, sadece kağıtlarda yazılı, olması istenen etnik köken ve inanç sistemine sahip olmadığını hatırlatmıştır. Cumhur ne torna tezgahından nede döküm kalıbından çıkmış tek tip bireylerden oluşmuyor. ‘Cumhuru yönetmeye talipsen önce onu olduğu gibi tanıyıp kabul edeceksin’ mesajını vermiştir.
“Dünyaya bir tek cevap yeter” sloganıyla yola çıkan, dışarıya kapalı, dünyayla uyum sağlamak yerine meydan okuyan ve bütün dünyayı savaşılması gereken düşmanlar olarak gören ırkçılığa geçit vermemiştir. Bütün siyasi varlığını, kendi üstün ırkından saymadığı vatandaşını ve onun soydaşlarını yok etmek üzerine konumlandıran partiye, açıkça ‘içerde ve dışarıda kavga istemiyorum, fakat demokrasinin çok sesliliği ve çok renkliliği gereği mecliste kendini ifade edebilirsin.’ mesajını vermiştir.
Mecliste ‘koalisyon ortaklarının kavgasıyla fakirleşmek, enflasyon ve yüksek faizler istemiyoruz’ mesajını vermiştir. (gerçi bir ekonomist olarak ekonominin hala çok kırılgan olduğunu, olumlu havanın sanal olduğunu ve çok yüksek bedelle faturasını halkın ödediğini söylemek istesem de, halk perdenin önünde gördüğüne bakıyor)
Bin Umut Adaylarına meclis çatısı altında kendilerini ifade etmeleri, çözümün burada aranması gerektiği mesajını vermiştir.
Hakkari yerelinde bakacak olursak, yaklaşık olarak seçmenin üçte ikisi Kürt sorunun çözümünü meclis çatısı altında aradığını, üçte birinin ise bir kısmının iktidar partisinin oluşturduğu olumlu havadan etkilendiğini, önemli bir kısmının ise hala feodal yapıyı desteklediği anlaşılmaktadır.
Aslında Hakkari’de seçimin galibi YDD’dir
YDD (Yükselen Demokratik Davranış) demek geliyor içimden, çünkü bu ismi onlarla özdeşleştirmek, onların tepkisinin anlamlı olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu demokratik tepkinin, seçim sonrası coşku ve hesaplaşmaların duygu seli içinde kaybolmasını istemiyorum. Yeşiltaş, Dilektaşı, Dağlıca köylerini kast ediyorum. Sabah ilk iş olarak Yüksekova Haber sitesine girdiğimde, bu köylerin sandığa gitmediğini öğrendim. Haberden okuduğuma göre, siyasilerin bu güne kadar kendilerine verdikleri hiçbir vaadi yerine getirmediklerini, sadece oy isteme zamanı kendilerini hatırladıklarını, bu yüzden de sandığa gitmeyi reddettiklerini belirtiyorlar. Bana göre bu tepki çok anlamlı ve yerindedir. İlk kez halk politikacıdan kendisine gerçekten hizmet getirmesi gerektiği halde getirmediği için hesap sormaktadır. İlk kez politikacının görevini net olarak tanımlamış ve demokratik tepkisini göstermiştir. Bilinçli seçmenin talebi bu olmalıdır. BENİM SORUNUMA GERÇEKÇİ ÇÖZÜMLER GETİR!!!
Ne zaman bu tavır yeterince gelişir ve yaygınlaşırsa, o zaman Hakkari’de politikacıların zihniyeti değişecektir. O zaman halkın sorunlarına çözümleri olan adaylar sahneye çıkacak ve seçimin konusu kişiler değil çözümler olacaktır. O zaman halk çözüm önerilerine oy verecektir. Takım tutar gibi parti tutma ve aşiretçilik dönemi bitecektir. Bu nedenle 22 Temmuz seçiminin Hakkari’ye en büyük katkısı YDD’dir. YDD anlayışının büyümesi ve gelişmesi için desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu insanlara ‘sandığa gitmeyin’ çağrısı değildir. Bu ‘sandıktan sorunlarınızın çözümünü isteyin’ çağrısıdır.
Beğenelim ya da beğenmeyelim, halkın seçtiği kişiler, halkın iradesinin temsilcileridir. Halkın iradesine sadece saygı duyulur. Halkın temsilcilerine, yüklendikleri misyonun sadece halka hizmet olduğunu ve sadece yakınlarının değil bütün halkın vekilleri olduklarını, bu nedenle bütün halkın sorunlarına objektif ve adil şekilde yaklaşmalarını beklediğimizi hatırlatır, başarılar dilerim. Seçim ülkemize ve yöremize hayırlı olsun.
Sevgi ve saygılarımla