Seni soframa cacık etmez miyim?

Dün mü idi, Erenköyde markette gördüm. Artık hıyarların bile üzerine münasip kod basıyorlar, bu sayede tarladan markete gelene dek zerzevat şu an nerededir diye takip etmek mümkün oluyor. Hıyarları bile başıboş, serseri bırakmayan bu düzen ne muazzam bir düzen ya rabbi. Nerde o kantar terazi hesabı ile satılan eskilerin civanmert hıyarları, badem namı ile pazarda cilvelenen utangaç salata sarfları. Şimdi hıyar böğrü bile ISBN çubuk kod ile yalapşap dağlanmış, "izlenebilir hıyar" ibaresi ile azami fiyattan meraklısına satılıyor.

Cümle hıyarlara vesile olsun, işbu vaziyete başka ne denir? Zerzavatın güya organik dürüstlüğü ardında nefsini siper etmiş kahpe endüstrikapital, bakalım daha başka nelere muktedirsin. Yeri gelir sofralık hıyarı bize GPS ile takip ettirirsin..

 İş çürük mabadının marifetlerini teşhire gelende mümkün en uzağa firar edersin. İş bundan utanmaz, bir de aciz nefsimizi acur ile tehdide yeltenirsin.

Eee ben de seni bunun üzerine soframa cacık etmez miyim sanırsın? Bu ne rahatlıktır böyle? Hadi şimdilik vaziyeti yalana dolana bağladın, ilahi zamanı da yalanına dolanına pe....k mi saydın feleksiz, ölmeyecek firavun ile ezelden ahdin mi var, şu öğündüğün vaziyeti açık de et bilelim(!)

Bir bakmışsın şöyle sallana sallana kendini hepten sözsüzün sualine gedikli bir ızdırap bırakmış.

Aman be! Boşu p...şt ver p...çlik hepten yekta olmuş dilin pelesenk zırvalamasında. Nerelere gider bu sözlük ayaksız cümlelerde. Bana sorarsan gitmemeli hiç bir halin pe...k naraları..

Bu domates, bu gübre, bu taç yapraklar güneşinden tek tek toplayıversin karartmaya kalan uzatmaları. Bilir elbet dalındaki kendi halindeliğin "bana yeni bir ben lazım" nidalarını beslediğini.

Hadım edilmiş saygılarımız eşliğinde sevgiler..

 Yahu, hıyar; arabî mânâda, "özgür" demektir ziyâdesiyle affola..