- Kategori
- Üniversitelinin Sesi
SESLİ DÜŞÜNMEK DELİLİK MİDİR?
'' Kendi kendine mi konuşuyorsun? Deli misin? '' Hepimizin milyonlarca kez duyduğu klişe cümlelerden sadece bir tanesi. Şahsen benim öyle günlük hayatta bu cümleye fazlasıyla şahit oluyorum.
Etrafımız her ne kadar gürültülü karışık olsa da insanlar içindeki düşünceleriyle, sessizliğiyle mücadele etmek zorunda kalıyorlar bazı durumularda. Bazıları kendi dünyalarında, bazıları bir köşede, bazıları ise insanlardan kendini soyutlayarak yaşamlarına devam etmeye çalışıyorlar.
Nasıl ki insanlar arasındaki iletişim bir ihtiyaçsa insanın kendi kendine konuşması da bir ihtiyaç haline gelmiştir. Günümüz yaşamına bakacak olursak teknoloji hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda. Her şey bir tuş uzağımızda. Sosyalleşme koptu kopacak veya artık kimseyle konuşmak istemiyorsundur , samimi gelmiyordur artık sana o sohbetler... Peki ya aradığın bir insanla konuşmaksa? İçinden geçenleri, kafandaki kurguları sadece dinleyecek bir insansa...
Her ne kadar insanlarla konuşuyor olsak da insanın kendinin düşüncelerine de ihtiyacı vardır. İnsanı en çok tanıyan da en gerçekçi eleştirmeni de kendisi değil midir ? Aslında kendi kendimize konuşmamızın nedeni insanın kendisiyle iletişime geçmek istiyor olmasıdır. Bu yüzden en yoğun duygu ve his selinde kendimizle konuşmaya başlarız. Çok mutluyken, çok heyecanlıyken veya sinirden ölmek üzere iken kendi kendimize konuştuğumuza şahit olmuşuzdur. En basitinden mutfağa gidip de '' Ben buraya niye gelmiştim? '' veya saati öğrenmek için telefonumuzu açıp kapattığımızda '' Saat kaçtı ki ?'' diye tekrar telefonunu eline almayan yoktur herhalde. Bu sadece insanın kendisiyle yaptığı en basit konuşmalardan bir tanesidir. Bu durum artık sıradan bir olay haline gelmiş vaziyette hayatımızda.
Sessizce düşündüğümüzde bazen olayların sınırları dışına çıkamazken, kendi kendimize konuştuğumuzda olayları daha farklı bakış açılarından görmeye veya düşüncemizin tamamen değiştirecek niteliğe sahip olduğuna inanıyorum. Tabi bunu her yerde yapmak doğru olur mu orası tartışılır. Eğer insanların eleştirilerine açık, kendi düşüncelerinizden emin ve kendinize güveniyorsanız neden olmasın. Tabi işin psikolojik olduğu kadar da biyolojik boyutu da var. İnsan beyni üzerinde kendi kendine konuşmanın; beyni düzenleyici ve hatırlanması istenen şeylerin hafızada tutmasını kolaylaştırdığı etkisi de vardır. Bu durum da hem beynimizi etkiliyor hem de aldığımız kararların doğruluğunu bize gösteriyor. Yani kendi kendinize konuştuğunda deli değil aksine sağlıklı birisiniz. Bırakın insanlar sizin için ne düşünürlerse düşünsünler. Sonuç olarak hayatınızı onlar değil siz yaşıyorsunuz.
Ve en önemlisi karşınızdaki konuşan insanı dinleyin. Kendinizi dinleyin. Bazen Düşüncelerinizi içinize atmak yerine üstünü bir şekilde örtmek yerine dışarı çıkmalarına izin verin. En azından dinleyen biri olduğunu biliyorsundur.