Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevgilinin (kız tarafının) canavarlaştığı durumlar? (1)

Sevgilinin (kız tarafının) canavarlaştığı durumlar? (1)
 

Yine yaptığım derin ve detaylı araştırmalar sonucunda sevgilinin nelere kızdığını tespit etmeye çalıştım ve bu tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Haliylen yazar erkek tarafı olduğu için olayın erkek gözüyle değerlendirmesini yapmış ve kız ahalisinin hangi durumlar ve zamanlar dahilinde canavara dönüştüğünü tespit etmiştir.

10 başlık altında toplayacağım tespitlerime ayrıca erkek tarafının savunmalarını de ekleyerek konuyu özgün bir çalışma şekline getirmeye çalıştım, evet başlıyoruz.... Biraz uzun olabilir diye ilk 5’ini yazıyorum şimdilik, eğer tutarsa kalan 5’ini de ekliyeceğim.

Sevgili (kız tarafı) en çok nelere kızar? (Kız tarafını temsilen Saniye, erkek tarafını temsilen Sevket ismi kullanılarak hayali kurgu dahilinde, mesaj içerikli anlatım yapılmaya çalışılmıştır: ))

1) Saniye: Elinde telefon ayakta dikilir vaziyette ve sağ ayağını her dıııt sesine dört defa denk gelecek şekilde 4/1 lik vurguyla hızlı hızlı vurarak burnundan solumaktadır, ama karşı taraftan telefona cevap veren yok? Dannnnnnnnnnnnn Saniye iptal!!!

S1) Şevket’in kendi kendine yaptığı savunma: Yahu kardeşim bunun tuvaleti var, yeşil otobüsü var, patronu var, hocası var, babası var, kaleciyle karşı karşıya kalma durumu var, elinde direksiyon, vitesi 5 takma durumu var, varoğlu var, tövbe tövbe bu cep telefonu kırmızı hat mı ki hemen cevap vereyim, biraz beklesen ölür müsün..... Sanki acil kan lazım, allah allah... bi saniye bekleyemiyor hatun ya.... Çattık valla, yok abicim adından kaybediyoruz, bir kızın adı Saniye olursa her saniye arar, yeter yav... Gidecem adı Eylül olan birini bulacam... Tak etti... Hiç değilse saniyede bir aramaz..... Bak yine arıyor.

2) Saniye: Hesabı getiren garsona bahşiş bırakayım mı bırakmayayım mı diye düşünen Şevket’e ters ters bakar ve “önemli değil şevket paltomu ben giyerim, çok naziksin yine incelikten kırılıyorsun”.... Dannnnnnnnnnnnn Saniye iptal!!!

S2) Şevket’in kendi kendine yaptığı savunma: Allah’ın cezası, maaşın üçte birini lokantaya bıraktım sırf senin şu dışarıda yemek yiyelim dürtünden dolayı, üstelik iki çatal bişey yedin rejim yapıyorum diye... Farketmedin mi garson bile boşları toplayamadı? Niye çünkü hepsi tabakta... Yahu madem yemeyeceksin yemekte ne işimiz var... Sırf şirkette Asuman'a haftasonu şuradaydık demek için yaktın beni, yemek yemedin ama ömrümü yedin, ne paltosu ya ne montu ben 10 gün lokantaya çalışmışım da haberim yokmuş, kim tutar senin paltonu püskülünü.... Daha kirayı da yatırmadık, geçmez bu ay, off offf

3) Saniye: “Aşkım bana döner misin, senin gözlerin mi kanlanmış, aaa hayır yandan yandan geçen kızın içine düşmüş, tekrar yerine takarken biraz pislenmiş....” Dannnnnnnnnnnnn Saniye iptal!!!

S3) Şevket’in kendi kendine yaptığı savunma: Al... Al ulen oyacam sana anahtarlık yapacam bu gözleri, zaten bana bakmak da haram yaşamak da, maaşallah sendeki de göz değil radar mübarek, ısıya da duyarlıdır kesin... Baykuş gibi hatun ya, 180 derece dönüyor herhalde kellesi... Ne zaman gördün ne zaman farkettin.... Ama hatun da hatundu be... Nasıl da çalkalıyordu... Gözüm gönlüm açıldı şerefsizim... Ohhh canıma değsin... Baktım ulen aslanlar gibi baktım... Allaah bi hatun daha geliyor karşıdan, yere bak Şevket yere bak koçum, yoksa bu sefer çantayı yiyecen..

4) Saniye: Şevket’cim eğer bugünün bizim için hangi önemli gün olduğunu 10 dakika içinde hatırlayamazsan, ben senin ruhuna el fatiha okuduğum gün olarak hatırlayacağım. Dannnnnnnnnnnnn Saniye iptal!!!

S4) Şevket’in kendi kendine yaptığı savunma: Kesin yiyecem kafayı abicim... Yetti artık yahu, yılda 365 gün var bizim 500 tane özel günümüz var, hep bir sonraki yıldan kredi çekiyoruz... Takvimde yer kalmadı işaretlemekten... Hangisiydi acaba? .. İlk kafama çantayı yediğim gün müydü? ... Değildi sanırım çünkü onu üç hafta önce tekrar kutlamıştık... İlk tiyatroya yetişemediğimiz gün müydü? ... yoksa... Abisinin bizi görüp beni kovaladığı gün müydü? .. Allah Allah hangisiydi acaba... Korkarım hatırlayamayacağım.... Ben en iyisi abdest alayım... Cenabet gitmeyelim bari öbür tarafa.

5) Saniye: Ne demek yarın benimle mağaza gezemeyeceksin de arkadaşlarınla maça gideceksin, gerekirse topunuzu alın mağazada oynayın canım, farkındaysan duymuyorum seni... Dannnnnnnnnnnnn Saniye iptal!!!

S5) Şevket’in kendi kendine yaptığı savunma: Sana inat çocuk doğduğu gün futbolcu lisansını çıkaracam.... Ne mağazası ne gezmesi kardeşim... Bir mendil için bütün çarşıyı indiriyosun, insan utanır be, ben o mağaza çalışanlarının yüzüne bakamıyorum vallahi... Şimdi Mustafa’ya ne yalan söylemeli, yerime adam da bulmam lazım, yada mağazayı halı sahaya mı taşısak... Saçmalama Şevket, git dinlen, yarına enerji topla, olimpiyatların bütün dallarında yarışacaksın yarına...

 
Toplam blog
: 21
: 1643
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İnsan ilişikileri, doğa, çevre, kent yaşamı, siyaset ve güncel konular hakkında okumayı ve çalışm..