- Kategori
- Güncel
Seni seviyorum

foto: ezgi umut 2007
Sevgi nedir sizce? Sevgiyi nasıl tanımlardınız? Ya nefret? Hangisi daha kötüdür sevgi mi sevgisizlik mi?
Mehmet Faraç 'ın 15 Ocak Cuma günü Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde "Terör ve Toplum" adlı köşesinde,
"Seni Seviyorum1 Ölüm!.." adlı, o çok üzücü haberini okuduktan sonra çok düşündüm. Bu haberi olanak bulabilenlerin Faraç 'ın kaleminden okumasını isterim.
"SENİ SEVİYORUM"
12 yaşında bir genç kızı, bir defter kağıdına yazdığı sevgi sözcüklerinin götürdüğü yer, ölüm mü olmalıydı?
Haberde anlatıldığına göre öğretmenin nota el koyduğu ve müdüre ilettiği iddia ediliyormuş. Yine iddiaya göre müdür de bu küçük öğrencinin köy korucusu olan babasını çağırıyor ve gizemli yazışma hakkında bilgilendiriyor diye yazmış Faraç.
İnsanları neden bu kadar irkiltir sevgi sözcükleri. Aynı kızcağız bir kağıda " SENİ SEVMİYORUM" yazsa da arkadaşına verse ya da "SENDEN NEFRET EDİYORUM " yazasaydı, öğretmen yine nota el koyacak mıydı?
Varsayalım ki koydu, müdüre kadar gidecek miydi bu not ve müdür de kızın babasını bu konu hakkında bilgilendirecek miydi? Hiç sanmıyorum. Oysa sevmemek eylem olarak sevmeye göre çok daha kötü bir duygu durumu değil mi? Ya nefret? Ama sevmek bizim ülkemizde korkulan bir şeydir. Hele kızların sevmeye hiç hakkı yoktur.
Oysa toplumda, insanların birbirine karşı sevgisizlik ve nefret duyması için gerekçeler her gün yağmur gibi yağdırılmaktadır...
Sevgisizlik baş tacıdır, nefret de. Sevmek yasaklıdır. Sevmek saklıdır, gösterilmez. Bırakmazlar bir genç kızın "ona sevdiğini söyleyebilmesinin" o güzel, çiçekli coşkusunu yaşamasına.
Genellikle töre kapıya dikiliverir,
Bazen bir silahın namlusunda, bazen bir urganın yağlı ilmeğinde , ya da deli akan çayların suyunda, genellikle en küçük akrabanın elinden.
Töre kızların kendi sevdikleriyle değil ana babaların seçtikleri insanlarla yaşamlarını birleştirmesini emreder.
Oralarda böyle bir baba var mıdır acaba?
"Yavrum sevmek çok güzel duygudur,dünyanın en güzel duygusudur ama okuyup eğitimli olmak daha da güzeldir. Sev bu güzel duyguyu yaşa kalbinde ama kendine zarar vermeden yaşa. Hepimiz genç olduk." diyecek bir babayiğit.
Sonra genç kız evde bulduğu tüfekle canına kıyıyor ve işin tuhafı 14 ay önce gizemli bir şekilde kendini asarak intihar ettiği ileri sürülen ablasının yanıbaşına gömülüyor.
Sevgi sözcüklerinden tüyleri diken diken olup dehşete düşen insanların diyarında, silahlar evde ortada bırakılıyor.
Bırakılıyor ki kızlar bulup kendilerini vurabiliyor.
Kaynak Mehmet Faraç Cumhuriyet Gazetesi 15 Ocak 2010