- Kategori
- Futbol
Sevilla'dan bahsedelim...

Son iki sezonun UEFA Kupası Şampiyonu Sevilla'yı bekliyoruz...
Beklenen güne yaklaşıyoruz. Sizi bilmem ama dile kolay tam altı sezon sonra bir Türk takımının Şampiyonlar Ligi'nde son on altıya kalmış olması beni iyice heyecanlandırıyor. O takımın adının da pek önemi yok hem de son torbadan gelip, hem de Avrupa'nın köklü takımlarına karşı mücadele vermek ve altı sezon sonra Türkiye'yi son on altı içinde temsil etmek büyük bir başarı.
Fenerbahçe, Sevilla karşısında çok zor bir tura sahip; eleyebilirler, elenebilirler bunun tartışması ayrı ama ilk turu geçtikleri için alkışlıyoruz.
Eşleşmenin ciddiyetine ve zorluk derecesine bakalım öncelikle. Fenerbahçe ilk turu ikinci sırada bitirince muhtemel olarak yedi rakibi vardı: Bu rakiplerden dördünü (Milan, Barca, Man Utd, Chelsea) elemesi zaten hayaldi. Geriye kalan üç muhtemel rakip Real Madrid, Porto ve Sevilla'dan Real Madrid adıyla korkutsa da bence en kötü futbol oynayanı. Porto adı küçük olsa da yüreği büyük bir takım ve bence çeyrek final, şansları yaver giderse yarı final oynayacaklar. Fenerbahçe'ye düşen İspanyol Sevilla oldu. Sevilla grup liderleri arasında en az puana sahip olan olsa da form durumuyla çok korkulacak bir rakip. Son iki sezonun UEFA Kupası Şampiyonu Sevilla'nın ''Bize bu yeter, seyirci de memnun'' diye düşündüğünü hiç sanmıyorum.
Sevilla bu sezon çok önemli olaylar yaşadı; öncelikle onları açıklayalım. Sezon başında ''Antonio Puerta travması''nı yaşadılar. Bu olay; Sevilla'nın 23 yaşındaki sol kanat futbolcusu Puerta'nın Ağustos ayındaki Getafe maçında kalp krizi geçirmesi ve ölmesiyle sonuçlandı. İspanya Milli Takımı'na kadar yükselen Puerta'nın ölmesi takımı birbirine bağlarken, sezon başında bu travma atlatılamadı ve başarısız sonuçlar alındı.
Sevilla'nın başından geçen ikinci önemli olay ise 2005'ten beri takımın başında olan; iki UEFA Kupası Şampiyonluğu ve La Liga üçüncülüğü başarılarını yakalayan teknik direktör Juande Ramos'un takımdan ayrılması oldu. Manchester City ve Tottenham'dan gelen sezon başı tekliflerini reddeden Ramos, Puerta travmasından çok etkilendi ve 26 Ekim'de Tottenham'ın başına geçti. Ramos'un ayrılmasından sonra takımın başına genç takımın teknik direktörü Manuel Jimenez geçti.
Puerta travması olmasa, Real Madrid bu kadar şanslı olmasa, Sevilla şu anda belki de şampiyonluk yarışının içinde olacaktı. Son aylarda toparlanan Sevilla yine de ligin altıncı sırasına kadar yükseldi ve ilk dört mücadelesine devam ediyorlar. Kafa karıştırıcı olmaması açısından takımın bu yıl aldığı sonuçlara bakalım: İspanya Kupası'nda Barcelona ile iki maçta da berabere kalıp elendiler. Ligde son dört maçta üç galibiyet-bir beraberlik gibi müthiş bir forma sahipler ki son maçta deplasmanda çok güçlü Espanyol'u 4-2 ile geçtiler, tek beraberlik ise Barcelona ile.
Fenerbahçe çok daha güçlü bir takımla eşleşebilirdi ama kimse Sevilla'yı hafife almasın. Çok aç geliyorlar ve ''UEFA Kupası'nda başarılı olan takımın ertesi sezon Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olduğu'' gerçeğini de unutmamakta yarar var: Örnekler; 2000 UEFA Kupası Şampiyonu Galatasaray, ertesi sezon Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadı, aynı yıl başarılı olan Leeds United ertesi sezon Şampiyonlar Ligi yarı finalistiydi, 2003 UEFA Kupası Şampiyonu Porto ise ertesi sezon Şampiyonlar Ligi'ni kazandı.
İki takım da son maçlarını deplasmanda 4-2 ile kazanırken Çarşamba gecesi oynanacak maça tam olarak hazır görünüyorlar. Takımlar, strateji ve futbolcular karşılaştırmalarını da gelecek yazıya bırakıyorum...