- Kategori
- Şiir
Semah üzerine yürekten kaleme damlayan inciler

Döne döne kainatta her yöne,
Bir elin ayası semada,
diğer avuç yerde.
Bir bilebilse insan oğlu bir bilebilse,
konup göçtüğümüz baki değil,
sadece inci mercan süslü bir misafirhane...
Döne döne kainatta her yöne.
Kah gökyüzüne pervane,
kah toprağa gömüle,
bir kara yazıdan fistan gündüzler gece,
bir tozpembe uyanılır yeni güne...
Döne döne kainatta her yöne
Hep kalınır zannedilir,
dört elle sarıldığımız ömre,
hep can verilen yürekler Hakkı terkeyleye,
nefes gırtakta düğümlendiğinde,
akıl başa çok geç gele...
Döne döne kainatta her yöne,
kah çiçekte erir gönül,
kah kelebekte...
Bak gör gökyüzünde ne bir kalas var,
ne de ahşap çatı üstümüzde,
HERŞEY NASIL DA KUSURSUZ VE DE HARKULADE
Bilen dimağ, ( MÜHÜRSÜZ KALP)
gören göz, (PERDESİZ GÖZ)
duyan yürek, (İMANLI SİNE)
TANRIM HER BİRİMİZE LÜTFEYLEYE...
YAZILDIĞI ORJİNAL TARİHİ İLE PAYLAŞIYORUM BU DENEMEMİ...
SEVGİYLE KALIN DOSTLARIM.
TASAVVUFA DOĞRU KOZA DEĞİŞTİRİYORUM BEN...
NİLGÜN ÇAKICI/ 27.08.2010
15.26
HALETİ RUHİYEMİ ANLATAN BİR DENEME OLDU