Seni vatana helal etmiyorum...

Orhan Veli Kanık’ın şiirinde birçoğumuzun duygularını dile getiren dizelerinde belirttiği gibi; 

“Ağlasam sesimiz duyarmısınız mısralarımda,  

Dokunabilirmisiniz gözyaşlarıma ellerinizle “  

Bu ülke ve bayrağımız için hiçbir değerin geri getiremiyeceği aziz canlarını feda eden şehitlerimizin haberini aldığımız zaman boğazımıza bir şey düğümlenir, burnumuzun direği sızlar ağlamamak için kendimizi zorlasakta içimizdeki isyanın ateşimi ancak gözyaşlarımızla soğutabiliriz. 

Van’ın Saray kırsalında hain teröristlerin kahpe tuzağı sonunda şehit olan başçavuş Erkan DURUKAN’ın acısını yaşayamadan bu kez Uz.Çvş. Metin KOZA ve ardından Başçavuş Kalender Özdemir’in şehit haberini aldık; Erkan assubayımın öğretmen eşinin “seni bu vatana helal etmiyorum” haykırışını garipsiyenler olabilir ama bu duyguyu birçoğumuz içimizde saklıyoruz. 

Bu ülkenin nimetlerinden sınırsız yararlanmasına rağmen emperyalistlere ruhunu satan teröristler ve onların destekçileri yüzünden tüm ülke acılar çekiyor ençok ta ateş düştüğü yeri yakıyor; 

Hiçbir kürt vatandaşımız iş, aş, eş, okul, ikamet, seçme ve seçilme, seyahat, mal edinme gibi temel haklarını kullanırken ayrıma tabi olduğunu söyleyemez; 

Kürt kökenli bürokrat, general, milletvekili, sanatçı, iş adamlarının sayısı kürt nufusuna göre fazladır; Sorun kalkınma ise size batı’da doğuyu mumla aratacak birçok yerleşim yeri ismi verebilirim; Sorun daha fazla refah ve özgürlük ise bunu hepimiz istiyoruz ama bunun çözümü terör değil demokrasidir. 

Sn.Banu AVAR’ın ülkemizi bölmek, bir kürt devleti kurmak için ortaya konulan senaryoları ve yapılan pazarlıkları anlatan yazıları bu konuda “Kral çıplak” gerçeğini ortaya koymaktadır. 

Bölge haklını temsil etmekle görevli kürt kökenli milletvekilleri bölge halkını sömüren cehalet ve feodal düzenle mücadele etmeye yürekleri yetmediği için nemalandıkları terörü desteklemektedirler; 

Bu kişiler ve ruhu kara adı aydın olan kişiler teröre ve teröriste alenen destek vermekte yetkililerimiz ve savcılarımız sessiz kalmaktadır bu sessizlik karşısında elbette şehidimizi uğurlarken “Seni vatana helal etmiyorum” haykırışları duyulacaktır. 

İkinci bir konu ise bir üniforması da kefen olan assubayların önyargılarla tahakküme varan sosyal ve ekonomik haksızlıklara uğratılmasıdır; Bu haksızlıklar sırtımızda bir hukuksuzluk hançeri olarak her soluk alış, verişimizde kurumumuza, hukuka adalete olan güvensizliğimizi arttırmaktadır; 

Genelkurmay haklı taleplerimiz için teklif hazırlandığını hükümetin duyarsız kaldığını belirtirken hükümet adres olarak genelkurmayı göstermektedir. 

Bizler hiçbir zaman imtiyazı ve ayrıcalığı talep etmedik; Talebimiz ADALET-EŞİTLİK VE İNSAN ONURUNA SAYGIDIR 

Şairin “Bir namazlık saltanatın olacak taht misali o musulla taşında” dediği biz bizleri sadece ölüme ve göreve gönderirken hatırlayıp şehit olduğumuzda saygı gösterilmesini içimize sindiremiyoruz; Ateş sadece düştüğü yeri yakmasın; Bizler ülkemize sadakatimizi terimiz, kanımız ve canımızla kanıtladık; Haksızlıkları kimse saygı duyduğumuz hiyerarşi kılıfına gizlemeye çalışmasın çünki haksızlık ve adaletsizlikler giderilmez, terör ve destekçilerine hukukun gereği yapılmaz ise hiçbirimiz hakkımızı bu vatana helal etmiyeceğiz . Saygılarımla