- Kategori
- Futbol
Şenol Güneş, Beşiktaş’la tarihe geçti
Geçmişe Kısa Bir Yolculuk
Beşiktaş taraftarı, yıllardır şampiyonluk özlemi çekiyor/du.
Beşiktaş, son 20 yıla bakıldığında, şampiyonlukta Fenerbahçe ve Galatasaray’dan çok gerilerdeydi. Bu sürede şampiyonluk, bu yılla birlikte 3 oldu.
(Beşiktaş: 2002-2003, 2008-2009, 2015-2016)
Fenerbahçe: 1995-1996, 2000-2001, 2003-2004, 2004-2005, 2006-2007, 2010-2011, 2013-2014
Galatasaray: 1996-1997, 1997-1998, 1998-1990, 2001-2002, 2005-2006, 2007-2008, 2011-2012, 2012-2013, 2014-2015)
Uzun yıllardan sonra, hele de stadı olmadığı için “göçmen kuş” misali bir orada bir burada olma sonucu ulaşılan şampiyonluk, taraftarı aşırı biçimde mutlu etmesin de ne yapsın?
*****
İstanbul’un Havası İnsanı Değiştirir
Şenol Güneş’in şanssızlığı Beşiktaş’la birlikte şansa döndü.
Neydi o şans?
İpuçları, Şenol Güneş’i Beşiktaş teknik direktörü yapan imza törenindeki şu sözlerinde:
“Beklenti ne? Beşiktaş’ın şampiyonluğu. Benim için de beklenti şampiyonluk. Çünkü şampiyonluk görmedim. Zaman zaman, arkadaşlarımız, haklı olarak beni eleştirdiler. Şampiyon olmayan antrenör şampiyon olmaz diye bir kural yok. Geçen sene de Galatasaray Kulübü’nde Hamza Hoca, iki kupa birden aldı. Bütün diğer kupalar var bende. Onun için bir sorun yok. Açlığım var şampiyonluğa...”
Bu sözleri temel aldığımız İstanbul’un havası, Şenol Güneş’i değiştirdi!. başlıklı yazımızdan birkaç alıntı:
.... Şenol Güneş’in imza töreninde dedikleri, (...) çok doğal. Çünkü teknik adam olarak şampiyonluk yaşamamış Şenol Güneş’in bunu Beşiktaş’ta yaşama olasılığı var.
Şenol Güneş, dedikleriyle ne “felsefe” yapıyor, ne de “edebiyat”...
İkisi de Şenol Güneş’in o dediklerinde yok.
Doğal, içten, açık bir deyiş var.
Aynı zamanda bir “itiraf”, “olmayan şampiyonluk”a sahip çıkmanın “en yakın ağız”dan boş uğraş olduğunu söylemek...
Daha önce, havaya uyarak, siyasetçi tavrı/ söylemiyle söylenenin reddi...
Gerçeğe dönüş, gerçeği kabullenmek!.
*****
Şans, Bir Gün Kapıyı Çalar
Şenol Güneş, şampiyonluk gördü; ondan mutlusu yok/tur.
Şenol Güneş, Beşiktaş’ın 7 yıl aradan sonra ulaştığı şampiyonlukla, uluslararası düzeyde Dünya Üçüncüsü olmanın yanına, özlemini çektiği Süper Lig’de takımını şampiyon yapan teknik direktör olma onuru kazandı.
Şenol Güneş, bu onuru Trabzonspor’la Fenerbahçe’ye karşı iki kez yakalamış (1995-1996, 2010-2011), ancak “şans”ı tutmamıştı. Ama bu sezon o “şans”ı, Beşiktaş’ın gücüyle Fenerbahçe'ye karşı yakaladı.
Bilic’in iskeletini oluşturduğu kadro, Şenol Güneş’in elinde mutlu sona erdi. Şenol Güneş, böylece Beşiktaş’la tarihe geçti.
Kimileri, Şenol Güneş’in başarısında, öğretmen kökenli olmasının payı olduğunu ileri sürdüler. Bunu söyleyenler, onu gerçekten bu yönüyle tanıyorlar mıydı, yoksa öğretmenliğe duydukları ilgi/ saygı yönünden mi öyle söylüyorlardı?
Bilemeyiz, ama bildiğimiz şu:
Öğretmen, sınıfta konuşmaz, öğretir; eğitir.
Oysa Şenol Güneş, futbolcularını sahada konuşturacağına, gerekli gereksiz, kendisi konuşuyordu. Ama bulunduğu yeri zaman zaman unutsa da, sonunda bir “kent takımı”nda olmadığını anladı. Dıştan gelen “moral destek”le daha bir rahatladı. Bir yerden sonra, futbolcularını sahada konuşturmaya başladı. “Kopya” çeken kimi öğrencilere göz yumulması misali, kimi futbolcuları “olmayan”la ödüllendirilince, umutlar daha bir arttı.
Zamanla şu da anlaşıldı:
Şenol Güneş, düzeni sağlayan, aldığı/ uyguladığı kararlarla futbolcularını düzene sokan bir eğitmendi.
(Yarıştaki tek rakip Pereira’nın bir “ayar” tutturamaması, Nani’nin deyişiyle, “takım içindeki sorun”, sonuçta “aklını kullanan"ın işini kolaylaştırdı. Öğreten için, çok şey bilmek yetmez; verilenin nerede, nasıl ve verimli kullanılacağı yollarının uygulamada gösterilmesi yeter.)
*****
Masallardaki Gibi Bitmek
Şenol Güneş, Beşiktaş’la tarihe geçti.
Artık, onun da özgeçmişinde bir “şampiyonluk” yazacak.
Şenol Güneş’in, “... şampiyonluk görmedim. Zaman zaman, arkadaşlarımız, haklı olarak beni eleştirdiler.” demesi, gerçekten, etkileyici bir yakınmaydı.
“... şampiyonluk görmedim”, aynı zamanda, “olmayan şampiyonluk”la avunanlara, “vazgeçin bu sevdadan” türü bir uyarıydı.
Şenol Güneş’i her iki yönden kutlamak gerekiyor.
Son söz:
Başarı ve başarısızlıklar, rakip taraftarlarda “husumet” duygusu yerleştirmek yerine, “Bu yıl siz, gelecek yıl da nasıl olsa biz” gibi bir hoşgörüyü yerleştirirse, siyasetteki gerilimden uzak kalınır.
https://www.facebook.com/turgutcelik
https://twitter.com/#!/turgutcelik