Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Sen kaçışlarını nerede biriktirdin?

Sen kaçışlarını nerede biriktirdin?
 

int.alıntı


Uzak mesafelerin gölge kahramanı...
Tıpkı karaladığım kelimelerim gibisin. Kimi zaman suskun durgun dingin, kimi zaman ayaz tutarsız hırçın öfkeli. Çok az zamanlar da olsa sıcak ve şefkatli.
Kışkırtıcılığın ise en tehlikelisi...

Benim ise; Tamamen istem dışı da olsa, yüreğinden ve aklından geçenleri kestiremediğim için, büyük bozgunlar yaşadığım gün yüzü gibi aşikar. Sebebini bilmeden yabancılaşmak da ne tuhaf...

''Rokfor şarap somon füme üçlüsüne'' karşılık, ''otlu peynir rakı pastırma üçlüsü ''kadar zıt görünsek de bilmelisin ki;seninle sohbetlerin günümün keyfi olduğunu,
Bilmelisin ki; zamanında nedensiz sebepsiz seninle kendimi özgür hissettiğimi...
Bilmelisin ki; şaşırtmalarının beynime ve kalbime iyi geldiğini...

Şimdi ise, zaman derin sessizlikler zamanı.

Hani olur olmadık bir anda gülme krizine tutulur ya insan, bu derin sessizlik de öyle krizlerden bir an. Hüzünlü ve tepkisiz. Ne kadar da başarılı bir tepkisizlik. Sebebini bilmediğimiz bir hüküm verir gibi sanki...
Ve biliyorsun ki ne olursa olsun sana gücenmediğimi...

. ''Olanları ilgisizlik olarak algılamayacağımı'' da biliyorsun diyeceğim ama inanmayacaksın.

Bir şair ne demiş biliyor musun ''En ağır işçi benim.Yirmidört saat seni düşünüyorum'' Benim mesaim o kadar olmasa da zamanın hiç bir önemi yok zaten, işi ağırlaştıran işin nevi ...


Sence yarım bütünün yerini tutar mı hiç? Sence doruklarda yaşamayı seven ovalara iner mi hiç? Bence tutmuyor, ovalara da inilmiyor...
Ama hayat kendine göre bir oyun kurup oynatıyor seni...
Başlangıç noktası ile bitiş noktası arasına kıldan ince kılıçtan keskin bir ip çekip, insanı da cambaz yapıyor. Düşe kalka, ine çıka, sendeleye yalpalaya hadi kullan aklındaki dengeni diyor. Ve bu ince çizgiden sonra başlıyor dengesizlikler. Sonrası malum...


Sence insan neden bencil olur? Sence yaptırım gücü en yüksek olgu nedir?

Tanımı şöyle kaynaklarda; Karşısındakinin insan olduğunu unutup değersizleştirdiğinde o an egolar ağır basar bencillik başlar...
Senin ''Ben bencilim'' derken, benim insan olduğumu unutmuş olma ve senin gözünde değersizleşme düşüncesi kalbimi acıtıyor.
Sence ben hakediyor muyum?
Gerçi bilmiyorum bencillik hakedilir mi?
Hangi tarafın özürüdür?
Ya da bencillik bir özür müdür?

Heyecanla sana yazip cevapsız yorumsuz havada asılı kalan mektuplarım gibi, bunda da ne çok sorular sordum...

Belki de bu satırları bana birşeyler yazman için yazıyorumdur.Yok yok öyle bir beklentim de yok aslında, bunlar benim beyaz kağıtlarla konuşmalarım...Senden isteğim sadece, kelimelerimi 'ayaz görünümlü yüreğine' iliştirmeni ummak olabilir yalnıza...

Sizin hiç sorularınız, kelimeleriniz, sebepli sebepsiz havada asılı kaldı mı ? Kaldığında ne hissettiniz?

''Sen istediğin kadar büyü
Sana inat ben büyümeyeceğim
Kara gözlerinden, dolma parmaklarından
öpüyorum''

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..