- Kategori
- Aşk - Evlilik
Severek ayrılmak

Eskiden dinlediğim şarkıların bir anlamı olmazdı benim için. Önemli olan ritimdi, kulağıma hoş gelmesiydi. Aşkın anlamını kavramaya başladıkça, şarkılarda anlamlaştı. Kimi gülümsetti beni, kimi duygulandırdı, kimi henüz yaşamadıklarımı vurdu yüzüme. Her yaşadığım yeni şarkı, kalbime başka yaralar açtı. Daha düne kadar tüm şarkıları yaşadığımı sanarken, bugün en kötü darbeyi aldım.
Siz hiç severken ayrıldınız mı? Ben bugün ayrıldım. Sadece ben değil, O da seviyor beni ilk günkü gibi. Sanki acısını hafifletebilecekmiş gibi, defalarca haykırdı yüzüme. Ama hafiflemedi acımız, daha çok dağladı yüreklerimizi, daha çok yaraladı benliğimizi.
Ayaklarım gidemedi daha ileri. Doyana kadar sarılmak, öpmek, koklamak istedim; ama nasıl sığar ki o büyük aşkın tüm hissettirdikleri bir kaç dakikaya! Her saniye ağırlaştırdı kalbimi. Her salise dizdi boğazıma hıçkırık tanelerini. Kendimi dizginlemeye çalışmaktan, duyamadım bile sevdiğimin son sözlerini.
Uçak anonsu yapıldı, dönüş anı geldi. Ayaklarım ihanet edip uçağa bindirdi beni. Ama ilk ihaneti kalbim yapmamış mıydı bana? Geri döneceğimi bile bile neden gitti ki bir başkasına? Güya hazırlamıştım kendimi bu zor ayrılığa. Ayrıldıktan beş dakika sonrasına bile dayanamadı bedenim başladı hıçkırmaya. Ama ne olursa olsun her saniyeye değer bu kalp ağrım, göz yaşlarım. Gerçek aşkımın kanıtı, mutluluğumun imzası.
Geçen iki yıl ne kadar çok şey yaşatmış, öğretmiş bana. Şimdi aynaya baktığımda daha olgun bir Tuba görüyorum karşımda. Tüm hayatımın izleri, kederleri bir yana, büyük aşkımın izleri çirkinleştirmez yüzümü asla.
İşte ben de severek ayrıldım böyle. Nedenini sormayın, sayfalara sığmaz, kaderim böyle. Acım zamanla azalıp gidecekse de, Unutmam, unutamam ben bu iki yılı ömrümde.