- Kategori
- Deneme
Sesli düş-ün (me) ler II

sesli düş-ün(me)ler
Sonuna kadar açık bir kapının aralığından süzülen ışığın karşısında duvar varsa, karanlık olarak geri döner. "Bütün pencereler içeri açılır" yanılgısını tercihler anlamsızlaştırabilir ancak. Seçimleri istekler, istekleri ise sevgi besler.
Sevginin beslenmeye ihtiyacı var mıdır?
Beslenmezse gramajı düşer mi?
Yok böyle bir şey…
Ancak doyurulmuş olan duyguların güzelliğini de kimse inkâr edemez. O, dokunuldukça parlayan, ışık saçan, değerli bir taş gibidir. Güzelleştirir etrafındaki bütün nesneleri. Her şeyden önce, orada ve en büyük, en anlamlı olandır. Bütün umutsuzlukları, hüzünlerle bağ kurmuş kirli damarları bir anda yok eder ışıltısı. Çoğalan aydınlığın heyecanıyla canlı bir organizmaya dönüşür. Kanat sesleri, elinizden kayan renkli uçurtmalar, çocukluk anılarından sıyrılıp gelen alışkanlıklar yeniden hatırlanır. Dudağınızın hemen kenarında beliren şeker tanelerine, dilinizle dokunduğunuzda, eksilmediğini fark etmek yaşamı sevmenin en güzel gerekçesidir. Yerçekimine karşı koyan yeni ve size ait olan gök-çekiminin gücüyle yukarı doğru kıvrılan mimiklerinizin ayrıntısı hükmeder resmin bütününe…
Oysa ki; el değmeyen her şey tozlanmaya, kararmaya mahkûmdur. Bir süre hohlayıp göğsünüzün sol yanını örten kumaş parçasına sürtüp ışığını sabitlemeye çalıştığınız o taşın sadece sizin için anlamlı olduğunu kabullendikçe içinizde ona ait bir oyuk belirir. Daha çok saklama, daha çok sahiplenme duygusu kabuk bağlar. Dışarıdan bakıldığında artık görünmeyen ışık soyut bir kavram olarak yerini alır…
Karanlığın tüm tezatlığına karşın, ışık yutmuş bir beden, aynalar için çok da anlamlı değildir…
Dağlar, kuş sesleri olmasaydı nasıl büyütürdü onca renkli çiçeği?
Özlem Özkaya
onbirnisanikibinonbir