Sevgili ve Sayın Deniz Baykal

Aslında sadece sevgili diyecektim ama saygısızlık ederim korkusu ile sayın'ı da ekledim. Büyüğümsünüz ve Millet Vekilimsiniz. Usulde yanlışlık yapmak istemem.

Sol görüşlü bir ailenin sol görüşlü kızıyım. Babam bir dönem aktif olarak siyaset ile uğraştı ve hatta 12 Eylül'de tutuklandı. Elhamdülillah müslümanım. Müslüman bir ülkede iman sahibi bir ailenin müslüman evladı olarak doğduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Son nefesimde yaradanıma emanetini imanımla teslim etmek için dua ediyorum. Belki size ya da başkalarına komik gelecek ama ben bir de laik'im. İlahi adalete inanıyorum, o ayrı. Din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını ve hak sahiplerinin haklarını medeni bir şekilde aramasını ya da almasını istiyorum. Laf aramızda şeriattan korkuyorum. Hırsızlık yaptığı için kolu kesilenleri düşündükçe, maazallah yurdumuz çolaklar ülkesi olurdu. Şaka bir yana, özgürlüklerden yanayım. Şeriat rejiminin uygulandığı ülkelerdeki hemcinslerimi gördükçe gerçekten korkuyorum. Birgün bana birinin zorla burka giydirmesi fikri nefesimi kesiyor. Atatürk'ün partisi CHP'yi özgürlüğümün güvencesi olarak görüyorum.

Sevgili ve sayın Deniz Baykal, inanın sadece ve sadece kendi şahsi merakımı gidermek için yazıyorum. Babam hayatı boyunca sol görüşe sahip oldu ben de öye ve biz hayatımız boyunca Atatürk'ün partisi CHP'ye oyumuzu gururla verdik. 1980 leri siz benden daha iyi hatırlarsınız. Sol görüşe sahip olmanın bedelini de şahsi kayıplarla ödedik. Gık'ımız çıkmadı. Yakınlarımız cezaevindeyken biz Yüce Allahımızdan yardım istedik, sabahlara kadar Yasin okuduk. Babam 60, ben de 35 yaşındayım.

Sözün özü biz iki nesildir canımızı dişimize takarak Atatürk'ün partisi CHP'yi ayakta tutmak için çalıştık ve de çabaladık. Oy'larımızı CHP'den esirgemedik. Ne maddi bir menfaat ne de aferin bekledik. Hür vicdanımızın sesi ile anamızın ak sütü gibi helal oylarımızı elimizi titremeden verdik. Neredeyse 20 yıldır bizi temsilen yüce mecliste olmanızı sağladık. Ben dün gazetede ''Laik Azınlık'' tanımını okuyunca yıkıldım. Omuzlarım çöktü ve ilk defa başımı öne eğdim. Biz ne zaman Laik Azınlık olmuştuk ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Laik bir devlet değil miydi? Atatürk böyle dememiş miydi? Biz nerede yanlış yapmıştık?

Sevgili ve Sayın Deniz Baykal, biz üstümüze düşen görevi yaptık. Sizin de yapacağınıza inanmak istiyoruz. Lütfen bizi bu sefer hayal kırıklığına uğratmayın.

Saygılarımla