- Kategori
- Gündelik Yaşam
Senin kimsen yok mu?
Yalnız olan mı tek başına dolaşır bir yere gider!...
Engelli bir kişi yanında biri olmadığında gitmemeli mi hiçbir yere…
Özel davetler de yanında biri olmadığında gitmeyebilir fakat hastaneye gitmek için yanında birini bulamadığında yine de gitmemeli mi?
Aslında gidip o küçümser davranışları görmek yerine gitmemek, hatta ölmek daha iyi bekli de!
Refakatçisi olmayan bir engelliyi görenler hemen yadırgar bakar, onun acınacak başkalarına muhtaç biri olduğunu yüzüne vurarak “kimsen yok mu?” diye sorarlar veya söze dökmeseler de böyle düşündüklerini hissettirirler.
Hastane gibi sağlık ile ilgili bir ortamda bile Güvenliği, Doktoru, hemşiresi küçümser bir şekilde bakar engelliye “şimdi bununla mı uğraşacağız” der gibi…
Engelli kişi kendini kötü hisseder, yanına birini bulmadan geldiği için… İçin için ezilir fakat yüzüne bir tokat gibi şu soru birçok kişiden gelir.
“Kimsen yok mu senin?”
Engelli Kişi;
-“Kimseye ihtiyacım yok! Tekerlekli Sandalye de olabilirim ama çalışıyorum, hayatı engelimle yaşamaya çalışıyorum, ben arabamdan inip binerken kendimi transfer edebiliyorum yalnızca ben sandalyemden bir yere geçerken kaymasın diye tutulması gerekiyor. Yalnızca bunun için de işlerinden güçlerinden kimseyi alıkoymak istemedim, bu yüzden de kimseye benimle gelir misiniz? demedim” diyerek yalnızlık durumunu savunmak zorunda kalır.
Doktor ve hemşire bu duruma memnun olmazlar. Memnuniyetsizlikleri yüzlerinden ve tavırlarından belli olmaktadır.
Elbette herkes haklı, onlarca hastaları var onlarında işi kolay değil! Fakat böyle özel duruma sahip kendilerinden ufak da olsa yardım talebi olacak kaç hasta çıkar? Şimdi birine yardım etmek durumda kalmak… Küçücük de olsa bir yardımda bulunmayı kendileri açısından rahatsız edici bir durum olarak algılamaktadırlar.
Engelli kişi muayene sırası geldiğinde her yıl düzenli olarak yaptırdığı böbrek fonksiyonlarının kontrolü (ultrason çektirmek) için odaya girer;
Doktor “Senin kimsen yok mu?” der ve cevap vermesini beklemeden “Muayene masasına yatın” deyip odadan çıkar.
Hasta muayene sedyesine geçmek için sandalyesi ile iyice yaklaşır fakat odada yapayalnız bırakıldığı için birinin gelmesini bekler. Başka bölümdeki hasta ile ilgilenildiğinden o çoktan unutulmuştur bile… Gelen olmayınca seslenir “küçük bir yardım alabilir miyim?”
Hemşire gelir odaya, yüzüne bakar…
Çekinerek; -“Sandalyemi tutabilir misiniz?”der
Hemşire tutar ve engelli kişi muayene sedyesine kendini transfer eder. “Teşekkür ederim, sandalyem kayabiliyor tutulmadığında” der. “Doktor rahat muayene yapabilsin diye sandalyeyi şöyle kenara alsak mı?” diye sorar hemşireye, hemşire bir şey demeden sandalyeyi kenara çeker ve sonrasında doktor muayene için odaya girer.
Muayene sonrası hemşire yine sandalyesini tutar muayene sedyesinin yanında ve engelli tekerlekli sandalyesine geçer.
Sonuçların birazdan verileceği söylenir. Kapının önünde sonucunu almak üzere beklerken, engelli kişinin yanına bir başka hasta yaklaşır ve “geçmiş olsun”dedikten sonra”kimseniz yok mu?”diye sorar. Engelli kişi hastaya bakar o da yalnızdır.”Sizin de mi kimseniz yok?”der.
Hasta şaşkınca yüzüne bakarken engelli kişi için için güler. Engelli isen yalnız olmayacaksın, eğer yalnız gidiyorsan sahipsizsin, kimsen yoktur demektir. Bu da tüm engelli arkadaşlarımın kulaklarına küpe olsun. Ne yapın edin yanınıza bir refakatçi bulundurun (gülmeyin)