- Kategori
- Güncel
Seçmenin sobası

Türkiye’de yapılan bilimsel bir toplantıya katılan uzmanların bir bölümü, toplantı sonrasında düzenlenen program gereği yakın çevreyi gezmeye başlamışlar. Manzaranın güzelliğine ve ağaçların çekiciliğine kapılarak girdikleri orman arazisinde aniden bastıran yağmur karşısında ne yapacaklarını şaşırmışlar. Zaten oldukça serin olan havada , bir de ıslanan giysileriyle üşümeye başlamışlar. Biraz yürüdükten sonra bir bakmışlar ileride bir ev, bacası da tütüyor. Türk yetkili hemen eve doğru seğirtmiş, kapıyı çalmış. Kapıyı açan köylüye derdini kısaca anlatmış, o da gayet sakin ‘ ne demek tanrı misafirisiniz’ deyip evine buyur etmiş.
İçeri girdiklerinde yanan sobayı görenler sevinmişler, üstüne bir de çay ikram edilince keyifleri yerine gelmiş. Bu arada sobanın bulunduğu yere bakarak aralarında konuşmaya başlamışlar. Biri ’ bir köy evinde ne düşünce. Sobayı köşeye yakın ve yükseğe koymuş. Isısı duvarı iyice ısıtacak, etkisi daha fazla sürecek.’ demiş. Diğer uzman atılmış: ‘ Isınan hava yukarı çıkar.Bence sobayı yukarı koyarak ısı dağılımının daha dengeli olmasını sağlamış.’ Bir diğer uzman. ‘ bence sobayı yukarıya kaldırmakla, ayaktayken de sıcaklığının, vücudun bel ve göğüs bölgelerine gelmesini amaçlamış. Etkili bir yol.’
Konuşmalar bu çerçevede sürerken konuklarının hararetli hararetli konuştuğunu gören köylü sonunda dayanamamış, Türk olana sormuş; ‘Bunlar bizim sobaya bakıp bakıp ne konuşuyorlar böyle?’ Türk de kısaca anlatmış, ‘ soba niye köşeye doğru ve yerden yüksekte, ahşap destek üzerinde diye tartışıyorlar’ demiş. Neyi amaçladığını merak ediyorlar’ Köylü gülmüş, ’ ha o mu demiş. Ne amaçlaması beyim, soba boruları eskimiş, kırılmış. Bu yıl sobayı kurarken borular kısa geldi. Boru yok ama odun çok. Ben de bu çözümü buldum’
Seçim sonuçları açıklanınca hemen herkes TV’lerde, gazetelerde yorum üstüne yorum patlatmaya başlayınca aklıma bu geldi. Halkım öyle bir ayar çekmiş ki, birinin oyu ve milletvekili sayısı artmış ama muhalefette bırakılmış. Daha çalışması gerekiyormuş. Diğerinin oyu artmış ama tek başına anayasa ve benzeri konularda istediğini yapamayacakmış. ‘İkimizden biri senin yanında ama, diğerlerini unutma’ demiş. Bir diğerine de ‘ bak, dikkatli ol. Bu sefer baraj altında bırakmadım ama kendine çeki düzen ver.’ demiş. Daha ne mesajlar vermiş de halkım, haberi yok.
O kadar uğraşıp, bilimsel gerekçeler bulmaya çalışmayın. Gerçekler belli. Fıkradaki gibi, boru yetmemiştir. Bu kadar basittir belki de.