Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

Sevişmeyi, sevdalı olmayı öğrenemedik!

Sevişmeyi, sevdalı olmayı öğrenemedik!
 

www.hurriyet.com.tr


Yine bana "yazmadan edemedim" dedirten bir haber:

"ADAPAZARI'nda, genç kız kendisini aldattığından şüphelendiği erkek arkadaşına, buluştukları parkta, “Seni ben seviyorum. Seni benden başkası sevemez” diyerek saldırıp, yumrukladı. İki sevgili arasındaki aşk kavgası amatör kamera tarafından görüntülendi." -Hürriyet.com.tr 17.2.2009-

Haberin kahramanlarının üzerine yazmıyorum, kim olduğunun önemi yok. Kadın ya da erkek olmasının da. Olayın fark yaratan bilmediğimiz detayları da olabilir. Ancak habere ait yukarıdaki metne dayananak şunu söyleyebilirim ki , bu paragraftan ben şunları çıkarttım:

1- Sadece şüphe duymak yetmekte, kanıt aramaya lüzum bile yok.
2- Fiziksel şiddet eğilimi var. Sadece şüphelenmek dahi şiddet duygusunu açığa çıkartabiliyor.
3- Sahiplenmenin ötesinde duygusal baskı sözkonusu.

Özellikle sonuncusunu hiçbir zaman anlayamamışımdır. Bir dönemin Türk Filmlerinden âşina olduğumuz "benden başkasını sevemezsin", "beni bırakırsan canıma kıyarım", "seni başkasına yâr etmem", "ya benimsin ya toprağın" ...vb. uzayan giden kalıplar. 20-30 yıl öncesinden bu yana değişen birşey yok demek ki. Sevişmeyi, sevdalı olmayı öğrenemedik bir türlü.

"Seni ben sevdim, bir başkası sevemez" demek "çünkü sen benimsin, bana aitsin" demek. Tıpkı 3 yaşında bir çocuğun oyuncaklarını sahiplenmesi, başkaları ile paylaşmak istememesinin altında yatan dürtü gibi. Öyle kuvvetli doğal bir dürtü ki; duygusal anlamda eğitilmemiş, işlenmemiş bir yetişkini, istediğini elde edemediğinde büyük yıkım ve hüsrana götürebiliyor, hatta tehlikeli kılabiliyor. Aşk sebepli cinayet, intihar haberlerini sık sık okuyoruz ülkemizde. Oysaki, büyüdükçe olgunlaşmalı insan. Sevgi duygusunu çocukluğunda tanımalı ki büyüdüğünde de sevdiğini - sevildiğini fark edebilsin, sevip sevilmekte özgür olsun. "Tercih edilen" olmayı taşımayı, "tercih edilmeyen" olmayı kabullenebilmeyi öğrenebilsin.

Tercih edilmemiş olmaktan üzüntü duymayı anlayabilirim. Herkes sevdiği tarafından sevilmeyi ister. "Beni aldatamazsın" ı da bir derece anlayabilirim. Kaldı ki herkes, isterse partnerini rahatlıkla aldatır. Hele ki son yılların yaşam stili bunu daha da kolay kılmakta. Onun için belki de doğrusu "beni aldatmanı kabul edemem" olmalı, çünkü bu özgürce yapılan bir tercihtir. Her sağlıklı insan sevdiğinin gönlünde biricik olmak ister. Ancak bu ona karşısındakinin duygularına pranga vurmak hakkı vermez. Bu yönde baskı yapmak ya da şiddete başvurmak hakkı asla vermez. "Benden başkasını sevemezsin" ya da "seni başkası sevemez" i anlayamıyorum. Fikir, niyet ve beden olarak aldatılmış olmayı istemezken başkasından ömür boyu sevilme garantisi almaya çalışmayı anlayamıyorum. Niyetler muhakkak ki önemlidir her ilişkide olduğu gibi, ancak insanoğlu durağan değildir. Duyguları ve aklı ile hareket eden, yaşayan, canlı bir organizmadır. Hisler değişebilir, düşünceler değişebilir.

Değişimle, saplantılara sarılarak baş edilemez. Değişen koşullar ya kabullenilir ya da değişime etki etme yolu seçilir. Her türlü değişime etki ancak "karşı değişim" ile mümkün olabilir. Değişimin yapısı, nedeni üzerinde düşünülüp uzlaşmaya çalışılır. En başta insan baktığı yeri ve yönü değiştirebilmelidir ki, karşısındakinin değişimini anlayabilsin. Yoksa gitmek isteyeni "gitme" diyerek durdurmaya çalışmak havanda su dövmektir.

Şunu anlamalıyız ki; zorla güzellik olmaz! Zorla sevda hiç olmaz! Hiç kendini zorla sevdiren olmuş mudur? Ya da zorlama ile sevdiğini yüreğinden söküp atan? Ben inanmam.

Yorumsuz: Bir olay haber niteliği nasıl kazanır? Noktam bu değil ama bir başka düşündürücü husus da şudur benim gözümden: Bir kişi hiç tanımadığı insanların münakaşasını amatörce(!) izinsiz kameraya alıp bunu haber kurumlarına mı gönderiyor? Şahane (!) Bu mudur insanımızın içinden geçen niyet? Eğer bu ise bir durup düşünmek gerek, acaba farkında olmadan günlük yaşamımızda amatörce görüntülenip haber olmak nasıl bir duygu olur?

Mümine Tayan Coşkun

 
Toplam blog
: 83
: 998
Kayıt tarihi
: 05.01.09
 
 

 "İnsan olmak başka bir şeydir. Ne dil, ne din, ne de milliyet ayırır. Ne seni, ne de beni kayırı..