Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sevgi, erdemin kendisidir

Biz, zihin olarak başkalarının yaptıklarını kopyalaya kopyalaya toplumsal bir kültür oluştururuz. Sonra da bu kültürümüzü sözle, yazıyla, resimle, müzikle, heykelle; kısacası sanat ile nesilden nesile aktarırız. Demek ki, biz insanlar, geçmiş değerlerin sanat ürünleriyiz. Kendimize ait hiçbir şeyimiz yoktur.

Evde, aile kurallarıyla, iş yerinde, iş kurallarıyla, sokakta- toplumda ahlâk kurallarıyla ; canlı, berrak, mantıklı, sağlıklı, özgür olmak durumunda olan zekâmızı boğmuş durumdayız. Gerek duygusal olarak, gerekse görsel olarak hiçbir çıkış yolumuz yoktur. Zihnimiz her durumda bir şeylerle doludur.

Dolu olan zihnimizi boşaltmazsak, zamanla o dolu zihin bize sorun yaratır; bu sorundan kaçmak için de, çoğu zaman duygularımızı bastırarak, başka türlü bir sorun yaratırız: Bastırılmış duygularımız, bir müddet sonra, `kuruntu`ya dönüşür, sağlıklı düşünemeyiz.

Bu nedenle bastırılmış duygularımızı bir şekilde çözmek zorundayız. Açlık duygumuzu, yemek yiyerek çözeriz. Bunun gibi cinsel duygumuzu keza, öyle..

Yaşamak ve yaşatmak için sorunsuz olmak zorunluluğu vardır. Hiçkimse "Ben sorunlarımla başbaşa özgürce gül gibi yaşayıp giderim" demez, diyemez. O halde, yapılacak tek şey kalıyor ki, o da, o sorunu bir an önce çözüp, zihinden silmek...

Toplumsal ahlâk anlayışımız bizden, erdemli /faziletli olmamızı bekler. Oysa erdem, çiçek açan tohum gibidir; elde ettiğimiz, ya da edebileceğimiz bir şey değildir. İyiliği biliriz, ama ona ulaşamayız; alçakgönüllülüğü biliriz, ama, ona ulaşamayız. İnsan, ya iyidir, ya da değildir. 'Olmak', bir şeye dönüşmek değildir; iyi birine dönüşemeyiz; alçakgönüllü birine dönüşemeyiz; ne isek, oyuzdur. Erdem, sevginin doğal halidir. İnsan, ya sever, ya da sevmez. Sevgi, 'doğal olma' halidir; hesaplanmış, işlenmiş, şartlara bağlanmış bir şey değildir. Bu yüzden sevgi, karşılık beklemez; karşılığı olan sevgi, gerçek sevgi olamaz. Olsa olsa, hesaplanmış, uygulanmış, mekanik bir şeydir ki, böyle bir sevgi yoktur.

Sevgi, 'haz duymak' değildir. "Ben, sevgiyi öğreneceğim, onu uygulayacağım." diyemeyiz. Birçok idealist duygulara sahip olabiliriz; din, milliyet, cinsellik..vb. Ama, bu sevgi değildir. Geçmişten gelen birçok duygularımıza tutkuyla bağlı olabiliriz, ama, bağlı olma-sahip olma- ait olma bir sevgi değildir.

Sevgi, kutsal ve fiziksel olarak bölünemez. Sevgi, yalnızca sevgidir. "Bütün insanları seviyor musun?" sorusu, saçma bir sorudur. Çünkü, kokulu bir çiçek, onu koklamaya gelenle ya da ona sırtını çevirenle ilgilenmez. O, sevgiyle birliktedir. Hiç bir güç de, ondaki kokuyu ondan ayıramaz. Sevgi, bellek değildir, sevgi zihne, ya da akla ilişkin bir şey değildir.

Sevgi, şefkat olarak - korku, açgözlülük, kıskançlık, çaresizlik, umut gibi varoluşun bütün sorunu anlaşıldığında ve çözüldüğünde - doğal olarak ortaya çıkar. HIRSLI birisi sevemez. "Seni seviyorum." diyoruz, fakat, bir sonraki aşamada onu kıskanıyoruz. Kıskançlığın sevgiyle hiç ilgisi yoktur. "Seven, sevdiğini kıskanır." sözünde sevgi yoktur.

Sevgi, ancak, "ben merkezli" olmadığında ortaya çıkar. Bu anlamda sevgi, büyük özgürlük içerir. Zihin ancak, özgür kaldığında sevgi ortaya çıkabilir.

Herhangi bir 'şey'le meşgul olan zihin, sevemez. Sevgide "bütünlük" esastır. Bu bakımdan, sevginiz yoksa - ne yaparsanız yapın; ister beş vakit namaz kılın, ister, toplumsal etkinliklere katılın, ister yoksulları kalkındırmaya çalışın - ölü bir insansınız demektir. Sevgi yoksa sorunlarınız katlanarak çoğalır; sevgi varsa, dilediğinizi yapın; sevgide kötülük olmaz, çatışkı olmaz. Dolayısıyla sevgi, erdemin kendisidir, özüdür.

Bir insan, bir simge, erdem, davranış, bir arkadaşlık aracılığıyla mutlu olmayı isteyen zihinlerde sevgi yoktur. Sevgi, "bir olma hali" dir.

"MUTLULUĞA GİDEN BİR YOL YOKTUR, ÇÜNKÜ MUTLULUĞUN KENDİSİ 'YOL'DUR." - A.D.Souza-

--- Alaettin Morgül / 15.12.2011

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..