Senin çöpün benim ekmeğim

Toprağına kurban olduğum yurdumun neresine giderseniz gidin, aynı karelerle karşılaşırsınız. Karşılaşmama oranının yüzde sıfır. İnsan insan olarak Dünya'ya geldiği için insanca yaşamaya layıktır. Dünya'nın nimetlerinden eşit şekilde faydalanmaya da.

Sosyal adalet. Ekonomik bağımsızlık ve ekonomik adalet. Eşit paylaşım. Kardeşçe paylaşım. Yüce Allah'ın(c.c) emri de öyle değil mi?

Devletin asli görevi, vatandaşları arasında sosyal ve ekonomik adaleti sağlamak değil mi? Her bir vatandaşın, devletin imkanlarından eşit şekilde yararlanmasını sağlamak değil mi devletin asli görevi?

Her sabah okula giderken görürüm çöp konteynırında çocuklarının, eşinin geleceğini arayan arkadaşı. Adını bilmem. Bir kaç yıldır simaen tanırım. Birbirimize selam veririz. Hal hatır sorarız. 

Ben öğretmenim. Ailemin geleceğini okulumda ararım. Minik yürekleri, vatanına, milletine, bayrağı-na yararlı insanlar olsun diye geleceğe hazırlarım. O ise ailesinin geleceğini arar çöp konteynırlarında.

Oysa bu güzelim bereketli topraklar üzerinde yaşayan her ferdin bir işi olmalı. Bir sıcak yuvası, kaynayan tenceresi. Kaygı duymayacağı geleceği.

Öyle değil mi devletimi yönetenler. Öyle değil mi? Umarım ki meclisimizin sayın sakinleri kendi maaşlarını arttırırlarken akıllarına getirirler çöplerde gelecek arayanları.

Bir zamanlar suçmuş fakirlikten bahsetmek. Şimdi de suç mu? Fakirlikten bahsetmeyi yasaklamak yetmiş mi fakirliği bitirmeye? Yok etmiş mi fukaralığı, yoksulluğu? Çıkarabilmişler mi ekonominin zirvesine, canım kurban olası ülkemi? Yasaklamakla Yılmaz Güney'in filmlerini, çözebilmişler mi problemleri?

Ben İdris Pilas. Ömrü savaşlarla yoğrulmuş, vatanı, şanlı bayrağı, aziz milleti için canını  hiçe saymış dadaş oğlu dadaş Dursun Pilas'ın torunu. Ben sağ görüşlüyüm. Sol görüşlü arkadaşlarım da var. En az benim kadar belki benden daha fazla vatanını, milletini, bayrağını seven. Deniz Gezmiş'te seviyordu ülkesini. Yılmaz Güney'de. Nazım Hikmett'te. Aziz Nesin'de. 

Askerimize, polisimize el uzatanların ellerini kırarım yeri geldiğinde. Ancak haksız yere yok edilenlere de sızlar yüreğim. Kim ki bu ülkenin haksızlığa uğrayanlarının hakkını savunuyorsa filmleriyle, şiirleriyle, söylemleriyle, romanlarıyla, hepsinden bizleri yaratan Yüce Allah(c.c) razı olsun. Bu yolda hizmet edip de ahirete göçenlerin de mekanları cennet olsun.

Onlar ki Maun Suresi'nin gereğini yerine getirenlerdir.