- Kategori
- Şiir
Yaradan lütfetti sevdim, öptüm alnıma koydum seni..

Üşüyen sözcüklerimin ucu yanık mektuplara dizilişi sanadır..
Hasret türküsü kadar yanık.
Ezik ve hummalı bir özlemin kalp çarpıntısı kadar ağır.
Güneşin Solgunluğunda açılan akşamsefası ve fasl-I baharın son girizgâhı
En büyük yeminin kefaret istemeyen bedeli,
Ben sana yazılıyorum sen tevhit ettikçe kaderi..
Uslu çocuk kimliğimin yaramaz ve sevimli kaçamağı..
Anne teni, baba evi kokusunun vuslata döşenmiş taşlı sokağı
Komşu bahçenin yasak meyvesi, dizlerimi kanatma pahasına çalıyorum seni..
Gönlümün İpi kopan uçurtması, bıraktım rüzgârına yön tayinini..
Savurdum özgürlüğüne ruhumu, al sende birleştir beni.
Meleklerin kanadına yazılmış sevdam, tüm meşakkatinle istedim seni..
Bakma ellerimin çamuruna, topraktan bir yürek yoğurdum sana…
Âlem-i berzahtan âlemi ferzah’a yol arkadaşım, ben istedim Yaradan gönderdi seni..
Âmin diye duaya kalkan elim, nur-efsunla döküldün avucuma..
Cennetten ve cehennemden vazgeçişim..
Zahit yüreğimi mertebe-i rind’e eriştiren hikmetim..
Tesadüften tevafuka ulaşan rastlantılara, hamdı senalar diyen dilim.
Asi başımın aşka şükür ve secde ile eğilişi…
Ey sevdamın amentüsü, ey kaza ve kadere imanım…
Yaradan lütfetti sevdim, öptüm alnıma koydum seni..
İçinde gizlediğin inci benim yapıştım yüreğine..