- Kategori
- Kültür - Sanat
Seni sevmeye hayır'ım

Seni sevmek
Seçeneksiz kalmaktır
Belki kabullenmek
Az da bilenmektir acıyla
Yoğrulup düşlerin kıyısında
İz gören bir zaman
Sevmek
Ayrılıktır
Hele seni sevmek
Bir düz yazıya yazılamayacak kadar ağır
Şiire işlenemeyecek kadar
Baharsız düşlük bir mevsim
Seni sevmeye hayır’ım
Seni sevmek
Cebimde güneş
Ufukları kararan bir eski kentle
Aklımın döşemelerinde ağır ağır uzanan
Dimdik bir anıt
Sesi bekletilmiş bir yalnızlıktan doğan
Yelkovansız bir zaman
Sevmek
Yağmurun toprağa emzirmesini öğretmek gibi
İçimizde ağaran tanrının
İzlerini diriltip
Ağız tadıyla dayandığımız günahların
Bilerek şahitliğini tutmak gibi
Korkunç bir o kadar da günahsız
Seni sevmeye sus’mam
Seni sevmek
Kalbi çift atan
Tek kapıdan geçmek gibi vahasız bir çöl
Gülü dikene batırıp
Kör karanlığıyla gökyüzünü kaldırıp
Sıcağında dönenip güneşin
Doldurmaya yetemediği bucaksızlıkla
Yalnızlığın kışı kışkırttığı gibi
Gözlerinden düşen iki bahar
Son ve ilk
Seni sevmeye dair’im
Sevmek seni
Kırk ikindi yağmurlarında
Apansız irkilmelerine tutulup
Her şeyin sen olduğu
Unutulduk şeylerin
Aymazlığında giden bir göç
Ahir zamanın ölüm korkusundan
Utanan tenime yakışan ikinci bir yüz
Haykırışı ayağı kırık bir kentin
Yalnızlığa kesmiş gövdesinde
Suretsiz yakalanan bir ruhun
İç odalarında bir unutuluşun
Bin kurdu seni sevmek
Bu kadarım
Dün kadar
Bugün kadar
Yarın kadar
Çoğu senin kadar
Seni sevmeye hayır’ım
Berfin Bahar Kasım 2009
Canan Al(Nehir Amara)