Serbest ayakkabı atışları

Bir insana ayakkabı atılmasının ne demek olduğunu çocukken bir şekilde kızdırdığım annemin arkamdan attığı
terliklerle anlamıştım. Özellikle ocak başında yufka yaparken kızdırmışsam en tehlikeli silahı olan oklavayı kavrayıp, sanki bir Afrikalı savaşçıdan ders almış gibi arkamdan fırlatır ve oklava bir şekilde beni bulurdu. Ben tekrar kızdırmaya devam etmişsem etrafına bakar ve son silahı olan terliklerini atardı. Tabii ki havada döne döne gelen bu terliklere karşıda zamanla nasıl eğilip savuşturulacağını öğrenmiştim. Yanında duran odunlar ise hiç aklına gelmezdi, yada kıyamazdı bana onları atmaya.

Sonra bir çok kavgada şahit oldum insanların ayaklarındaki silahlara sarılmasına ve karşılarındaki insana hışımla atmalarına. Yani insanların ayakkabıları terlikleri bir kızgınlık anında güçlü bir silah olabiliyor anlayacağınız.
Iraklı gazeteci bağırıp, çağırarak arka arkaya iki ayakkabısını Başkan Bush' a atışını Tv' de izledikten sonra bir an bu manzaralar geçti gözlerimin önünden. Bu kez durum biraz farklıydı belki; ülkesine demokrasi getirilmiş Muntasar El Zeydi adlı gazeteci, belki bir dönem Saddam' ın heykeline attığı veya atmayı düşündüğü ayakkabılarını çok uzaklardan gelen başkanına atıyordu. Bu arada Başkan Bush' un eğilip iki ayakkabı saldırısını da başarıyla savuşturmuş olması bu tür süprizlere de hazır olduğunu gösteriyor. Bu durum da akla iki mantıklı cevap geliyor; ya Başkan Bush böyle saldırılara karşı hazırlanıyor veya benim çocukluğumda ki gibi arkasından çok terlik veya ayakkabı atılmış. Bu ara da evlilik içinde de terlik ve ayakkabı atıldığı ve eşlerin bu konuda birbirlerini dolayısı ile eğittiği de unutulmamalı tabii. Saygılarımla...