Sevişme Savaş

Kapitalizmin pili bir kez daha bitti.

Onlar da klasik dayanaklarına sığındılar:

Savaş.

“Cumhurbaşkanı Hadi'nin çağrısına yanıt veren Suudi Arabistan, Yemen'e yönelik askeri operasyon başlattı. 10 ülkenin katıldığı operasyonda, İran destekli Şii Husiler’in denetimindeki başkent Sana, havadan bombalandı.”

http://www.milliyet.com.tr/suudi-arabistan-yemen-e-askeri/dunya/detay/2034290/default.htm

“Yemen`e düzenlenen operasyonun ardından piyasalar karıştı. Petrol yüzde 5`in üzerinde yükselirken, dolar yurt içinde 2.62`ye dayandı. Borsa da ise kayıplar yüzde 2`ye yaklaştı.”

http://uzmanpara.milliyet.com.tr/haber-detay/gundem2/s--arabistan-yemeni-bombaladi--petrol-sicradi/15000/15869/

Yine, evdeki hesap çarşıya uymadı:

Dünya’da 1 yılda satsan satsan, 50 milyar dolarlık silah satarsın. Ancak, kayıp anında 50 milyar doları geçti bile.

Şahinler, güvercinler.

Silkeleyenler, silkelenen kerizler.

Akrepler, onu sırtına alan kurbağalar.

Say say bitmez.

Tarih, malzemesi değişerek, formda bir kez daha tekerrür etmekte gibi:

Sevişme savaş.

Ancak, savaşın pek göze çarpmayan bir yan etkisi de vardır:

Devrim.

Birinci Dünya Savaşı Rus Devrimi’ni, İkinci Dünya Savaşı Çin Devrimi’ni yarattı.

Sıra, Üçüncü Dünya Savaş(lar)ı’nda ve üçüncü büyük devrim dalgasında.

Tabii, bu iş % 99’un işi değil. Onlar, ancak sevişir.

Savaş; marjinallerin, anarşistlerin, teröristlerin, gerillaların işidir. Generallerin işi değildir.

Yani:

Faşizme karşı faşizm.

Engizisyona karşı engizisyon. Gerekirse, ateizmin engizisyonu.

Gerçeğin çölüne hoşgeldiniz...