Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '14

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Şeker hastalığı genetik midir?

Şeker hastalığı genetik midir?
 

Şeker Hastalığı Genetik midir?


Ailede şeker hastalığı olması risk mi?

Ailesinde şeker hastası olan kişilerin hastalık için risk taşıdığına tüm uzmanlar dikkat çekmektedir. Ailesinde şeker hastası olan kişilerin kilo almaktan kaçınmalarını, düzgün beslenmeleri şeker hastalığını önlemek adına tavsiye edilen bir durumdur.Halk arasında bilinenin tersine çok şeker tüketmek ile şeker hastası olmanın mümkün olmadığı uyarısını yapan uzmanlara göre, yüksek kan şekeri ile kendini belli eden bir çeşit metabolik bozukluk olan şeker hastalığı nedenleri içinde; genetik, çevresel etkenler, hayat tarzı ve virüsler bulunmaktadır.

Uzmanlar hastalarda kan şekerinin yükselmesinin nedenini insülin hormonu üretiminde azalma, vücudun glikozu kullanımındaki azalma ve karaciğerin glikoz üretimindeki artış olarak gösterirler.

Şeker hastalığının görülme yaygınlığı nedir?

Türkiye’de diyabetin yani şeker hastalığının toplumda görülme yaygınlığı yüzde 6-8 arasında değişmektedir. Amerika gibi gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 12 civarındadır. Diyabet hastalarının yüzde 80'i ‘Tip 2' denilen erişkin tipi diyabettir. Bir insanda şeker hastalığının gelişmesi için minimum 10 seneye ihtiyaç duyulur. Bu şu manaya gelmektedir; bir insanda bariz bir şekilde şeker hastalığı mevcut ise en az 10 sene önceden zararlar verilmeye, hasar alınmaya başlamıştır. Kişinin şayet açlık kan şekeri 126 mg/dl üzerinde ise günün herhangi bir zaman diliminde kan şekeri 200 mg/dl üzerinde ve beraberinde çok su içme ihtiyacı, çok sık idrara çıkma, kilo kaybı mevcut, şeker yükleme testinde (75 gr glikoz ile) 2. saatte kan şekeri 200 mg/dl üzerinde ise ve ikinci tekrarlamada da sonuçlar aynı çıkıyor ise bariz diyabet yani şeker hastalığı teşhisi konulur. Şayet şeker yükleme testinin 2. saatinde kan şekeri oranı 140-200 arasındaysa bozulmuş glikoz toleransından söz etmek mümküdür. Şayet 8 saatlik açlık ardından kan şekeri 110-125 arasında ise, bozulmuş açlık glikozundan söz etmek mümkündür ve her iki durumda ileride aşikâr diyabete çevrilmesi ihtimaller dahilindedir.

Ailesinde yani kan bağı olan kişilerde şeker hastalığı olan kişilerin hastalığa daha yatkın olduğu bilinen bir gerçektir. Ailesinden herhangi üyenin geçmişte şeker hastalığı geçiren kişilerde özellikle 35 yaşının ardından hastalık belirtisi görülebileceği ihtimaller içerisindedir.

Hastalığın teşhisinin konmasında ‘genç’ ve ‘ileri yaşta’ diye iki farklı nokta vardır. Ailesinde şeker hastalığı olan bireylerin ilerleyen zamanlarda hastalık riski artmaktadır.

Halk arasında bilinen, çok şeker yenilirse, şeker hastası olunacağı söyleminin de doğruluk payı bulunmamaktadır.

Ailesinde hastalık geçiren bireylerin biraz daha tedbirli olması, hastalığın erken teşhisi açısından oldukça önem teşkil eder. Bu bireyler kilo almamak için çaba sarf etmeli; yağlı ve unlu besinler tüketmemelidir. Çok şeker yemek ile şeker hastası olmanın ilgisi bulunmamaktadır. Hastalığın çok şeker yemekle yakından uzaktan bir bağlantısı bulunmamaktadır. Şeker hastalığından mustarip kişilerin yüzde 25'ten fazlası fazla kilo problemi yaşayan insanlardır. 45 yaşından büyükler de hastalık için risk taşıyan gruptadır. Daha önce bozulmuş açlık glikozu ve bozulmuş OGTT olanlar, iri bebek doğuranlar, hipertansiyonu olanlar, polikistik over sendromu mevcut olan hastalık için risk taşımaktadır. ''Şeker Hastalığı Nedenleri Nelerdir?'' başlıklı yazımda şeker hastalığı ve nedenleri hakkında bilgiler vermeye çalıştım.

Şeker hastalığı tedavi edilmez ise ne olur?

Şeker hastalığı tedavi edilmediği zaman; göz hastalıkları (katarakt, glokom, körlük), sinir sistemi hastalıkları (uyuşma, karıncalaşma), böbrek hastalıkları (diyalize kadar ilerleyebilir), kalp hastalıkları (damar tıkanıklığı, kalp krizi), beyin damar hastalıkları (felç, beyin kanaması), ayak yaraları (bacak kesilmesine kadar ilerleyebilir) gibi rahatsızlıklara da sebep olabilir. Toplum arasında daha çok şeker hastalığı olarak bilinen Latince adıyla Diabetes Mellitus (DM) olarak geçen diyabet yani şeker hastalığı pankreasın yeteri oranda insülin üretememesi ya da vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması neticesinde meydana gelen hayat boyu süren kronik bir hastalıktır. Dünya’da 250 milyon, Türkiye’de 6,5 milyon insan bu hastalığa sahiptir. Gün geçtikçe bu oran artmaktadır. Diyabet her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı makalelere göre, 20 yaş üzeri nüfusun neredeyse yüzde 7’si diyabet hastası olarak kayıtlıdır.

Halk arasında şeker hastalığı olarak bildiğimiz diyabet ne demektir?

Diyabet yani ker hastalığı vücutta insülin hormonu azlığı ya da etkisizliği neticesinde meydana çıkan bir hastalıktır. 4 türde diyabet mevcuttur.

  • Tip I Diyabet; Çoğunlukla erken yaşlarda kendini gösteren ve mutlak insülin eksikliği neticesinde ortaya çıkan diyabettir. Tedavisinde yalnızca insülin uygulanır.
  • Tip II Diyabet ; Daha geç yaşlarda kendini gösteren insülinin yeterli kullanılamaması ya da yetersiz salınımı sebebiyle meydana gelen diyabettir .Tedavisinde önce ilaçlar kullanılabilir.
  • Gestasyonel Diyabet; Hamilelik döneminde ortaya çıkan diyabettir.
  • Diğer özel Diyabet tipleri

Diyabet hastalığının nedeni genetik midir?

Bir insanın diyabete yani şeker hastalığına genetik olarak yatkınlığı ve çevresel etkenler diyabet oluşumunda oldukça etkin rol oynar.

Bir kişiye dşeker hastasıteşhisi konulabilmesi için kan şekerinin oranının kaç olması gerekmektedir?

Açlık kan şekerinin 126’nın üstünde olması halinde ve glikoz yani şeker yükleme ile ya da rastgele bakılan kan şekerinin 200’ün üstünde olması durumunda şeker hastası teşhisi koymak mümkündür.

 

Dr. Tuğrul Demirel 

www.tugruldemirel.com

 
Toplam blog
: 37
: 3311
Kayıt tarihi
: 11.02.14
 
 

1999 Yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nde başladığı mesleki eğitimini, fakülteden sonra yine İstanb..