Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Şehitlere türkü istekleri

Bizim Yenice’nin Çakır Köyü vardır.

Kırmızı salçalık biber üretir.

Biber para etmese de her yıl dikerler.

“Ya tutarsa” diye diye ömürlerini törpüleyip dururlar.

Yenice’nin birçok köyü de böyledir.

Yenice biberinin kaliteli olması hiç önemli değildir, para etmedikten sonra. Biber bazen fiyat olarak dibe vurur. İneklerin sütü kırmızı olur, dışkıları kıpkırmızı. Yollar dökülen biberlerden kokar, asfaltın rengi değişir.

Köylere biberin toplanma zamanı, boynu tasmalı, bilekleri kolyeli ve elleri çantalı adamlar gelirler. Biber alırlar. İlk arabaya, iyi fiyat verirler ve peşin ödeme yaparlar.

İkinci araba da fena sayılmaz.

Biber arabanın üstüne, para cebe.

Böyle devam eder, birkaç gün.

Sonra bir hafta vade. İki hafta vade.

Sonra on araba birden sarılır.

Giden gider, biber paraları gelmez.

Köylünün peşin aldıkları kâr sayılırsa, biberin kilosu 10 kuruşa gitmiş olur.

Bu yasal bir soygundur.

Elinle verdinse, yapacak bir şey yoktur.

Çakır Köyü’nde nam-ı değer “Sepetçi Ramazan” vardır.

Köylülerin kandırıldığı bir dönemde, telefonla Çan FM radyosuna bağlanmış. Canlı yayında istekte bulunuyor.

Diyor ki;

“Çakırlı ve Yeniceli biber üreticileri için Safiye Soyman’dan “Gelen vurdu, giden vurdu” şarkısını istiyorum.

İşte bu!

Bu kadar denk düşen başka şarkı olmaz.

Haydi şimdi, güler misin, ağlar mısın?

Ben Sepetçi’nin mizahi yaklaşımına bayıldım. Çok hoş, ölen yok. Kandırılan var.

Bir daha dikkatli olun kandırılmayın.

*

Bugün, kanıksadığımız çok önemli bir şey var. Bu işten kurtulmamız gerekli bence.

İnsanların uyanıp, düşünmesi gerekiyor. “Kanıksamak” bu kadar sert bir zırhın içinde olmamalı.

TRT FM dinliyorum. Bol bol türkü, çalınıyor radyoda. İsteklerin ardı arkası kesilmiyor. Ancak iş, Sepetçi Ramazan’ın bibercilere istekte bulunması gibi değil. İşin esprisi ve mizahı yok.

İyi ki Aziz Nesin bu günleri görmedi. Yüzde oranımızı kesin aşağı çekerdi.

Dram üstünden, komedi yapılıyor.

25 asker şehit olmuş, kimin umurunda?

Sunucu konuşuyor.

Mustafa Akça Burdur’dan aramışlar. Sağ olsunlar var olsunlar. Afyon’daki şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorlar. Bizler için ve şehit yakınları için, bir Diyarbakır türküsü istemişler. “Bülbülün kanadı sarı/Ağlarım zarı zarı.”

Dinliyoruz türküyü.

Devam ediyor.

Bursa’dan arayan daimi dinleyicimiz Adem Sarıkuş, şehitlerimize rahmet diliyor, komutanlarımıza, asker arkadaşlarına ve şehitlerimizin ailelerine sabırlar diliyor. Allah bir daha böyle bir acı göstermesin temennisiyle bir türkü istemiş. Şehit yakınlarına armağan ediyor. “Eledim eledim höllük eledim.” Aysun Gültekin okuyor.

Türkü bitiyor.

Denizli’den Hasan Horozcu aramış bizleri. Bu kardeşimizde şehitlerimize rahmet diliyor. İnşallah mekânları cennet olur. Asker arkadaşlarına sabırlar diliyor. Ülkemizin başı sağ olsun. Değerli dinleyicimiz bizden bir Burdur Türküsü istemiş. Şehit yakınlarına ve bizlere armağan etmiş. Teşekkür ediyoruz. Bir Burdur Türküsü Hale Gür okuyor. “Goca çamın gürlemesi dalilen.”

Devam ediyor istekler.

Dilekler, temenniler.

Şehitlerimize rahmet okumalar.

*

Böyle durumlarda insanların suskunluğa bürünüp düşünmeleri gerekirken, türkü isteğinde bulunuyor insanlar. TRT radyoları bangır bangır yayın yapıyor. Mehmet Ali Birant kahkahalarla 10 şehit ile ilgili haber sunuyor. Bir milletvekili de kendisine yardım ediyor.

İnsanlar televizyonlara baka baka, 18 saniyelik olmuşlar.

Artık, şehitler çok kişiyi üzmüyor bence.

Kanıksanmış her şey.

*

Dinliyorum radyoyu.

Sepetçi Ramazan gibi, konuya uygun bir istekte bulunmazsa insanlar, olur mu hiç?

Bu isteklere bile üzülüyorum, inanın kahroluyorum.

TRT türkü çalsın, ancak şehitlerin üzerinden “istek programı” yapmasın bence. Bu hassas olaylar sadece “Haberlerde” ya da “yorum programlarında” kalsın.

Bir gün birisi, şehitlerimiz için Denizli yöresinden bir türkü istiyorum, derse.

Sunucu; “şehitlerimiz ve yakınları için Özay Gönlüm’den bir türkü çalıyoruz. “Denizlinin horozları tellidir anam tellidir.” derse ne olacak?

Ardından, “Gaygırı gubbak Cemile” gelir.

Olur biter.

Bence bu iş acayip.

Hem de çok acayip.

Acayip ne demek?

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..