- Kategori
- Kitap
Şems

Aşk/Elif Şafak. Sayfa 176-177 Kitabın içerisinde değerli bir çok bölümden birisi bence. Paylaşmak istedim.
Şems, ondokuzuncu kural: 'başkalarından saygı, ilgi yada sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollacak demektir.'
Hiç bir şey diyemeden öylece durdum. Bir yanım bu lafları anlamakta güçlük çekedursun, bir yanım dineledikçe rahatlıyor, adeta bu maddi alemden kayıp gidiyordum.
'Sen kendini güzel muameleye layık görmezsen, sana iyi muamele etmediler diye başkalarına kızabilir misin? dedi Şems.
Bu güne değin beraber olduğum erkekleri düşündüm: kokuları, nefesleri, nasırlı elleri, boşalırken ki haykırışları....öyle tuhaf dönüşümlere şahitlik etmiştim ki bu hayatta...
Şems aklımdan geçenleri okumuş gibi usulca tebessüm etti. ' Mazi bir girdaptır. Fark ettirmeden çeker' dedi. 'Halbu ki sana lazım olan bir tek şu andır. Şu anın hakikatini yaşamaktır aslolan'
Bunu dedikten sonra cüppesinin iç cebinden ipek bir mendil çekti, bana uzattı. 'Al bunu' dedi. 'Bağdat'ta mübarek bir zat vermişti, meğer sana nasipmiş. Temiz tut bu mendili. Ne zaman şüpheye düşşen, sana kendi içinin temizliğini hatırlatır.'
Bunları söyledikten sonra Şems asasını kaptı, gitmeye hazırlandı.' Bir an evvel o kerhaneden çık. Bir daha da oraya dönme! Sen Anka'sın, mezbelede işin ne? Yürü git. Ardına bakma sakın.'
'Ama nereye gidebilirim ki? Kalacak yerim yok. Zaten beni hemen bulurlar. Kerhaneden kaçan kızların sonu vahim olur.'
'Sonumuzu biz bilemeyiz' dedi Şems. ' Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sensadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten gelir.'
Eline sağlık Elif Şafak