Senin için

Neyin yok ki ben yoksulum diyorsun
Karı senin oğul senin kız senin
Ağzın var kaşık vurup yiyorsun
Sofra senin çorba senin tuz senin

Yumuşacık döşeklerde yatarsın
Uykulara kapattığın göz senin
Sabah olur yeni güne kalkarsın
Derman ile donatılmış diz senin

Yeryüzünün her tarafı memleket
Karışan yok tarak senin bez senin
Arıyorsan illede bir alamet
Aynalardan sana bakan yüz senin

Sızlanırsın üzüntüden kederden
Arada bul eğri senin düz senin
Acı tokat yedin ise kaderden
Niyet senin amel senin söz senin

İçin için gam çekersin maziden
Hiç şaşırma bıraktığın iz senin
Yaz gününde üşüyorsan derinden
Mevsim senin soğuk senin buz senin

Türlü türlü şekillere büründün
Ne zamandır cilve senin naz senin
Bir gün kalktın üç gün yerde süründün
Bilmez misin maharetin az senin