Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '08

 
Kategori
Spor
 

KUPA'ya 3 kala, KANARYALAR kolkola! 4:1

KUPA'ya 3 kala, KANARYALAR kolkola! 4:1
 

http://www.fenerbahce.com/haberler/28221.php


Turkcell Süper Lig'in 31. haftası, rakip birkaç yıldır bize ters gelen ama son günlerde krizlerle (belki de hepsi yapay krizler) popülaritesini devam ettiren bir takım, yaşadığım şehrin takımı, 2006 yılına dek maçlarını heyecanla beklediğim ve merakla izlediğim. Birkaç yıl öncesine Fener taraftarları sayesinde stadı dolu dolu maç oynayan ve son iki yıldır zikzaklı bir profil çizen Denizlispor. Bunca zenginliğe rağmen, futbolcuya ödemediği paralarını ödeyip, peşinden kazan kaldırdınız, diye ceza keserek verdiği parayı geri tahsil eden, başkanı bir türlü istifa edemeyen bir takım. Santraforu yok, ama rakip Fener olunca hepsi santrafor olmuş. Üstelik düşme tehlikesi filan yok, Cimbom'a karşı da canlarını dişlerine takıp oynamışlar (!)

Yani kısaca Kanaryalar, çilli horoza karşı. Maçın nasıl geçeceği baştan belli, yer Kadıköy, taraftar yine takımın yanında. Kadroda klasik onbir var. Teknik direktör cezalı ya da bırakıp gitmiş değil. Birlik ve dirlik içinde bir takım. Tek dezavantaj, 4 oyuncu sarı kart sınırında. Onlar da önemli oyuncular. Hal böyle iken son bir hafta sürekli maçın zor geçeceği, Fenerbahçe'nin zorlanacağı söylendi.

Maç güzel başladı. Tedirginlik tabii ki vardı, ama rakipten değil, kendi oyuncumuzdan, yani Kezman'dan nasıl atamayacak bu topu tedirginliği (!) İlk 20 dakikada öyle iki gol kaçırdı ki, tam jeneriklik. Hele birinde kaleci yok, rakip savunma yok ve mesafe kısa. Gözleri görmeyen biri bile hisseder o kaleyi ve atar. Tam parmakları kemirirken seyirciler, 21. dakikada diğerlerinden daha zor olan bir topu köşeden kaleye gönderdi ve paçayı kurtardı yine Kezman. Yine Uğur Boral'ın sunduğu bir top var. Deivid'in ofsayt olan golü var, aslında biraz ciddiye alsalardı bu sezonun en farklı maçını izleyecektik, yine son dakikalarda yediğimiz bir gol var.

Fenerbahçe'nin gol sorunu yok, golcü sorunu var, bu iyice belli oldu. Semih de çok kolay pozisyonları boşa harcadı. Ama 4. golü atıp gol sayısını 16'ya ulaştırdı. Kazım, Edu ve Lugano sahanın en iyileri idi, Uğur Boral, Vederson'un yerinde oynamasına rağmen hücuma yardımcı oldu, Selçuk, biraz etkisizdi. Aurelio ve Alex her zamanki gibi oynadı, onları anlatmaya gerek yok, varlıkları bile yetiyor.

Kısacası bu akşam, Kezman'ı rehabilite edeceğiz diye 4-5 golü harcadılar. Diğer takımın hocası Güvenç Kurtar, eğer yenselerdi kahramanlarım, diyecekti doğal olarak, sonuç böyle olunca, elimde oyuncu yok demekle geçiştirdi.

4 gole rağmen dört dörtlük bir maç olmadı, rahat oynadı Kanaryalar, akılları haftaya oynayacakları derbide idi. Dikkat çekecek derecede ofsayt bayrağı kalktı, tartışmalı olan da yok gibi. Takımlar birbirlerine karşı taktik uyguladılar. Hakem de iyi niyetli idi, hiç kart göstermeden güzel yönetim olabiliyormuş demekki, oyuncular da iyi niyetli olunca, Alex hiç frikik atamadı bu akşam, düşürmediler de ondan. Tertemiz, farklı bir galibiyet aldılar, bu yıl 4 gollü maçlarımız çok oldu. En çok gol atan takım, 69 golle ilk sırada. Bir de yediğimiz basit ve son dakika golleri olmasaydı.

Şafakta kaldı 3 maç, haftaya puan aldı mı, gerisi kolay!... Belki de yarın işi biter Cimbom'un...Necati güzel oynarsa...İstanbul Büyükşehir Belediyespor şimdiye dek 3 büyüklere kök söktürdü, iyi takım olduğu yarın belli olacak!...

Haftaya buluşalım, haftaya,
Kaç saat bekledim,
Kimse yok ortada...

( Bir zamanlar böyle bir şarkı vardı, Uğur Akdora söylerdi, hatırlayan var mı acaba?)

İyi Geceler, tatlı rüyalar!
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..