Sevgili ülkem

Masaya oturup kadeh tokuşturdular. Ziyafet vardı. Çünkü dünyanın en tatlı yemeğini yiyeceklerdi. Masa da Osmanlı vardı. Yaklaşık 600 yıllık bir birikim vardı. Hepsi o kadar eminlerdi ki, bir hoş rüyaya daldılar gecenin ilerleyen saatlerinde.

Mavi gözlü dev halkına güveniyordu. Batıdan batan güneşin doğudan yükseldiğini biliyordu. Bu ülkede ümitlerin tükenmeyeceğini biliyordu. Fedakar halkın, dedelerimizin nenelerimizin, kızlarımızın, gençlerimizin kanı akıyordu vatan topraklarında. Toprak namustur elbet akacak.

Kabuslarla uyandı işgalci devletler rüyalarından. Vatan bölünmez sesleri yükseliyordu Anadolu' dan.

Sonunda anladı Yunanlı, İngiliz , İtalyan yedi düvel anladı bu vatan parçalanmaz.

Ve şimdi bugünkü dururumuz. (2)Yine masaya oturan aç devletler ülkemizi savaşla alamayacaklarını bildikleri için içimizde kurt türetmeye çalışıyorlar. Alevi-Sunni , Türk –Kürt, Sağcı- solcu gibi gibi kavramlarla sürekli içimizi deşmeye, sorun çıkarmaya çalışıyor. Şunu demek lazım onlara: Kardeşler arasında elbette sorun çıkabilir. Peki sizi ilgilendiren ne ?(Şuan ülkemizin başını ağırtan AİHM gibi )

Bu girişimlerden sonra durur mu batılı, bırakırlar mıydı bu güzelliği. Sonun da alçakça bir plan yaptılar. (3)Kültürümüzü yok edeceklerdi. Düşünün ki büyüklerimizin ellerini öpmemize bile karıştılar. Sağlıksız oluyormuş. Plan şöyle idi :

Bizi aile değerlerimizden uzaklaştıracak, İngilizceyi zorunluluk haline getirecek(artık İngilizce 4.sınıftan itibaren öğretiliyor), dilimize moda olacak İngilizce kelimeler koyacak (kafe =cafe, pc =bilgisayar vs.), bizi duyarsızlaştıracak, topraklarımızı para ile alacak gibi büyük bir yapılanma içerisindeler. ( Didim de İngilizlere 4000 ev, Almanlar Alanya da 7000 bin ev İsrail Mardin de hatırı sayılır arazi)

Bu batılılar bizi yeterince anlamadı galiba ne dersiniz ?

http://esaritac.blogcu.com/