- Kategori
- Gelenekler
Ses kirliliği
Yaz mevsimlerinin vazgeçilmezlerinden en önemli meşguliyetimiz düğünlerdir. Düğün merhalesine gelmeden öncesi vardır.
Nişanlar takılır. Nikâhlar kıyılır.
Sözler kesilir. Alınması gerekenler alınır. Sonrada davetler yapılır. Davetiyelerin pahalı olduğunu dile getirmiştik.
Masrafın çoğunu düğün davetiyesinin cinsi olsa da bana ne derlerden dolayı kimse de davetiyeyi değiştirmeye yanaşmıyor, cesaret edemiyor.
Herkes bir yerlere gidiyor. Davete icabet ediliyor, katılım gerektiren hususlarda bulunuluyor, uzak yakın fark etmeden koşturulur. Davetlere gidiliyor
Bugün Antalya ‘da, yarın Acıpayam ‘da olabiliriz.
Akşam bir şehirde, sabah ilçede, akşam daha başka ilçede de olma lüzumu doğabilir. Eş dost hatırladığı için memnun olunur.
Hatırlanıldığımız için memnun da oluruz.
Düğüne katıldığımız da uzaktan gelen arkadaşlar merak edildiğinden çevremize tanıştırılır. Çevremizdekilerde hayran olur.
Hatırlanmazsak veya biz hatırlamazsak gönül konabilir. Hatırlanırda biz katılmazsak da hata bizde oluyor.
Elbette her arkadaşımız dostumuz tanıdığımızın gönlümüzdeki yeri farklıda olsa birbirimizi görmek isteriz. Kimisi oğlunu everir, kimisi kızının evliliğini görür. Mutlu olmak için çabalanır gezilir. Ziyaretler yapılır.
Yalnız düğünlerde çok bariz göze çarpan sesin ayarında rahatsızlık duyulan şekilde volümü yüksek tutulması önlenilmelidir.
Köy, kasaba, ilçe, il demeden uygulanmalıdır. Sesin çıkış fazı mutlaka belirlenmeli.
İnsanlarımızın evinde özel hayatlarını yaşayamadıkları sıkça dile getiriliyor. Komşunun müzik sesinden evinde rahatsız olan birey, üç gün ses ızdırabını çekmek zorunda kalıyor çevredeki insanlar.
Düğünlerde ki çalgıların, müzik aletlerinin ses standardı oluşturulmalıdır. Hani bazıları sesten rahatsızlıklarını yetkili makamlara iletiyorlar.
Acaba çalınan davulun sesinden, atılan naralardan rahatsızlığını dile getirdi mi bu kişiler? Düğün sahipleri izin müracaatlarında kulakları patlatırcasına sesi yükseltmemeleri gerektiği belirtilmelidir.
Meslek sahiplerine bilgi verilerek ses kirliliğinin önüne geçilir. Ses kirliliğinden çoğu insanımız rahatsız lakin hatır için de sineye çekiliyor. Düğünler de aman Allah’ım kulağımızı arkadaşımızın en yakınına götürsek bile anlaşamıyoruz.
Önlem alınmalıdır. Rahatsızlık, uykusuzluk, meslek gereği uzun yolda şoförlük yapan komşumuzun olduğunu düşünelim. Uzun yolda araç kullanması gereken komşumuzun uykusuz kalmasına sebebiyet verecek derece de ses kirliliği bizlere yakışmıyor.
Sabah mesaiye gidecek komşumuzu rahatsız etmeye hakkımız var mı? Yok, ayrıca düşünürsek kul hakkına da girer bu sesin yüksekliği.
Gençler hayatlarında bir kez düğün yapacaklar hoş görelim demekte çok abes bence. İnsan haklarına saygı diyorsak bir kere ben, bir kere öbürü derken, sonu gelmez çıkmaza giriliyor.
Üç gün düğün fazla deriz hepimiz. Ancak uygulamaya gelince kural altına almak için çaba gösteren uygulayıcılar kendileri söz konusu olunca olsun dememeliler.
Yasak denirse yasağı, kural denirse kuralı uygulamalılar, delmemeliler. Kararlara sahip çıkmalıyız.
Düğünde olsa insan haklarına saygı gerekir.