Serçe

İlkbaharın tüm etkilerini üzerimde hissettiğim bir zamanda, apartmanın garaj ksmında bulunan Dut ağacının geniş yaprakları arasında öten Serçenin gür sesi ile kendimden geçmiş vaziyette, kuşları, ağaçları düşünürken birden "GÜÜÜM" diye bir sesle irkildim. Caddeye çıkıp baktığımda, ara sıra caddeyi yarış pisti olarak kullanan bir arabanın cadde kenarındaki araçlara çarparak, havada parende atıp, yaya kaldırımında yürüyen insanların üzerine düştüğünü gördüm. Hemen yardıma koşup, ambulans çağırdık.

Malesef iki ölü, birisi alkollü yarışçı, diğeri de yaya kaldırımında yürüyen vatandaş Mehmet emmi. Nerden nereye değil mi? Sen serçelerin sesine ve Dut Yapraklarının yeşilliğine dalmışken, Yanı başıhda yürüyen vatandaşa ölüm.Bir tarafta son zamanlarda çok ucuzlayan insan hayatı. Ölümler bu kadar kolay olmamalı! Tüm dünya insan ömrünü uzatmak için uğraş verirken, benim ülkemde, sarhoş şöforlar, kısaltmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu Trafik cezaları, niye AB ülkelerinde olduğu kadar caydırıcı olmuyor, bunu hep merak ederim. Siyasilerin bu hususta ne gibi bir çıkarı olabilir ki! 301. maddeyi değiştirirken, birazda şu Trafik Kanununa zaman ayırın. İnsan hayatı, 301. madde ve diğer kanunlardan daha önemli değil mi?