- Kategori
- Kültür - Sanat
Sen memlekete, memleket sana hasret!

Dört Güvercin
''Şehrime Ulaşamadan Bitirirken Yolumu/Nazım ve Vera Moskova'dan İstanbul'a'' adlı, Nazım Hikmet ile son eşi Vera Tulyakova'nın fotoğraflarından, kıyafetlerinden ve Nazım Hikmet'in Moskova'daki dünyasını yansıtan eşyalarından oluşacak sergi, 19 Ocak’ta Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu'nunda ziyaretçilere açılacak.(AA). Ben kaçırmayacağım, sizlere de tavsiye ederim!
Sergide Nazım’ın hayatını kaybetmeden önce yaşadığı Pesçannaya Sokağı'ndaki evinden getirilen şaire ait 1963 yılı masa takvimi, imzalı kitaplar, banka hesap cüzdanı gibi eşyalar, Vera Turyakova’nın “Bahtiyar Ol Nazım” adlı kitabından alınan küçük notlarla sergilenecek.
Nihayet Nazım’a ait bir şeyleri onun memleketine getirmeyi başarabildik. Bu işte emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler!
Okuyucularıma ve Nazım Ustaya saygısızlık yapmamak adına yazımı uzatmayacağım. Lakin bu ismin yanında ne yazsan sırıtır. Ama sizleri, şairin daha önce, onunla ilgili herhangi bir kitapta yayınlanmamış, eski karısı Piraye’ye İstanbul Tevkifhanesi’nden gönderdiği “Dört Güvercin” adlı şiirini sunmak istiyorum:
Geldi dört güvercin
suda yıkanmak için.
Su mapushane yalağındaydı
ve güneş
güvercinlerin
gözünde, kanadında, kırmızı ayağındaydı.
girdi dört güvercin
yıkanmak için
suyun içine.
ve kederli toprakta dört insan
baktı dört güvercine.
güvercinler hep beraber
güneşi taşıyıp kırmızı ayaklarında uçabilirler
durdurmaz onları demir ve duvar
güvercinlerin yumuşak kanatları var.
Ve kanatlar
şimdi burda, şimdi damın üzerinde.
insanların kanatları yok
insanların kanatları yüreklerinde.
Dört güvercin
güneşe varmak için
yıkandı, uçtu sudan
Sevgiyle kalın!