- Kategori
- Deneme
Sessizce

Sessizce dururken bir köşede, yüreğinden bin bir duygu gelip gidiyor, geçmiş gözünün önünden geçiyordu. Güzel günler hayal olmuş, hayaldeki görüntüleri bile solmuştu. Bugüne ait her ne varsa canlılığı en renkli haliyle koruyordu. Renkli ve canlı olmasına rağmen bunların zihindeki görüntüleri acı veriyordu. İlkbahar geçmiş, yaz yaşanmış, artık kış gelmişti.
Kış olduğunun bilinciyle hüzünler hissediliyor, acılar yaşanıyor fakat yeni gelecek gün ve yeni gelecek bahar bekleniyordu. Baharın ilk habercisi sıcacık güneş ışıkları özlemle hasretle aranıyordu. Susmak ve beklemek zararın en hafifi gibi gözüküyordu. Sükutla hüzün kol kola, el ele girmiş, huzuru arıyorlardı.
Geçen her gün, her doğan güneş, yeni beklentileri de beraberinde getiriyordu. Yaşananların verdiği ağırlık yeni yaşanacaklarla hafiflesin, artık acı vermesin isteniyordu. Zamanın ilaç olacağı gün sabırsızlıkla bekleniyordu. Biriktirdiklerinden kurtulmakla kuş gibi hafifleneceği zannediliyordu. Her geçen gün yeni şeyler getirecekti biliniyordu. Ama her yeninin güzellikler getirmeyeceği de hissediliyordu.
Sonra toparlandı ve silkindi. Düşünce denizinden kıyılara vurdu. Kendini kumsalda dalga seslerini dinlerken buldu. Tebessüm etti. Uzaklara bakarken, sonsuzluğu içine çekti ve bir anda olsa huzuru buldu.