- Kategori
- Deneme
Sevmek… Her yönüyle Sevmek!

Uzun süredir bu karlar ülkesinde mutlu mesut yaşıyordum.
Görünüşte her şey çok güzeldi…
Hala da güzel!
Uzaktan salebin dumanları arasından süzülen tarçın kokusu burnumun dibine kadar gelmekte…
Öyle ki gerçek de olmamasına rağmen salebin sıcak kıvamlı akışını hissedip ısınmaktayım.
Penceremden bir sis bulutu içinde kaybolmuş dağların buğulu görüntüleri ve
uzakta yolun her iki tarafına sıralanmış çınar ağaçlarının heybetiyle kendimden geçmekteyim.
Hepsi sanki bir sanatçının elinden çıkmış tablo gibiler…
Sıcacık bir mekânda
Uzaktan
Üşümeden
Romantik dalıp gitmelerle
Bu keyfi son demine kadar yaşamak istiyorum.
Yağsın, yağsın, daha çok yağsın…
Zannedersiniz hiç kar görmemiş bir memleketin çocuğuyum!
Soğuk kış görünümlerini izlemelerim bitti.
Kurumun geniş bahçesindeki diğer binaya gitmek zorundaydım.
Sıkıca giyindim. Beremi taktım.
Ters istikamette olduğumdan rüzgârın etkisini önce fark etmemiş,
Karşıdan gelen arkadaşların nerdeyse
Uçacak gibi olmalarını anlamamıştım.
Ta ki çok kısa olan işimi çabucak bitirip gerisin geri dönene kadar.
Beremi önümü göremeyecek kadar gözümün üzerine çekmek zorunda kaldım
Nefes alıyordum ama nerdeyse veremiyordum.
Rüzgâr nefesimi kesecek kadar sertleşmişti.
Çöllerde kum fırtınasında kalmışım sandım kendimi biran.
Birazdan benim üzerimi bir kum bulutu örtecek ve ben çıkamayacaktım.
Kendimi Harrison Ford’un başrolünü oynadığı “İndiana Jones” filmlerinden bir macerada hissettim.
Filmin başrol oyuncusu kadındım.
Bir yerlerden kahramanım gelecek, beni kurtaracak ve birlikte hazinenin peşine düşeceğiz,
Kötü adamları alt edeceğiz.!
Evet,
Ara ara gerçekler beni yorduğunda hayal dünyama sığınırım.
Zorluklarla orada başa çıkmak daha kolaydır çünkü.
Kapıdan girmeme çok az bir mesafe kalmıştı.
Biraz daha gayretle, tamamdı bu iş.
Yere düşmemek için kendimi zor tuttum,
Tutunacak bir yer bile yoktu ki
Zar zor kendimi içeriye attım.
Bir daha kar falan istemiyorum diye söyleniyordum ki
Şimdilerde Türkiye’ de olan ama Sen Petersburg’ ta yaşayan ve köken itibarıyla Ural Dağları’ dan olan arkadaşım imdadıma yetişti Allah’ tan.
“Sen buna soğuk mu diyorsun!
Bizim Rusya’ da kışın dışarı çıktığımızda mümkün değil konuşamıyoruz, çenemiz hareket edemiyor, donmuş oluyor.
Telefonda mesaj yazamıyoruz, çünkü parmaklarımız soğuktan hareket edemiyor.”
Biraz düşündüm bu durumu.
Onun geldiği yerler yanında burası soğuk muydu?
“Buranın bize göre çok daha yumuşak havası var..”
Aynen bunu söylemişti kendisi de…
Ama biz,
Her ne seversek sevelim
biraz sertliğini gösterdi diye sevmekten vazgeçip isyan mı edeceğiz..!
Yoksa getirdiği güzelliklerle birlikte bütünüyle mi değerlendireceğiz.
Bütün mesele bu!