- Kategori
- Sinema
Seni çok seviyorum... Bu yüzden...
Aşk anlatılmaz demişler. Anlatılamaz olduğu için sayısız kitap yazılmış aşk üstüne. Aşk hala anlatılmaya çalışılıyormuş. Oysa anlatıldı aşk. Anlatılıyorda. Bu yazıda sizlere aşkı yakalayan ve anlatan sinema filmlerinden söz edeceğim. Onlardan ilki unutulmaz, "Uyanışlar" filmi. Bir tarafta hastayı oynayan Robert De niro, diğer tarafta doktorumuz Robin Williams.
...
Robin Williams, "Uyanışlar" için, "Teklif aldığımda doğal olarak filmin hikayesini sordum. Bir dosyaya koyup verdiler. Uçakta okudum. Ve o an bu filmde oynamaya karar verdim" diyor.
...
Filmin konusuna gelince ki, film gerçek yaşamdan alınmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında savaşı yaşayan insanlarda dünyanın o güne dek pek tanımadığı bir sendrom ortaya çıkmıştır. Bazı insanlar hiç umulmadık bir anda uykuya geçmekte ve yıllarca uyumaktadırlar. Felçli gibi. Hareketsiz yıllarca uyumaktadırlar. Tıbben bu hastaların uyandırılması mümkün olamamaktadır.
...
Dr. Malcolm (Robin Williams), bu hastaneye doktor olarak atanır. Leonard ise (Robert De Niro) bu hastanede tam 35 yıldır uyumakta olan bir hastadır. Leonard 5 yaşında uykuya geçmiş ve bir daha uyanamamıştır.
...
Dr. Malcolm yalnız bir adamdır. Duygusal ve tuhaf tavırları olan içine kapanık biridir. Sıra dışıdır. Leonard başta olmak üzere hastanedeki hastalarla iletişim kurmaya çalışır. Ve onları uyandıracak bir ilaç üzerinde çalışmaya başlar. Dr. Malcolm, bir başka hastalık için üretilmiş Loca adlı ilacın bu hastalara aşırı dozda verilmesi halinde onları uyandıracağı tezini ortaya atar.
...
Dr. Malcolm, statükocu hastane yönetimi ile savaşır. Ve Leonard'ın annesini ilacı denemek için ikna etmeye çalışır. Buyurun doktor ile anne arasındaki dialogları.
"Hayır. Oğlumu riske atamazsınız. İzin vermem."
"Oğlunuz şu an komada. Onu uyandıracağım. Şu an sizi duymuyor. Sizi hissetmiyor. Burada olduğunuzu bilmiyor."
Yaşlı kadın ağlar.
"Hayır. O benim burada olduğumu biliyor. Beni duyuyor. Bunu hissediyorum."
"Bu mümkün değil."
"Sizin çocuğunuz var mı doktor?"
"Hayır."
"O zaman beni anlayamazsınız."
...
Dr. Malcolm sonunda kadını ikna etmeyi başarır ve ilaç Leonard'da denenir. Ve Leonard ilacın verildiği gece sabaha karşı uyanır.
...
Leonard 40 yaşındadır ama 5 yaş psikolojisindedir. Çocuk gibidir. Hastaneye gelip giden bir genç kıza aşık olur. Kız da ona karşılık verir. Bu arada Leonard'ın hastalığı nüksetmektedir. Leonard'ın hastalığı nedeniyle her yeri titremektedir. Kız tutar onu yemekhanede. Dansa kaldırır ve Leonard'ın titremesi durur. Leonard ona, orada.
"Seni çok seviyorum. Bu yüzden seni bir daha görmek istemiyorum" der. Çünkü hastadır.
...
Bu filmde Leonard'ın titremesini durduran, tıbbi gerçekleri yerle bir eden şey aşk değil de nedir. Ve Leonard'ın "Seni çok ama çok seviyorum. Bu yüzden seni bir daha görmek istemiyorum" demesi de aşktan başka bir şey değildir.
...
Aşkı anlatan o kadar film var ki... Hangi birisini anlatayım... Hangi birisini... Siz söyleyin...
...
Robin Williams, "Uyanışlar" için, "Teklif aldığımda doğal olarak filmin hikayesini sordum. Bir dosyaya koyup verdiler. Uçakta okudum. Ve o an bu filmde oynamaya karar verdim" diyor.
...
Filmin konusuna gelince ki, film gerçek yaşamdan alınmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında savaşı yaşayan insanlarda dünyanın o güne dek pek tanımadığı bir sendrom ortaya çıkmıştır. Bazı insanlar hiç umulmadık bir anda uykuya geçmekte ve yıllarca uyumaktadırlar. Felçli gibi. Hareketsiz yıllarca uyumaktadırlar. Tıbben bu hastaların uyandırılması mümkün olamamaktadır.
...
Dr. Malcolm (Robin Williams), bu hastaneye doktor olarak atanır. Leonard ise (Robert De Niro) bu hastanede tam 35 yıldır uyumakta olan bir hastadır. Leonard 5 yaşında uykuya geçmiş ve bir daha uyanamamıştır.
...
Dr. Malcolm yalnız bir adamdır. Duygusal ve tuhaf tavırları olan içine kapanık biridir. Sıra dışıdır. Leonard başta olmak üzere hastanedeki hastalarla iletişim kurmaya çalışır. Ve onları uyandıracak bir ilaç üzerinde çalışmaya başlar. Dr. Malcolm, bir başka hastalık için üretilmiş Loca adlı ilacın bu hastalara aşırı dozda verilmesi halinde onları uyandıracağı tezini ortaya atar.
...
Dr. Malcolm, statükocu hastane yönetimi ile savaşır. Ve Leonard'ın annesini ilacı denemek için ikna etmeye çalışır. Buyurun doktor ile anne arasındaki dialogları.
"Hayır. Oğlumu riske atamazsınız. İzin vermem."
"Oğlunuz şu an komada. Onu uyandıracağım. Şu an sizi duymuyor. Sizi hissetmiyor. Burada olduğunuzu bilmiyor."
Yaşlı kadın ağlar.
"Hayır. O benim burada olduğumu biliyor. Beni duyuyor. Bunu hissediyorum."
"Bu mümkün değil."
"Sizin çocuğunuz var mı doktor?"
"Hayır."
"O zaman beni anlayamazsınız."
...
Dr. Malcolm sonunda kadını ikna etmeyi başarır ve ilaç Leonard'da denenir. Ve Leonard ilacın verildiği gece sabaha karşı uyanır.
...
Leonard 40 yaşındadır ama 5 yaş psikolojisindedir. Çocuk gibidir. Hastaneye gelip giden bir genç kıza aşık olur. Kız da ona karşılık verir. Bu arada Leonard'ın hastalığı nüksetmektedir. Leonard'ın hastalığı nedeniyle her yeri titremektedir. Kız tutar onu yemekhanede. Dansa kaldırır ve Leonard'ın titremesi durur. Leonard ona, orada.
"Seni çok seviyorum. Bu yüzden seni bir daha görmek istemiyorum" der. Çünkü hastadır.
...
Bu filmde Leonard'ın titremesini durduran, tıbbi gerçekleri yerle bir eden şey aşk değil de nedir. Ve Leonard'ın "Seni çok ama çok seviyorum. Bu yüzden seni bir daha görmek istemiyorum" demesi de aşktan başka bir şey değildir.
...
Aşkı anlatan o kadar film var ki... Hangi birisini anlatayım... Hangi birisini... Siz söyleyin...