Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '12

 
Kategori
Mizah
 

Sesimiz Karakterimizdir

Gülten Akın, “Bu çağ vahşi bir çağ./Ses, paranın ve silahın metalik sesi” diyor. Sabahattin Ali ünlü “Aldırma Gönül Aldırma” şiirinde, “Dışarıda deli dalgalar/ Seni bu sesler oyalar” diyerek insanların seslerle oyalandıklarını belirtiyor. İnsanlar sessiz edemezler; kimini televizyonun ya da radyonun sesi, kimini kedi, köpek gibi evcil hayvanların sesi oyalar ve mezar sessizliğinden kurtarır. Kimi vicdanının sesini dinler kimi cüzdanının sesini... Thomas Hughes, “Dinlerseniz, size her zaman doğru yolu gösteren bir sesin var olduğunu duyarsınız” diyor. Bu ses vicdanın sesidir işte. Dinleyene ve gereğini yapanlara ne mutlu!

Adamın biri ne yapmak istese içinden bir ses “yapma” diyor ve onu başına gelecek felaketlerden kurtarıyormuş ama adamcağız bu sesin ikide birde konuşup durmasına kızmış ve bir gün canına tak demiş, “Ben evlenirken neredeydin be?” diye bağırmış.

Hasan Hüseyin Yalvaç, Beşparmak dergisinde çıkan “Sesini Yabana Atma” adlı yazısında; “Sesin sese ihtiyacı olduğunu anlayabilse sesler/ Kulak kabartıp dinleseler birbirlerini/ ‘Günaydın’ı eksik etmeseler sabahlarından/ ‘İyi akşamlar’la gelse geceleri/anlayacaklar seslerinin kıymetini/ ve yabana atmayacak seslerini” diye söze başlıyor. Sinsi seslere tutsak olmamamızı istiyor. “Seslerin örgütlülüğünde sesimizi yabana atmayıp dik durmamızı öneriyor. “Susana meme verildiği görülmedi daha” diye bitiriyor yazısını

Zülfü Livaneli, “Sessizlik” adlı yazısında; “Müzik, ezelden ebede giden suskunluğu yırtma çabasıdır ama sessizliğin sesinden daha güzel bir müziği kimse yazamadı şimdiye kadar... Yer kürenin dönerken çıkardığı sesin notası Si’dir ama biz bu sesi duyamayacak kadar kirlettik kulaklarımızı” diyerek ses kirlenmesinden yakınıyor...

Can Gürzap, insan bedenini bir müzik aletine benzetiyor: “Konuşma, insan beyninde oluşan en basitinden, en karmaşığına bütün düşüncelerin çeşitli renk ve derinlikler verilerek sesler yoluyla bestelenmesidir. Çünkü insan bedeni, kendisinden dünyanın en güzel seslerini duyulabileceği bir müzik aletidir. Bu nedenle de, nefesimizi, sesimizi doğru, güzel ve etkileyici bir biçimde kullanıp, her sesi gerekli ve doğru zamanlamayla çıkartıp konuşmayı besteleriz. Buradaki amaç, konuşmayı tek sesten kurtarıp çok sesli hale getirmek, tek düzelikten kurtarıp ona bir derinlik kazandırmaktır” diyor, o müzik aletini iyi çalmak, bedenimizi iyi kullanmak gerektiğini vurguluyor...

            Yasemin Boran, “Bedenin Sesini Duyun” yazısında; “Sanki iç sesimizmiş gibi zihnimiz konuşuyor ve bunu yüreğimizin sesi sanıyoruz. Ve çoğu zaman yanılıyoruz. Çünkü bedenimizin sesini değil, aklımızın sesini dinliyoruz. Oysa bedenimizi dinlemeyi öğrensek yanılmayacağız. Üstelik yaptığımız işlerde başarılı olacağız... Bedenimiz, kendisi için en iyi, en sağlıklı, en yararlı, en uygun olanın ne olduğunu biliyor. Ve bize de bildiriyor. Ama biz bedenimizin sesini duymuyoruz. Onu dinlemiyoruz, önemsemiyoruz ve değer vermiyoruz. Çünkü bilmiyoruz” deyip hepimizi bedenimizin sesini duymaya, dinlemeye çağırıyor.

Osman Bolulu, Türk Dili Dergisindeki “İnsan Sesi” yazısında şunları söylüyor:

“Benim aradığım; kirli ayakların değmediği ormanlarda pırıl pırıl, şırıl şırıl, doğalında akan suya benzer insan sesidir. Dinledikçe beyninize çiçek açtırır, yüzünüze sabah güneşinin ışığını düşürür. Dili, düşünüş bahçesine dönüştüren insan sesi, sizi gülleriyle yelpazeler. O, doğal, yalana dola, yapmacığa bulanmamış insan sesinde, insanın içtenliğini bulur; birbirinize bağlanır, yanlılıktan kurtulursunuz; üzüntünüz, tasa ve kaygınız varsa silinir. Dünyanın öteki ucunda da olsa ikircimsiz bir insan sesi erinçtir, ona tutunarak yaşama sevincinizi çoğaltırsınız: Söz, bitimsizliğe adanmış bir ses olur; evrensel bir bayrak gibi dalgalanır.”

