Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '20

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Mükemmele Yakın

İnsan bazen kendinde gördüğü kusuru kapatmak için karşısında bir kusur arıyor. Kendin de gördüğü o kusuru tam da karşıda buluyor ve eleştiriyor. Böyle kendini tatmin ettiğini sanıyor. Bazense başkasını eleştiriyor, ama dönüp hiç bakmıyor ki ben o konuda nasılım. Kusuru hiç kendimizde aramayı düşünüyor muyuz yoksa sadece gözümüz başkalarının kusurlarını mı görüyor?

Hiçbir yazı mükemmel değil, hiçbir şiir en güzeli değil ve hiçbirimiz dört dörtlük değiliz. Mükemmele yakın olsak bile mükemmel olmak kolay mesele değildir. Bizi biz yapan yanlışlarımız olmalı, bize değer katan farklılıklarımız...

İlkokul öğretmenim bir gün sosyal dersinde önemli bir soru sormuştu aslında “ hepimiz aynı renkten hoşlansak, hepimiz aynı kıyafetleri giysek, hepimiz aynı hobileri edinsek dünya nasıl olurdu?” Şimdiler de fark ediyorum, ne kadar basit bir soru olsa da nasıl sonuçlar doğuracağını. Farklıyım, kusurluyum ve ben buyum. Kendimi kabullenebildiğim de onu bir açık olarak görmüyorum, işte o zaman o açığı kapatmak için başkalarında bir açık aramıyorum. Başkalarında bir açık bulup kendimi tatmin etmeye gerek duymuyorum. Kendi kusurlarımız farklılıklarımız bizi memnun etmiyorsa değiştirmek için çabalamalıyız. Çünkü kendimizle memnun olmak zorundayız, ölene kadar onunla yaşıyoruz ne de olsa.

Hiç durup düşünmüyoruzdur belki de. Ben kendimden ne bekliyorum? Kendimden neyi saklıyorum? Karşımdakini hiç düşünüyor muyum?

Belki bazen iç sesimize yanlış yapıyorum demek doğruyu bulmamıza yardım edecektir. Saklamamalıyız kendimizden. Çünkü en güvenebileceğim yer orası işte.

Kendim.

Küçükken hep gülerken ağzımı kapatırdım. O zamanlar dişlerimin ortası ayrıktı. Gülmek yakışmıyor diye düşünürdüm. Fark edilip eleştirilmesinden korkuyordum. Okul kartı için çıkarılacak her sene yapılan fotoğraf çekimleri benim için bir işkenceydi. “Evet, şimdi biraz gülümseyelim” diyorlardı her seferin de. Biraz mimiklerde bir oynama olurdu ama hiç otuz iki diş gülmezdim. Dişlerimle ilgili büyük bir problem yaşamasam da hep bir çekincelerim olmuştur. O yüzden dişleri sorunlu olan kişiyle bir arada aynı ortamdaysam hep ağzına bakmamaya çalışırım. Çünkü bir bakışla bile incinebilir, çünkü yerinde olsam ben de öyle hissederim. Sonrasında kendim için diş tellerini bir çözüm olarak gördüm. Çözümüm bu oldu ve sende öyle mutlu olacaksan çözüm bulacaksındır. Dünyada ölümden başka her şeyin çözümü var derler. Senin çözümün de kendini öyle sevmeye başlayabilmek bile olabilir. Şuan gülümsemekten çekinmiyorum. Siz de gülümsemekten hiç çekinmeyin. :)

 
Toplam blog
: 12
: 167
Kayıt tarihi
: 03.05.20
 
 

, ..