Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Sevgi eylem gerektirir

Sevgi eylem gerektirir
 

Sevgi, eylem gerektirir !!


2006 yılındaki şampiyonluğun “mucizevi” bir şekilde kaybeldilmesinden sonra kabuk değiştiren, hemen o meş’um gecenin, yani Denizli maçının oynandığı gecenin sabahında kombine kuyruklarına giren, Feneriumları adeta basan ve yağma eden, tabiri caizse “patlatan” Fenerbahçe taraftarı, “Endüstriyel futbolun” gereklerini kendi adına da yerine getirmiş durumda.

Ezeli rakiplerinin benzer anlamdaki ürün gamı ve bu ürünleri satan resmi organlarına ciro ve ürün kalitesi yönünde fersah fersah fark atan Fenerium, son 3 yılın vergi ödeme durumunda da önde gelen ticari kuruluşları arasında bulunmakta.

Özellikle maç günleri Kadıköy civarında üzerinde “lisansli ürün” bulunmayan bir tek taraftar bile göremezsiniz. O stad etrafına gelen herkesin, mutlaka ama mutlaka Fenerbahçenin en az bir tane resmi ürününe para verdiğini, yani “kulübüne kazandırdığını” anlarsınız. Hal böyle olunca da Feneriumların böylesine ciddi atılım yapması kaçınılmaz.

Ekonomik krizin patladığı 2000 yılında Fenerbahçe Kulübü, “80 milyon dolar” harcayarak ve “devletten tek kuruş almadan” stadını yaptı. Hatırlanacağı gibi o sezon Şampiyonlar Ligi maçlarını “inşaat halindeki” tribünler önünde oynadı, seyircisinden mahrum kalarak. Futbolun değişmez istatiklerine girecek 0 puan o sezonki o şartlarda yaşandı. Bütün riskleri ve olumsuzlukları göze alarak inşaat halindeki bir stadda oynadı ancak sonrasında “kendi alın teriyle ve hakkıyla” bir stadın “kiracısı” oldu. Çünkü halen Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı, devletin.

Rakipleri “devlet ve kredi” destekli stad inşaatlarına, tesis inşaatlarına başlarken, hamle yaparken Fenerbahçe, sürekli olarak kendisini yeniledi, Kadrosuna dünya yıldızlarını katarken diğer yandan tesisleşmeyi devam ettirdi. Yetmedi 2003 ten sonraki bütün şampiyonalarda hep ilk 2 nin arasında yer aldı.

100. yılında, “ ferdi ve bütün branşlarda” tam 1147 kupa ve madalya alarak bir rekor kırdı, Guinnes Rekorlar Kitabı’na girdi kulüp olarak. Amatör şubelerde başarıdan başarıya koştu. Erkekler Voleybolda tarihinin ilk şampiyonluğunu kazandı, bayanlar basketbolda son yıllarda şampiyonluk ve kupaların tamamına ambargo koydu. Erkekler Basketbolda Efes Pilsen gibi bir büyük marka takımına son yıllarda 10-1 gibi ezici bir üstünlük kurdu. ( 1 mağlubiyeti ise bilindiği gibi bu hafta sonu aldılar ) 2008 Pekin Olimpiyatlarına sporcu göndermenin gururunu yaşadı camia olarak.

101. yılda başlatılan “101.yılda 101 bin kitap kampanyası” nezdinde Türkiye dolaşılıyor, köy köy, mezra mezra. Giysi yardımı, kitap yardımı yapılmayan tek bir köy okulu bile kalmamak adına, “andına” hem de. Yani bir yandan da “sosyal faaliyetler” son hızla devam etmekte.


Şimdi bütün dünyayı saran “küresel ekonomik krizin” olduğu bu günlerde, Fenerbahçe yine bir büyük projeyi gerçekleştirmek üzere.

Ankara İvecik’te temeli daha önce atılan ve inşaatı devam eden tesislere, daha bir hız verildi. Tıpkı 2000 yılındaki ekomomik krizin olduğu zamanlar stadını yaptığı gibi şimdi yine bir ekomonik krizin olduğu dönemlerde İvecik Tesislerinin inşaatına hız verilmesi, Fenerbahçenin mali gücünün hangi noktada olduğunu gözler önüne sermektedir. Çünkü bugünlerde, Türkiye’nin önemli holding ve şirketleri bile “küçülme kararları” alırken, yatırımlarını durdururken Fenerbahçe Kulübü, tam tersi istikamette hareket etmektedir.

İstanbul Ataköy’de Spor Salonu’nun temeli atılacak önümüzdeki günlerde.

"Her ne kadar bu çabalar medyada yer bulmasa bile birer gerçektir ve yakında bu tesisler hizmete açılacaktır."

İşte bütün bu önemli atılım ve yatırımlara, sportif ve sosyal başarılara neden olan, rakiplerinin devlet destekli yardımlarla ayakta durduğu bu dönemde, kendi öz kaynaklarını oluşturan ve bu kaynakları ekonomik gelire dönüştüren Fenerbahçe Kulübünün en büyük gücü, hiç kuşkusuz ki bu kaynakların temel sahibi “Fenerbahçe taraftarıdır.”

Geçmişte tribünlere astıkları “Sevgi eylem gerektirir” pankartının bütün gereklerini yerine getirdiler, internet sitelerinde birlik çağrılarının adına bile “Sevgi eylem gerektirir” dediler. Hatta aynı isimde internet ve taraftar siteleri bile kurdular.

Aynı isim ve uzantılı internet sitelerinde olsun, farklı taraftar sitelerinde olsun sürekli olarak bu söze sadık kalarak “gereken eylemleri” yerine getirdiler. Tepkilerini, desteklerini hatta eleştirilerini bile ülke gündemine taşımayı başardılar.

Gerçekten de eğer bir kişiyi, bir olayı, bir objeyi sevmek yetmez. Sevmenin de bazı vecibelerini yerine getirmek gerekir,

Kısacası;

“Sevgi, eylem gerektirir”

 
Toplam blog
: 39
: 1659
Kayıt tarihi
: 12.11.08
 
 

1973 doğumluyum, İstanbul'da ikamet etmekteyim. Özel sektörde görev yapmaktayım. Yaklaşık 5 yıldır..