Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sen değişmedikçe hiçbir şey değişmez

Sen değişmedikçe hiçbir şey değişmez
 

Sen Değişmedikçe Hiçbir Şey Değişmez


DeğişimHeyecan vericidir aslında; ama bir o kadar da ürkütücü bizler için.

Ve bu yaşamda kuraldır değişmekKaçınılmazdır.

Korksak da ürksek de değişiriz biz.

Çünkü değişmeyen tek şey “değişimdir”.

Tabi ki her süreçte olduğu gibi değişim de önce farkındalık ister; kendisinden ürkmek için de kendisini planlamak ve gelişimimize kapı aralamak için de.

Yani önce fark etmeliyiz; istesek de istemesek de hayat içinde değiştiğimizi. Hatta her şeyin değiştiğini

Belki, işte o zaman kavrarız, değişimden değil; “değişimimizi planlamamaktan” ürkmemiz gerektiğini.

Çünkü, kendisine akıl bahşedilmiş bir eşrefi mahlukat olarak; “kaçınılmaz değişimi”, öncesinde, “fark edememek”, sonrasında ise “planlayamamak ve yönetememektir” asıl korkulması gereken.

Amerikalı yazar Charles BUKOWSKI’nin de “Hayatta ya hayallerinin peşine düşersin ya da başına geleceklere razı olursun.” şeklinde ifade ettiği gibi, gelişigüzel ve değişimini planlamadan koca bir ömür tüketmektir bir insan için en ürkütücü olan.

Yanlış mı? Tüm hayatını akışına yaşayan bir bitkiden bir hayvandan; farklı olmalı insan

Her anını, istirahatten, eğlenceye ve çalışmaya; planlayarak ve dolayısı ile fark ede fark ede, hissede hissede yaşamalı insan

Lakin, bir ömür yaşamış; ama toprağı, suyu, çiçeği, bulutu hatta sahip olduğu güç ve zenginliği fark dahi edemeden, hissedemeden; göçüp gitmiş öyle çok insan var ki bu dünyadan.

“Yitik hayatlar”diye tanımlıyorum ben, bu farkındalıksız yaşamları ve üzülüyorum, çok üzülüyorum kuşkusuz.

“Sahip olamadığımız”, belki de beş para etmez, “metalar” peşinde elimizden kayıp giden bir yaşam…

Çevremizdekileri, ülkemizi hattadünyayı değiştirme hevesi içinde tükenen bir yaşam…

Oysa ki, hayata farkındalıkla bakabilsek, üzerinde düşünebilsek, değişimi görebilsek ve kendi değişimimizi yönetebilsek; böylesine boş, kayıp gider miydi hayat elimizden?

Dünyada, “değiştirebileceklerimizle”, “değiştiremeyeceklerimizi” ayırt edebilseydik en önce; sonra da değiştirebileceklerimizi “değiştirmek için mücadele etseydik”; değiştiremeyeceklerimizi ise “kabullenip bir selam çakıp yolumuza devam edebilseydik”; çok daha anlamlı ve değerli olmaz mıydı yaşam?

Westminster Kilisesi’ne defnedilmiş papazın vasiyeti üzerine; mezar taşı üzerinde de biz insanlara bu minvalde yani kendi değişimize odaklanmakla ilgili yani önce kendi yaşamımızı yönetmekle ilgili bir öğüt yok mu?

Bu papaz diyor ki Efendim, mezar taşından okuduğumuz ifadelerine göre:

“Ben 20’li yaşlardayken,dünyayı değiştirmek isterdim. Senelerce mücadele ettim bu uğurda ve 30’lu yaşlara geldiğimde; dünyayı değiştiremeyeceğimi fark ettim.

Sonra hedef küçülttüm ve ülkemi değiştirmeye karar verdim. Lakin 40’lı yaşlara gelince ülkemi de değiştiremeyeceğimi anladım.

Güncelledim hedefimi. Bu defa ailemi değiştirecektim. Ama 50’lere geldiğimde ki şu an ölüm döşeğindeyim; ailemi de değiştiremediğimi görüyor ve derin bir üzüntü duyuyorum.

Ve düşünüyorum da, ben galiba işe tersinden başlamışım.

Hayatımın en başında, yani 20’lerde… işe kendimi değiştirmekten başlasaymışım; belki benden etkilenerek ailem de değişirdi. Ailemin de değişimi ve desteği ile sonra belki ülkemi… kim bilir belki de sonra dünyayı değiştirebilirdim.”

Ben de bu anlamlı yazıttaki ifadeler üzerine diyorum ki…

Önce hayatın “fakına” varalım.

Değiştiremeyeceklerimizin peşine değil; “değiştirebileceklerimizin” peşine düşelim.

Sahip olamadıklarımızın arzusu peşi sıra yaşamımızı tüketmeyelim; “sahip olduklarımızın huzuru ile” bize bahşedilen bu eşsiz hayatı yaşayalım.

Annemizi, babamızı, çocuğumuzu, eşimizi, kardeşimizi, arkadaşımızı, birbirimizi değiştirme gibi ham hayaller peşinde yitip gitmeyelim; “kendi değişimimizi yönetmeye ve dolayısı ile kendi gelişimimize” odaklanalım.

Çünkü bil ki, “sen değişmedikçe”; hiçbir şey değişmez.

Sen değişirsen; kim bilir belki dünya da değişir. Gezegen olarak Dünya kesin değişir mi, bilemem; ama yine emin ol ki…

Sen değişirsen(gelişirsen); “senin dünyan da” seninle birlikte kesin değişir.

Haydi durma. “Hemen şimdi değişime başla” ve bizzat “dene” istersen.

Sonra bana teşekkür etmesen de olur

Facebook: https://www.facebook.com/rifatokuyanlar

Twitter: https://twitter.com/rifatokuyanlar

Google +1: https://plus.google.com/103445836285402246871

 

 
Toplam blog
: 10
: 3832
Kayıt tarihi
: 17.06.15
 
 

1971 İzmir doğumlu olup; siyaset, tarih, bilişim, eğitim ve kişisel gelişim alanlarına ilgi duyma..