- Kategori
- Anılar
Sevgidir kütüphanenin adı
İzlenimler, Gizemli Bir Söyleşi, Nabide Kılınç
SEVGİDİR KÜTÜPHANENİN ADI ( 2)
Önceki yazımda bir öğrencimin anlatımı ve duydukları vardı. Bugünkü yazımda da bir başka öğrencimin anlattıkları ve duyguları olacaktır.
Yerlesik Halk Kütüphanesi’nden yazıyorum. Kütüphane Haftası’ nın yaklaştığı bugünler de, kütüphanenin anlatımı ayrı bir önem taşıyor.
Öğrencim bugün genç bir öğretmen adayı, tatlı ve hüzünlü anıları var. Ve yanıma geliyor şöyle anlatıyor;
- “ Çocuklar o kadar tatlıdır ki, her birinde ayır bir cevher, ayrı bir masumiyet... İçlerinde sonsuz bir hayat alemi barındırıyorlar. Onların içlerindeki masumiyet, yüzlerinde, minicik ellerinde, gözlerinde...
İşte ben de, bir zamanlar böylesine bir saflığı, masumiyeti barındıran bir çocuktum. Hala o masumiyeti kendimde barındırmaya çalışıyorum. Bazen masumiyet birden kayboluyor. Bambaşka biri oluveriyorum işte. Bu davranışımı okul sıralarında ilk haksızlıkla tanıştığım gün edindim. O gün, benim hayal aleminden çıkıp, gerçek dünya ile tanıştığım gündü..
Ben ve birçok öğrenci keşfedilmemiş bir eşya gibi fırlatılmıştık. Her birimiz çiftçi emekli çocuğuyduk. Atatürk içimizden biriydi. Türk milletinin ulu önderi olmuştu. Öğretmenimiz ayrım yapmış, benimle ilgilenmemişti. Ben gelecekte öğretmen olacağım. Gelecekte yüreğimde taşıdığım sesle birlikte, mutlu bir ülke için çaba göstereceğim. Barış içinde herkese “ merhaba” diyen bir sesle başlayacağım görevime...”
Öğrencim içinde bulunduğu ve kendinde yarattığı sorunları, bunları nasıl aştığını anlatmaya devam ediyor;
- “ Bu duygu ben de, bir süre derslerimde geri kalmama ve başarısızlığa yol açtı. Bir gün, kütüphaneyle ve sizinle tanıştım. Tanışmamla birlikte başladı geleceğe yolculuğum. Okumayı öğrettiniz bana, okumanın önemini anlattınız ... Değişmeye ve başarıyı yakalamaya başlamıştım. Herşeye, bir kitabın tozunu üfler gibi okumaya başladım... Öykümüz okumaktır, okudukça başardım. Başardıkça mutlu oldum. Mutlu oldukça keşfettim güzellikleri...”
Öğrencimin kütüphane ve benimle başlayan öyküsünü ve duygularını, yıllar sonra genç bir öğretmen adayı olarak öğrendiğimde yaşadığım sonsuz duyguyu anlatamam...
Öğrencimi bir sevdayla dinlerken, yine “ okumaktır seni yenileyecek, okumaktır seni mutlu edecek, okumaktır seni gülümsetecek” diyorum.
Ve öğrencimin gözlerinde o pırıltıyı gördükçe, okuma sevdasının bir yaşam öyküsü ve yaşam biçimi haline geldiğini gördükçe, başardıkça o mutluluğunu paylaştıkça, gözlerim öğrencimin “ sevgisi ve pırıltısıyla” buluşuyordu...
Sevda ve hayat yolculuğunda sevgiyle yolun açık olsun sevgili çiçeğim, öğrencim.
Öğrencimle birlikte kalbime gülümseme ve sıcaklık yerleşiyor..
Sevda yolculuğunda yolunuz “ sevgiden ve kütüphaneden” geçsin. Sadece gülümseyin, sevgi ve pırıltılar dönsün...
(Bu yazım 04.04.2003 tarihinde Muğla devrim ve Fethiye Gazetesi Sanat Sayfası’ nda yayımlanmıştır.. N.K.)
Yazarın notu: (Öğrencim şimdi kadrolu bir öğretmen olarak mesleğini sevgiyle icra etmektedir...)