Seni senin kadar seviyorum

AŞK PALAVRALARI ;

İki genç tanıştılar. Tanışma, işlemi sokakta, Türk filmlerinde olduğu gibi ! Bir arkadaş gurubu içerisinde, okulda, işyerinde ya da görücü usulü olabilir. Hatta MSN de buna dahildir.

Daha ilk buluşmada palavralar havada uçuşmaya başlar. Belleğindeki tüm aşk ve sevgi sözcüklerini sıralar. O kadar ki frenleri bile tutmaz. Gözleri fıldır fıldır yanar döner. Acaba söylemediğim aşk sözcükleri kaldı mı diye belleğini sürekli zorlar. Söyledikleri sözcüklerin sonu nereye varacak hiç düşünmez. Gökyüzünü rengarenk aşk sözcüğü balonları kaplar. Sevgilisinin eli elinde gözü hiç bir şey görmüyor. Adeta gökyüzünde uçuyor. Yakalayabilene aşk olsun.

Kız sorar beni seviyor musun?

Eveeeeeeeet

Ne kadar?

Dünyalar kadar. Nasıl bir yürek bu, bir kızı dünyalar kadar sevebilecek büyüklükte. Sonra kaç tane dünya var. Bir tane. Lar neyin nesi. Dünyanın ebatlarını biliyor musun? Hayır. Ya sevginin ebatlarını hayır.

Kız galeyana gelmiştir. Başka başka diye sorar.

Her şeyden çok seviyorum. Yanıtı gelir. Tamam da her şey derken somut örnek verebilir misin?

İşte her şeyden çoooooooook. Atış başlamıştır. Yürü bire kim tutar seni. Kaçan balık büyük olur örneğinde olduğu gibi. Neyden daha çok seviyorsun?

Söyle bakalım bir tanem başka ne kadar seviyorsun ?

Deliler gibi. Yahu delinin sevgi kavramı var mıdır? Olsun abileri de sevgilisine sevgisini böyle ifade ederlerdi. Onun başı kel mi? Deliler gibi seviyorum destanlarda ulaşılmayan sevgililer yüzünden deli divana olmuşlar için kullanılır. Ama olayımızdaki genç bunun bilincinde değildir.

Hızını alamaz. Sırılsıklam aşığım sana sözcükleri dökülür dilinden. Pekiyi ne demek sırılsıklam aşık olmak. Önemli mi? Herkes söylediğine göre güzel bir deyimdir herhalde.

Yetmedi seni ölesiye seviyorum. Senin için ölürüm. Pekiyi sen ölürsen sevgi nasıl olacak. Ölüler de sevebilir mi? Anlamak olası değil.

Yetmedi atışlar devam etmektedir.

Senin için yapamayacağım hiç bir şey yoktur. Kız dese ki gel sevgilim dünyadaki savaşları durdur. Ya da ülkemdeki töre cinayetlerini, kadına ve çocuklara uygulanan şiddeti bitir. Ne yanıt verecek doğrusu merak ediyorum. Ama palavranın sınırı yok bulur bir çözüm.

Hayatında hiç kitap okumayan genç, tüm aşk şiirlerini ezberlemiştir. Her gün yeni yeni aşk şiirlerini okur kızın gözlerine baka baka. Sesi titrer okurken şiiri. Hatta iyi de rol keser. Biraz daha ileri gidenler olabilir bu şiirleri kendisinin yazdığını söylerler. Kızın eğitim durumuna göre değişir.

Senin için zehir olsa içerim. Pekiyi kardeşim zehri içince öleceksin. Olsun başka nasıl anlatabilirdi aşkını. Gördüğünüz gibi aşk palavraları sınır tanımıyor. Yalnız şunu unutmayınız bu palavralar evlilik öncesi atışlardır. İki genç kordon boyunca el ele yürüyorlar.Sevgilisine heyecanla aşk palavralarını anlatmayı sürdürüyor. Yağmur olanca hızıyla yağıyor. Hiç mi hiç farkında değiller. Sırılsıklam olmuşlar. Genç yine de sırılsıklam aşkından bahsetmeyi sürdürüyor. Güneş kendisini gösterip giysilerinden buharlar yükselmeye başlayınca fark ediyorlar yağmurda ıslandıklarını. Yoldan geçen araba farları gözlerine gelmese akşamın olduğunu bile fark edemeyecekler. O kadar ki ruhunu teslim etmiş kıza. Kız da kendisini bırakmış sevgilisinin kollarına. Her şey toz pembe. Aralarında hiç tartışma yapılmıyor. her şeye pozitif bakılıyor.

Gecenin ilerleyen saatleri. Genç birden sen benim için her şeyden değerlisin, sen benim her şeyimsin. Deyiverir. İyi de sevgilin senin dalağın mı, bıyığın mı, saçların mı, tırnakların mı neyin?

Pankreasın olabilir, ya da dalağın. Bu nasıl aşk. Nelere kadirsin aşk.

Bu gençler evlenirler. Cicim ayları yine aşk palavralarının yoğun olduğu evredir. Sonraları yavaş yavaş belleğinizden silinmeye başlar. Gökyüzünde ki balonlar birer birer söner.

O aşk sözcükleri hiç söylenmemiş gibi üstüne üstlük bir de eşini başka bir kadınla aldatır. Toz pembe dünyasını kara bulutlar kaplar.

Sevgi önemli bir duygudur. İçi boşaltılmamalı. Sevginin bir değeri olmalı.

BEN SENİ SENİN KADAR SEVİYORUM. Yani senin enin kadar, senin kilon kadar, senin çapın kadar, senin saçlarının teli kadar. Ne fazla ne eksik. Taşmasın diye dışarıya. Kapsamda salt sen varsın. (not eşler için geçerlidir.) Diyebiliyorsan sorun yok demektir. Diğer ayaklar havada söylenen ve kulağa hoş gelen sözcükler balon gibi bir gün mutlaka söner. Sevgi kavramını lütfen iyi kavrayalım. Geleceğimizin temelini sağlam atalım.

HERKESE KENDİSİNİ, KENDİSİ KADAR SEVECEK SEVGİLİ BULMASI DİLEKLERİMLE. NE FAZLA NE EKSİK. KENDİ BOYUNU, KENDİ ENİNİ , KENDİ KİLOSUNU KAPSAYACAK KADAR.!!!!!!!!!!!!!