 Arif Damar, “Seslerin Ayak Sesleri” şiirinde bakın ne demiş:

“Ayak sesleri var başka işiteceksin/ Bizlerin ayak sesinden/ Toprağın var suların var ağaçların var/ Günlerin gecelerin/ Sözlerin biçimlerin ayak sesleri/ Ayak sesleri el ele/ Ayak sesleri kıyamet gibi/ Işığın ayak sesi/ Gölgenin ayak sesi/ Seslerin ayak sesi”

Şimdi de Ataol Behramoğlu sesli dizeleriyle karşımızda:

AŞK

Bir kadını sesinden başlarım sevmeye

Labirentinde gözlerinin

Kaybolman önce

ŞİİR

Taşa biçim veren sanatçı gibi

Görünmez bir elle yontuyorum

Kendi ses tonumun biçimini

SES

Şu arı

Bir ses olamaz mı

Havaya asılı

İlhami Bekir Tez, gülen insan sesini seviyor:

“Akan sudan güzeli var/ Bu, gülen insan sesidir”

Orhan Veli, “Anlatamıyorum” şiirinde;

 “Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda” diye soruyor.

Cenap Şahabettin, “Senin İçin” şiirinde sevgilisine şöyle sesleniyor:

“Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma

Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş.”

Yahya Kemal, ünlü “Ses” şiirinde, “Bir lahzada bir panjur açılmış gibi yazdan/ Bir bestenin engin sesi yükseldi Boğaz’dan” diyor.

Piyanonu sesi, taşın taşa vurmasından yankılanan tınıya benzetiliyor. Lirden ise sulardan gelen ses yayılır. Güzellerin sesi liri andırır. Kiminin sesi boru gibidir, kiminin sesi de davuldur; isteyen istediği gibi çalar, davul onun boynundadır ama tokmak başkasının elindedir. Kimi ses içi boş teneke benzeri tıngırdar durur! Kimi ses uyutur, kimi uyandırır, herkesi ayağa kaldırır, kimi ses ise tatlı hayallere daldırır...

Yakışıklı bir gencin sesi kısılmış ve tedavi olmak için doktorun kapısını çalmış. Kapıyı açan hizmetçiye, “Doktor bey evde mi?” diye fısıldamış. Hizmetçi, “Doktor yok ama karısı evde. Buyurun içeriye!” demiş. Genç içeriye girdi mi dersiniz?

Doktor Cem Hiçyılmaz, “Bir bireyin kişilik özelliklerinden biri ses tonudur. Ses, insanın kendini dışa vurumudur... Ses tonu, kişinin duygusal durumunun en iyi göstergesidir... Sesin motoru akciğerdir. Heyecan halinde ses tizleşir. Üzüntü durumunda, ağlarken ses daha boğuk çıkar. Ses tonu, insanın kişiliğini belirlemez ama bütünler” diyor.

Cumhur Bakışkan’; “... Doğal ses tonu kişinin o andaki duygularını yansıtabilir. Sesini kullanmayı bilen kişi, ses rengine bir takım pelesenkler uydurarak ses tonun değiştirebilir... Ses rengini kullanma biçimi karşı tarafa duygularla ilgili kopya verir. Konuyu, kendine hâkim bir kişinin ses rengi ne olursa olsun daha çabuk anlaşılır...” demektedir.

Ses Tonunuz Sizi Ele Veriyor

Araştırmalara göre, ses tonu o andaki ruh halinizi ve karakterinizi en iyi yansıtan araçlardan biridir. Akortlu bir ses, algılama yeteneği yüksek, sağlıklı ve başarılı kişilerin özellikleridir. Yaptıkları işleri ciddiye alırlar, yorulmaz, yılmaz ve başarıdan başarıya koşarlar. Tiz sesli kişiler, sese ve görüntüye karşı duyarsızdır. Otorite bakımından çok başarı oldukları söylenemez. Katı bir görünümleri yoktur. Duygusal ve hassastırlar. Ani çıkışlar yapabilirler. Etkili bir ses tonu olan kişiler ise yaratıcıdırlar. Karşılarındaki kişileri çok rahat etkileyebilirler. Hem dış görünüşleri hem de davranışlarıyla öne çıkarlar. Bu özelliklerini ses tonları bütünler.

Sesimiz karakterimiz ve kişiliğimizin aynası olduğuna göre sesimizi doğruya, iyiye, güzele götürelim; kirini pasını silelim. Bayrak gibi dalgalandırmasını bilelim.

Erhan Tığlı

erhantigli@mynet.com

******************

 
Toplam blog
: 776
: 600
Kayıt tarihi
: 13.10.06
 
 

Emekli edebiyat öğretmeniyim. Yazı ve şiirlerim çeşitli gazete ve dergilerde çıkmaktadır. 20 kita..