Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '08

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Gündüz Melek, gece KURTKIZ!

Gündüz Melek, gece KURTKIZ!
 

***Kurtkız ZEYNA***


Geçen hafta eşimle akşam yürüyüşüne çıkmıştık, her zamanki yolumuzu değiştirip, baharla yeşeren bahçeleri görmek ve çiçek kokularını almak amacıyla farklı sokaklarda yürürken, yarı inşaat bir evin önünde bitkin bir vaziyette yatan kurt köpeği ilişti gözüme, yanında minik yavrusuyla. Baktım bize karşı tepki vermiyor anne kurt, hadi sevelim, dedim eşime. Bahçede oturan genç delikanlıdan izin istedik ve yoldan çukurca olan bahçeye indik.

Görünürde iki yavru vardı, benim sevinç nidalarımla 3 tane daha geldi, gözlerim fıldır fıldır, sanki beşiz gibi hepsi birbirinin aynı. Ama bir tanesi daha atak, yanıma geldi ve diğerlerinin bana yaklaşmasını engelledi, beni daha çok sev, der gibi. Ellerimi ayaklarımı yaladı, kardeşlerine hırladı.

Anne köpek hiç kızmadı, tevekkeli yorulmuş beş çocukla ilgilenmekten. Bir tanesi diğerlerinden sonra doğmuş, çok küçük, dördü kız, tek o küçük olan erkekmiş, gözüne baktıkça sahipleri erkek olan gelişmemiş. Hani 4-5 kızdan sonra yurdum kadını, erkek çocuk bulur, ama çocuk bir türlü gelişmez, doktor doktor gezdirir, işte onun gibi.

Nedense köpek seçerken özellikle erkekler, dişi köpeği olsun istemiyorlar. Köpeğin de namusu sahibinden soruluyormuş gibi bir hava içerisinde oluyorlar. Yavru erkekse sahiplenmek isteyen çok oluyor, dişi ise kendini sokaklarda buluyor. Hayvanlar aleminin de insanlar aleminden pek farkı yok! Neyse bu toplumsal sorunu bir kenara bırakalım, asıl konuya geçeyim, düzen böyle...Bu zamana kadar değişmemiş bundan sonra da değişmez...

Benim minik köpekle olan kaynaşmamı gören genç adam, daha fazla dayanamadı, isterseniz birini alın, dedi. Ben de böyle bir teklif bekliyordum zaten. Benim olsa o yavrular, o kadar çok seven birine alın, götürün, derdim. Hemen eşime baktım, (Çünkü o, Toni'den sonra artık köpek filan yok, demişti.) Yüzünde olumsuz bir görüntü yok!

Olur mu olmaz mı, derken, o bize ilk koşan yavruyu kucağımda buldum, aynen bohçacı kadınların yatak takımlarını müşterinin üzerine birkaç kez attıkları gibi, yavrucuk bir yerde, bir benim kucağımda. Baktım iş ciddileşiyor. Annesini ararsa, yazık süt emiyordur, daha çok küçük gibi mazeretler, üretsem de ne genç adam ne de yavrucuk benden vazgeçti, kan çekti sanırım. Anne köpeğe yavrucuğun ön patileri ile bay-bay yaptırdıktan sonra eve dönüş başladı.

Bizim bahçeye balkonlardaki komşuların ve sokaktaki küçük çocukların meraklı sorularını cevaplayarak girdim. kadın, yine köpek bulmuş, ne yapsan faydasız, demişlerdir. Markası kurt ve boyutu küçük olunca epeyce ilgi çekti bizim kız. Eşim biraz arkada kaldı, ben acele ile hemen eve geldim, evdeki kızlar, küçük kızı görünce sevindiler. Hemen banyoya götürdüm ve komşu çocukların bakışları eşliğinde bir güzel şampuanladım, elçabukluğu ile duruladık, kuruladık, sevmeye hazır hale getirdik. Eşim geldi, o kesinlikle evde kedi-köpek istemiyordu ve şimdi biraz geç kalmıştı.

"Bu halde dışarıya bırakamayız, hem üşür, hem de büyük köpekler boğar," dedim. Acilen bir isim bulmalıydık, film ve roman kahramanlarını gözden geçirdik. Oybirliği ile küçük kıza ZEYNA adını koyduk. İlk gece annesini aradı sanırım, sokuldukça sokuldu bize, mızırdadı biraz. Henüz havlamayı bilmiyor ama ulumayı beceriyor. İncecik bir "uuuuuu!" sesi. Demek ki ulumak kalıtsal, havlamak sonradan öğreniliyor.

Bir haftada çok şey değişti, ilk günler arkasında koşturmaktan yorgun düştüm, elimde gazete peşinde ben, ha çiş yaptı ha kaka, derken (Birkaç kez kaza da oldu.) epeyce şey öğrendi. Belli noktalara yapıyor, oralara gazete seriyoruz ve sürekli değiştiriyoruz onları.

Çok sevimli, herkesin sevgilisi oldu bile çoktan. Dün annesi ve kardeşlerini görmeye gittik, iki tane yavru kalmış, en küçük olanlar.

Annesinden ayırdığım için üzüldüm ama o yavrularla bakıldığında Zeyna daha mı şanslı acaba, diyorum. Önlerinde ne yiyecek var ne su ne de başlarını okşayan birileri.

Zeyna kız, şimdilik bizimle mutlu görünüyor. Gündüz bebek gibi uyuyor ama geceleri o melek kız biçim
değiştiriyor sanki, filmlerdeki kurtkıza dönüşüyor, bakışları bile değişiyor.

Bir an önce büyüse de bahçeye kulübeye yerleştirsek!

Şimdi ben yazıyı yazarken ayaklarımı tırmalıyor. Kendinden bahsettiğimi anladı mı ne?
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..